- 294 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
VURDU SAZIN TELİNE
Vurdu sazın teline. Çıkan ses dalgalandı caddenin kalabalığında.
"Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Bu ses beni oyalar
Aldırma gönül aldırma."
Gelip geçenler, Körler Derneği’nin üstten delikli kutusuna gönüllerinden ne koptuysa bırakıp yollarına devam ettiler.
Engelli sanatçılar, semt pazarlarını takip ederek ekmek parası kazanmanın telaşesiyle aynı zamanda bir şeyler çalıp söylüyorlar.
Bu engelli kardeşimizin hastasıyım. Aynı gün(Cuma) aynı saatlerde( 16:00-17:00) onu görmezsem içimde boşluk hissederim. Çalıp söylediklerini dinler, bazı bazı da telefonuma kayıt eder, durum-dan paylaşırım. Mola verip sigarasını tüttürdüğünde bana da sohbet etmek doğmuştu.
"Valla aşık, ağzına sağlık. Senin hayranınım. Her hafta gelir seni dinlerim."
"Yüreğine sağlık. Eyvallah."
Huyum kurusun, durur muyum hiç. İlla ki hayatını didikleyecem. Sigarası bitene dek ne var ne yok konuştuk. Hemşerim çıktı. Tokat Turhal-Şenyurt’danmış. Yirmi yaşındayken şirketin arabasını mıcırlı yolda kaydırıp uçuruma yuvarlayınca dünyası zindan olmuş. O gün bugündür hep böyleymiş. Kızımın Üniversitede okuduğu bölümü duyunca gözkapaklarını kırpıştırdı:
"Ona selâmımı söyle, bana biyonik göz yapsın."
Sigarası bitmişti. İzmaritini elinin içinde ufalayarak söndürdü, cebine koydu. Sonra derin bir nefes aldı, sazını düzelti. Vurdu sazın teline, kendinden geçti...
Günlüğümden.
04.12.2020
Beykoz