- 504 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANTİK MISIR' IN GİZEMLERİ (BÖLÜM 4)
Uçsuz bucaksız çölleri ve düşmanlarıyla baş etmek zorunda kalan Antik Mısır, Nil Nehri’ nin etrafına tutunarak hayat bulmaya çalışıyordu. Buna rağmen Antik Mısır güçlü krallıklar kurup dünya tarihine damgasını vurdu.
Bir çok bilginin ve gizemin çölün kumlarına karıştığı günümüzde, arkeologlar hummalı bir çalışmayla Mısır topraklarının derinliklerini, tepelerini, vadilerini, mezar, mumya ve şehir kalıntılarını yıllarca araştırdılar ve halen araştırmaya da devam ediyorlar. Bu topraklarda bulgular o kadar çok ki, Kahire’ de 1992 yılında yapılmasına karar verilen ve Gize Piramit’ inin karşısında inşaatı bitmekte olan, 1 milyar dolar maliyetli Büyük Kahire Müzesi 2021’ de açılacak ve 100.000 eserin sergileneceği müze oldukça iddialı.
İşte bu araştırmaların birinde, yani 1922’ de arkeolog Howard Carter, ünlü Firavun Tutankhamun’ un (MÖ 1332-1323) mumyasını Krallar Vadisi’ nde mezar hırsızlarının hiç ulaşmamış şekliyle ve iç içe iki tabuttan sonra üçüncü 330 kiloluk altın lahtin içinde iki odalı mezarda çeşitli eşyaları ile buldu. Tutankhamun’ un Akheneton’ un ve Eşi Kiya’ nın oğlu olmasının yanı sıra babasına gösterilen tepkilerin ışığında Amarna’ daki sarayı kapatması, eski inanç sistemine geri dönmesi ile de biliniyordu. Tutankhamun’ un eşyaları arasında altın mihraplar, mücevher kutuları, işlemeli tabutlar, onlarca asa, at arabası, kralın kendi büyüklüğünde duvara yapılmış iki adet renkli figürü, Tutankhamun’ un yemek yerken kullandığı eşyalar ve hatta çocukken oynadığı oyuncaklar bile vardı. Tarihte ilk oyuncağın Mısırlılar tarafından yapıldığını da buraya not edelim ve ayrıca, Tutankhamun’ un öldüğünde 19 yaşında olduğunu da unutmamak gerekir.
Gizemi ve iddialar doğrultusunda Tutankhamun’ un babası Akhenaton (MÖ1352-1334) tek Tanrı inancını getirerek Aton’ a tapılmasını emretmiş, diğer tanrılara tapılmayı yasaklamıştı. Akhenaton’ un Hz.Musa olduğu yönünde iddialar ve o nun Antik Mısır tarihinde tek tanrılı inanca yöneltmesi, kraliyet sarayı ve tapınağını da Teb’ den 300 km uzaktaki Amarna’ ya taşıması gizemlerden biriydi.
Tarihte Mısırlılara dış ve iç güçlerin müdahalesi onların geçmişiyle ilgili bilgilerin tahribine yol açmıştı, mesela Sami dilini konuşan ve Lübnan kıyılarından gelen Hyksoslar orta krallıkta hakim güç olarak Mö (1630-1520) 13. hanedanın tapınak ve arşivlerini yok etmişlerdi böyle durumlar bir medeniyetin inanç sisteminde karmaşıklığa giden yollardan biriydi. Dolayısıyla tapınakta ve sarayda Akhenaton ile ilgili bilgiler onun iktidardan düşürülmesinin sonucunda yerle bir edilmişti.
Hz.Musa aynı zamanda Hermetik gelenekte simya ustası olarak da bilinir. Hz.Musa, ateşin kullanımı ile altının toza dönüştürmesinde gizemli bir güç elde ediyordu. Sina Dağı’ ndan döndüğünde İsrailoğulları’ nın altından buzağı yapıp ona tapmaları ve Hz.Musa’ nın da buna kızıp altını eritmesi ve altın tozundan dayanıklılık arttırma babında ekmek yapması söz konusuydu. Belkide bu Kuran’ da adı geçen kudret helvasının devam eden ardılıydı. Buradan yola çıkarak, Mısır Firavunları genelde altın tozunu kullanmakta ve böylece kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamaktaydı. Firavunların altınla ilgilenmesi ve altın için Nübye (Sudan) ve Afrika’ nın çeşitli bölgelerine seferler düzenlemesi, Hz.Musa’ nın da Simya konusunda bilgili olması Akheneton’ nun Hz.Musa olma fikrini destekler niteliktedir. Fakat kesin yargıya varılamaz. Ama yine de Akheneton’ un isminin ve resimlerinin taşlardan, kayalardan tapınaklar ve saraydan silinmesi ile birlikte Yuya’ nın (Hz.Yusuf olduğu söylenmekte), Akheneton’ un annesinin babası yani dedesi olduğu da unutulmamalıdır.
(Devam edecek)
İrfan Yıldırım Çevik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.