- 1627 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
YALAN DÜNYA
YALAN DÜNYA
Merhabalar Efendim...
Dünya olarak çok zor günler yaşadığımız bu süreçte,Allah hepimizin de yardımcısı olsun,korusun hepimizi de.
Her şey sanki bir rüya,bir şaka gibi...
Bindik bir alamete,gidiyoruz kıyamete...
Az önce Eşimle birlikte hastaneden gelirken apartmanımızın dış kapısında,hemen üst komşumuz olan,Samsun’un eski SASKİ müdürü Değerli Abdullah Usta abimizin ölüm haberini aldık,çok üzüldük!
İyi insandı.
Dile kolay,sanırım 8 yıldır ALS hastalığıyla savaşıyorlardı ailece.
Çok güzel bakıldı eşi ve çocukları tarafından.
Ne zaman ziyaretine gitsem yüzünde hep bir gülümseme belirirdi,konuşmak ister,konuşamazdı ama çocukları alfabe harflerini göstererek göz teması ile iletişimi kurar,tercüme ederlerdi.
Ziyaretine gittiğim bir günde,gözüyle yine bana bir şeyler anlatmak istiyordu...
Kızı tercüme ediyordu...
Ben de can kulağıyla dinliyordum.
Meğer söylemek istediği neymiş biliyor musunuz?
Yıllardır yoğun bakım odası gibi döşeli odasında,hemen oturma odamızın üst katında yatıyordu.
Elektrikler gidince jenaratör devreye giriyordu.
Jenaratör çok ses çıkarıyor,sizi rahatsız ediyoruz,kusura bakmayın demek istiyordu.
Hiç mi hiç rahatsızlık duymayan bizler,hassas düşüncesi karşısında eziliyorduk.
Selamı sabahı,hatır saymayı bilen,iyi güzel insanlardı ailecek.
Allah gani gani rahmet eylesin,mekanı cennet olsun inşallah.
Ailesine sabırlar diliyorum...
Bir alt kat çapraz komşumuz olan Güleser ablamız,aynı zamanda meslektaşım yaklaşık bir ay önce beni arayıp,
hal hatır yapıp,ben de ona nasılsın dediğimde...
"Ayla biliyor musun ben hasta oldum"
" Hayırdır " diyorum...
" Sizin hastalığınızdan oldum! " diyor ve ekliyor...
" Pankreas Kanseri! "
İnanamıyorum,inanmak istemiyorum!
" Yarın tedavi için Ankara’ya gideceğiz,uzun bir süre gelmeyeceğiz. "
diyor,Allah’tan,doktorlardan,sağlık camiasından şifalar diliyorum.
Sırası değil ama aklıma geldi onunla bir anımız...
Bir gün ben evde temizliğe girişmiştim.
Eşi İbrahim abi geldi.
" Güleser hasta da serumu var,takar mısın Ayla Hanım? " diye.
Ben de hemen işimi gücümü bırakıp,koşup gittim yanlarına.
Oda komşu ve yakınlarıyla doluydu.
Güleser abla yatak döşek yatıyordu.
Serum takmadan önce sorguladım,ne olup bittiğini.
Bir kaç doktora gitmişler,değişik ilaç vermişler,düzelememiş yine de.
Ben doktor değilim ama bilgi ve tecrübelerime dayanarak kendimce muayene yaptım,sonrasında eşi olan İbrahim abiye dedim ki...
Ben serum takmasına takarım da,ileus (bağırsak tıkanması)olabilir.
" Hemen şimdi hastaneye götürün,ameliyata alabilirler,vakit kaybetmeyin." dedim ve ayaküstü ben oradayken hemen apar topar gönderdim.
Sonra nasıl olduğunu telefonla sorduğumda...
Eşi İbrahim abi," Ayla Hanım iyi ki bizi gönderdin.
İleus olmuş,acilen ameliyata aldılar.
Şu an ameliyatta,az daha gelmeseniz hastayı kaybederdiniz!" demiş doktorlar.
Bazen beni gördüğünde söyler İbrahim abi...
" Ayla Hanım Güleser senin sayende yaşıyor." diye.
Ben de," Olur mu hiç,bir şey sebep olacak ya " derim...
Gelelim bize...
6 yılı geçti amansız savaşa başlayalı.
