- 339 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Gayri Türk Eylemli Özneyle Oluşmuş Türk Edebiyatı Okumaları Üzerine
Gayri Türk Eylemli Özneyle Oluşmuş Türk Edebiyatı Okumaları Üzerine
Düşünsel dizgenin algı, kavram, anlam, tanım, model ve eylemli özne/sıfat gibi bir dizilişi olduğunu yazıyorum.
Duyumsalı ise, his demetsel yoğun bir algı ile başlıyor.
Edilgen bir etkenliktir, taklite yönelterek estetize oluyor.
Taklit etki med/cezirliği ise, doğru orantılsaldan, ters orantısallığa giden tikel bir esine/esinlenmeye dönüyor.. taklitten ırayan, özgüne yakınsak anlamdaki esinlenmeyi kastediyorum.
Ve asal edebi diyalekt/estet tümelliğinde, özgün bir ulus toplumsal edebiyatın, yani özgün duyumsal sıralı formülasyonu olarak yazılımını da şöyle dizgeleyebiliyorum:
His yoğun algı.. şiddetli etkilenim sonuçlu taklitten kurtuluş.. kendi gerçeğini arayan haliyle esine evriliş ve nihai hedef olan özgününü bulmak.. ona varmak.
Türk edebiyatında, işte bu yok..Türk özgün bir edebiyatımız yok anlamlıdır!
Yoğun etkilenmeden müstarib bir taklit ve adaptasyon yazıcılığıdır, edebiyatımız.
En fazlası, özgün olamamış bir esinlenişle verilmiş ürün biteviyesi (tekrar) örnekleridir.
Halk ve Divan edebiyatındaki Arabo farisi, Tanzimi/Meşruti ve dönemde ise Anglo sakson ve Frenk öykünmelerle dolu bir edebiyatımız olmuştur, diyebiliyoruz.
Asyatik olanında ise hanedan dönemler Çin’i ve Mani, Budist, Toyunik etkiler var.
Özgünü bulamamayı maalesef ve maatteessüf gayri Türk, kapalı, kripto işgal/tımar koordinatlarda inat eden edebi portrelere verebiliyorum!
Bu nedenlede sömürge tipi.. etnik, din ve mezhep yoğun bir azınlıklar edebiyatı durum ve konumlanmayladır.
Şöyle bir önerme/postülat ile de bitirmek istiyorum.
Türk edebiyatı kendi ulus toplumsal öz ve özgünü arama kaygısı olmayan, sürekli taklit veya adapte eden ve Türk olmadıklarını içselleştirmiş bir inat ve güdüyle yazan, yatay sınıfsal hegomonya altındaki bir edebiyat türevi olmaktadır.
5 Aralık 2020
Ahmet Kutlu Ayyüce