- 512 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
AİLEDE İLETİŞİM
AİLEDE İLETİŞİM
Tam bir iletişim engellisi toplumuz. Kimse kimseyle doğru dürüst iletişim kuramıyor. Aile de aynı vaziyette. Kimse kimseyi anlamıyor, anlamak istemiyor. Bu yüzden de çocukların aile içi eğitimi tam bir faciaya varıyor.
Eğitilmeyen, eğitimi eksik ve yanlış olan bireyler yetiştiriyoruz toplumda. Bu bireyler evlilik yapıyor aile kuruyor, ama iletişim kuramıyor. Bu iletişimsizlik çatışmaya yol açıyor. Çatışma savaş boyutlarına doğru gidiyor, ya yuvalar yıkılıyor, bireyler yalnız hayata mahkum oluyor. Yeni evlilikler yapılıyor; ilk denemeden elde edilenler kullanılarak birliktelik sürdürülmeye çalışılıyor, ya da kadın sığınma evine yerleşiyor veya baba evine. Bir kısmı da yalnız yaşamaya çalışıyor, çocuklarını tek başına yetiştirmeye çalışıyor.
Veya ayrı yaşamalar tercih ediliyor, zina, alkol ve uyuşturucuya doğru yol alınıyor. Yahut ta cinayetler işleniyor, katliamlar başlıyor. Çocuklar perişan oluyor. Büyüyüp yetişen çocuk aile kurmakta zorlanıyor, kursa da sürdüremiyor bu birlikteliği.
Kimse kimseyi dinlemiyor. Ön yargılar, yanlış anlamalar, karşısındakini değiştirme çabaları hayatımızı tam bir işkenceye çeviriyor. Bu işkence büyük bir savaşa dönüşüyor, savaşlar yıkıma yol açıyor. Hayatımız tam bir cehennem.
Bunun nedeni son zamanda toplumun hızlıca değişimi, zenginleşme ve refahın artması, kapitalizmin değerleri erozyona uğratması, yerine yeni değerler konamamasıdır. Medyanın değerleri yok edici etkisi ise olayın boyutlarını tırmandırıcı en büyük etken.
Tam bir anarşizm yaşıyoruz. Buna anomi diyor Cemil Meriç. Değerlerin yok oluşu. Aşırı bencillik ve hazcılık her şeyi yok ediyor. Herkes dünyanın merkezine kendisini koyuyor. Nefisler putlaşıyor. Allah’a tapınma yerini kendine tapınma başlıyor.
Kimsenin kimseye saygısı yok. Herkes karşısındakinden saygı bekliyor ama kimseye saygı göstermek istemiyor.
Herkes çalışmadan kazanmak, bedel ödemeden harcamak istiyor. Çalmak çırpmak meşru hale geliyor. Helal haram karışıyor birbirine.
Böyle bir ortamda yetişen çocuklar bu yaşam şeklini daha ileri boyutlara getirerek tam bir faciaya doğru ilerliyorlar. Cep telefonları, tabletler, internet oyunları, tv ve AVM’lerde, tatil planları, gayri meşru zevkler hayatı kuşatmış durumda. İnançlı insanlar da bu dünyevileşmeden etkileniyor.
İnançla yaşam çelişiyor, intiharlar başlıyor. Tek çare değerler eğitiminin ailede, toplumda ve eğitim kurumlarında başlatılması. Çok geç kalınmış olsa da yapılması gereken budur.
Milli eğitimin, belediyelerin ve medyanın el birliği ederek yapması gereken budur. Sirenler çalmaktadır. Toplum yanmaktadır. Egoizmin yerini diğerkâmlığın alması için çok vaktimiz kalmamıştır.
Erdem toplumu olmamız için yapılacak çok şey vardır. Dünyevileşmenin ahiret inancını yok etmesine çok az kalmıştır. Şekilci dindarlık çökmüştür. Bilinçli dindarlık için tasavvuf terbiyesi ve değerler eğitimin ihtiyaç hayati boyutlardadır. Toplumumuz taam bir felakete yuvarlanmadan acil tedbirler alınmalıdır. Bunun ilk ayağı örgü eğitim, ikinci ayağı medyadır.
Hükümetlerin bu yaraya parmak basması, kamuoyu oluşturarak acil toplu eylem planı uygulaması şarttır. Milli gelir seviyesi arttıkça bu fecaat artacaktır. Manevi kalkınma maddi kalkınma ile at başı beraber gitmezse toplumlar için tam bir felaket olacaktır. Bizim toplumumuzu da bekleyen bu felakettir.
Umarız yetkililerimiz bu konuda gerekli hazırlıkları yapıyordur. Yoksa ‘bade harab ‘ül Basra’ iş işten geçmiş olacaktır.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
"Manevi kalkınma maddi kalkınma ile at başı beraber gitmezse toplumlar için tam bir felaket olacaktır. "
Üstad, kanayan yaramıza parmak bastığınız yazınızın en çarpıcı cümlesiydi bence. Dün yoklukla imtihan oluyorduk, bugün varlıkla imtihan oluyoruz. Tebrikler, selamlar, saygılarımla....