- 482 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
Her iyilik önce niyet ile başlar
Güzel düşünce ile atılan adımların, güzel insanlara açılan kapısıydı VEFA. Ülke olarak zorlu günler geçirdiğimiz ve dünyamızda da çok farklı etkilerine tanık olduğumuz bir virüs mücadelesi ile başladı ilk adımlarımız. “Her şerde mutlak bir hayır vardır” derler ya, bu da öyle bir hayır işte. Bizler Meram Kaymakamlığı, Meram belediyesi ve Meram İlçe Milli Eğitim işbirliği içerisinde çalışan, küçük bedenlerin tek bir yürek olduğu, Vefa grubuyuz. Grubumuz ile birçok yaşlımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Günlerimiz; kimi zaman masa başında, kimi zaman telefonun ucunda, kimi zaman banka kuyruğunda, kimi zaman adres ile navigasyon arasında ve çoğu zaman da bizleri dört gözle bekleyen büyüklerimizin yanında geçiyor. Bir taraftan eldiven, maske, kolonya ve mesafeler ile kendimizi korurken bir taraftan da yapacağımız işlemleri nasıl daha hızlı gerçekleştiririz bunu öğreniyoruz. Yapılan tüm yardımların karşı tarafa faydası olduğu gibi bizlerin de yüreklerine iyi geldiği yadsınamaz bir gerçek. Sizlere, yanına kısa süreli misafir olduğum Mehmet amcayla eşi Ayşe teyzeden bahsetmek istiyorum. Bizlere verilen adreslerine vardığımızda dışarıda yoğun bir yağmur vardı. Tipik Nisan yağmuru işte. Bir duruyor tekrar başlıyor. Elimdeki evraklar ve para ıslanmasın diye çabalarken bir taraftan da kapıda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Evleri iki katlı eski bir yığma yapı. Ahşap kapının üstünde zil yok. Birkaç tıklatmadan sonra sesimizi duyuramayacağımızı anlayıp kapıyı itekleyerek bahçeden içeri girdik. Geniş bir avludan sonra arka bahçeye geçiş var. Alt kattaki pencereden bakan çocuğa pencereyi açmasını söyleyip sonra da Mehmet amcayı sorduk. O da bize yukarıyı gösterdi. Arka tarafta dar ve yüksek bir merdiven ile yukarıya çıktık. Ama merdiven öyle dar ve öyle dik ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Neyse ki ufak bir zorlanma ile kapıya ulaştık. Birkaç seslenmeden sonra kapıyı bize Ayşe teyze açtı. Ayşe teyze tam bir Anadolu kadını. Orta boylu, hafif tombulca, güler yüzlü ağzı dualı bir teyze. Eşine Mehmet Çavuş diye seslenerek ona duyduğu saygıyı gösterirken aynı zamanda onu kolundan tutarak kapıya kadar gelmesine yardımcı olacak kadar da vefakâr bir eş. Mehmet amca da eşi gibi güler yüzlü fakat eşine göre daha uzun boylu ve daha yapılı. Bacaklarındaki sıkıntısından dolayı ayakta durmakta zorlanıyor ama yine de çınar gibi maşallah. İkisi de 80’li yaşlarını geçirip yarım asrı geride bırakarak birbirlerine destek olan iki hayat arkadaşı. Bizi içeri buyur ediyorlar. Öyle yürekten öyle sıcaklar ki anlatamam. Bizlerin çok vakti yok ama onların gönlü çok bol. Mehmet amca maaşını getirdik deyince o koca çınar başlıyor ağlamaya. Bizim şaşkın bakışlarımıza aldırmadan bir yandan da dua ediyor. Bastonu kaldırıp havaya “Allah devletimize zeval vermesin. Allah bu Recep Tayyip Erdoğan’dan razı olsun evladım. Ne mutlu ki bizleri unutmadı. Bir göreyim onu, hele bir göreyim, vallahi ellerine ayaklarına sarılacağım. Bizi kimseye muhtaç etmedi çok şükür. Allah’ım korusun onu ve devletimizi. Allah sizden de razı olsun ayağımıza kadar getirdiniz paramızı evlatlarım. İyi ki varsınız evlatlarım. Kimimiz kimsemiz kalmadı. Siz de olmasanız biz ne yapardık, bir Köroğlu bir ayvaz.” dedi. Hem ağladı Mehmet Amca hem de ağlattı bizleri. Ayşe teyze arkadan eşinin kolunu tutarak ona destek oldu ve sessizce gözyaşlarını gizleyerek eşine hak verdiğini başıyla tasdikledi.
Paranın meblağı çok değildi belki ama biz ona dünyaları götürmüş kadar mutlu ettik onu. Bir kez daha devletimizin gücünü, insanlığın ve paylaşmanın önemini öğretti bizlere. İyi ki varsınız Mehmet amca Ayşe teyze iyi ki varsınız. Biz sizlere sadece Vefa borcumuzu ödüyoruz.
Arzu Yücel
YORUMLAR
Arzu Yücel
yoksulluğun acısını bunca detaylandırıp
ama yoksulluğa sebebi değil,
yaptığınız kendinizce yardımı anlattıkça,
" insan " olmanın onurunu hissedemedim açıkçası,
genç yüreğinizin samimiyetine inansam da.
bir devlet yurttaşını böyle ağlatmamalı bence, zira o amca ve teyzenin gözyaşı her şeyden değerliyken...
eyvallah.