- 414 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
VAZGEÇİLMİŞLİK SENDROMU
Her gidiş bir vazgeçiş midir? Bazen bu sorunun gölgesinde dinlenmeye çalışıyor içimdeki yokluk nöbetleri. Aslında ne çok aldanış biçimidir vazgeçilmişlik sendromu. Vazgeçmek geriye dönük hayatın ileriye dönük mimari tasarımların başlangıcından ibaret bir döngünün başlangıcıdır. Vazgeçilmişliğin verdiği duygu durum boşluğunu hangi biçare duygulara teslim ediyor insan bilinmez. Vazgeçtiğimiz nokta bize vardığımız yada varacağımız noktayı gösterecek tek delil aslında.
Anlatılamayan ama yaşanmaya mahkum edilmiş dünün gün doğumunu yaşıyoruz adeta... Kaç geceyi sabah ediyoruz bilmekten aciz vede hadsiz duyguların arefesinde... her sabaha gün aydın derken acabaların peydah olduğu satır başlarına gizleniyor düşüncelerimiz.Bu düşüncelerin efendilik yaptığı ama kendi patronluğumuzdan vazgeçtiğimizi görmezden geldiğimiz hangi çığırtkan ile isyanı muhabbete dalıyoruz kendimizle bilmiyoruz.Sahi en çok hangi vazgeçip vazgeçemediğimiz içimizde ukde kalan sancıların gebeliğini yaşıyoruz? Yada kimlerin vazgeçtiğini sanıp en çokta onlar tarafından vazgeçilmediğimizi anladığımızda dünyaları avuçlamışçasına heyecana kapılıyoruz...
Bir masal peydah oluyor, dilimize. yüreğimize kısa ama yaşamaktan kaçamadığımız masal. Hiç bitmesini istemediğimiz ama biteceğini bildiğimiz ve bu gerçekten kaçtığımız tek masal. Başı bağlanış, başı tutunuş, başı sahipleniş sonu ise vazgeçişten ibaret bir masal. İnsanı sarıp sarmalayan vazgeçişlik sendromu....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.