Sevgili Eşim de,ben de Allah’ın izniyle,direndikçe direndik var gücümüzle,halen de direniyoruz.
Çeşitli operasyonlar geçirdik,kemoterapi 80 oldu,akıllı tedavi 100.
Genelde kemoterapi tedavileriyle uyutuldu düşmanımız.
Eşime,tahliller stabil gittiğinde,sevinelim diye,diyordum ki...
" Bak kötü hücreler uyumuş."
O da derdi ki...
" Ne diyon Ayla,benimkiler cin gibi! "
Evet onlar cin gibi,dost uyur da ,düşman uyumaz ya,öyle işte!!!
Şu an uyanıklar ve biz onların canına okuyacağız,önce Allah,sonra çok Kıymetli Doktorlarımız sayesinde,yeneceğiz onları inşallah.
Sevgili Eşim haftaya bugün,yani 14.12.2020 Pazartesi günü 19.Mayıs Üniversitesi Tıp.Fak.Hastanesinde Göğüs Cerrahi’nin Kıymetli Hocası Prof.Dr.BURÇİN ÇELİK beyefendi tarafından Akciğer operasyonu olacaktır.
Bu zamana kadar önce Allah’ın,sonra Kıymetli doktorlarımız ve sağlık çalışanları,dostlarımız,arkadaşlarımız ve sevdiklerimizin destekleri ve dualarıyla bugünlere geldik Allah’a çok şükür.
Yine dualarınızı eksik etmeyin ve edeceğinizi de adım gibi biliyorum.
Hayat bu acısıyla,tatlısıyla...
Bakmayın siz benim resimlerde ve her zaman gülümsediğime!
Ağlarken de gülebilen biriyim ben,acımı içime gömerim de,üzmem üzülsem de kimseleri.
Tabiatım bu benim.
Hayat herkes için,her zaman çok iyi olmadı,olmayacak da.
Herkes kendi çektiğini bilir.
Bir de," Damdan düşenin halini,damdan düşen bilir. "
Önemli olan ölümün kaçınılmaz olduğu bu dünyada;acıları büyütmek,çok dert etmek yerine,sevinçlerimizi büyütmeliyiz.
Hoş görmeliyiz çoğu şeyi...
Fedakarlıklar yapmalıyız...
Kinden uzak,sevelim,sevilelim,tadını çıkaralım bu hayatın...
Ön yargıdan uzak olalım,kişileri anlamaya çalışalım,anlaşılmak için...
Kibir den her zaman uzak duralım,her zaman alçak gönüllü olalım...
Paraya tamah etmeyelim,çünkü bu hayatta parayla satın alınamayacak değerli hazineler var gömülü,
kıymeti bilinmeyen...
Aslında bu korona insanlığa çok büyük bir ders veriyor,anlayanlara...
Bu dünyayı kurtarırsa,ancak ve ilelebet sevgi kurtarır.
Bunları niye mi yazdım?
İçimden geldi.
İnsanlar bazen bir kaç duyguyu bir arada yaşar.
Şu an üzüntüyü,kederi,sevinci,umudu hepsini bir arada yaşadığım gibi...
Her ne kadar üzülsem de,umut fısıldadı kulağıma
Sen üzülme,dua et,yaz dedi yaz...
AYLA CERMEN TÜFEKÇİ
YORUMLAR
Öncelikle Sevginin kuşattığı hayat ikliminden sunduğunuz yaşanmış kareler çok anlamlı ve ders çıkarılasıydı..Bir yanda Vefat eden insanların nezaketini diğer yanda hasta ve hastalıklarla boğuşma arenasını öte yandan duyarlılık ve bilinç...
..Öncelikle Allah celle celaluhu tüm vefat edenlere Rahmetiyle muamele eylesin...Hasta olup şifa bekleyenlerede sağlık sıhhat acil şifalar versin..
..Bu tür hayat ikliminden gerçek olayların paylaşımı insanları daha bilinçli kılmakta..ayrıca bu iklimin atmosferini bizlere sunduğunuz için tesekkür eder eşinize ve size bir ömür saglık sıhhat şifalar dilerim Mevladan..Amin Yaşamın en büyük iki zırhı vardır....dua ve sevgi...
...Saygılar selamlar sevgiler sunarim..Kaleminize yüreğinize sağlık...