ÇAĞLA HALAM
ÇAĞLA HALAM
Doğan’ın, ileri geri konuşmaları biraz zoruma gitti. Sanki kendisini bir şey zannediyordu. Olup biteni Tuğrul’a anlattım. Sen, Doğan’a aldırma işine bak dedi. Bu söz beni biraz rahatlasa da Doğan’a olan kızgınlığım tam olarak geçmemişti.
Ben salkım söğütlerin gölgesinden ağır ağır yürürken, yolun kenarındaki çeşmeye yöneldim. Arkamdan bana yetişen Doğan:
‘’Beni Tuğrul abime şikayet etmişsin’’ dedi. Ben onu duymamış gibi yaparak suyumu içmeye devam ettim. Ne düşündü, ne düşünmedi bana ters ters bakarak yolunda yürümeye devam etti.
Çeşmenin şırıl şırıl akan suyundan içtikten sonra sağıma soluma bakınarak yürüyordum ki; bir de ne göreYim! Bizim keçiler, oğalaklar soğan bahçemize gir-memişler mi? Hemen onları oradan çıkarmak istedim ama nafile. Oğalakların kimi-si aşağı, keçilerin kimisi de yukarı kaçıyor. Baktım olacak gibi değil. ‘’Ben şimdi size gösteririm!’’ diyerek bahçemizi sulamak için musluğa takılı hortumu elime aldım. Musluğu da sonuna kadar açtım ve üzerlerine suyu tutmaya başladım. Suyun kendilerini ıslatacağını anlayan oğalaklar hemen soğan bahçemizden çıktılar. Musluğu bir güzel kapattım.
Bahçeden çıkıp yanlarına gittim. Keçilerin oğaklakların gözlerini benden kaçırmaya çalIşmaları bende; ‘’hayvan da olsa suç işlediğini biliyor galiba’’ diye bir his uyandırdı. Eve geldiğimde olup biteni Çağla halama anlatım. Çağla halam da:
‘’Hayvan, hayvan İken suçunu biliyor da bazı insanlar suçu üzerine bile kon-durmuyorlar’’ dedi. Bunuın üzerine anladım ki; Çağla halamın yine birine canı sı-kılmış. Onu daha fazla üzmemek için daha tatlı şeylerden söz ederek ikimizin de bozulan moralini biraz olsun düzeltmenin yollarını aradım...
İşte böyle dostlar! İnsan her zaman keyifli olmuyor. Hiç umulmadık yerden bir moral bozukluğu doğuyor. Benim ki neyse de Çağla halama hiç kıyamam. O bizim için çok değerlidir. Bizi hep:
‘’Ciğer parelerim’’ diye sever. Bağrına basar... Biricİk çağla halamın üzülme-sine hiç dayanamam...
Salih KOÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.