- 713 Okunma
- 4 Yorum
- 4 Beğeni
OYSA AŞK
İ.Ö. 4.yüzyılda, dönemin imparatoru olan Claudius, aşka karşı savaştan yana bir imparatordur. Ona göre, sevdiklerine kavuşan erkeklerin akılları geride kalıyor ve savaşamıyorlardı. Claudius, bu yüzden evliliği yasakladı. Bir de dönemin din adamı ve doktoru olarak o kentte yaşayan, Aziz Valentin vardır. İmparatorun koyduğu yasağa şiddetle karşı çıkar. Birbirini seven gençleri, bir mağarada gizlice evlendirir. Bunu öğrenen İmparator Claudius Aziz Valentin’i öldürtür. O günden beri de Aziz Valentin’in öldürüldüğü 14 Şubat, sevgiyi ve sevgilileri hatırlatıyor.
Yani Sevgililer Gününün temelinde, sevgiyi yok etmeye çalışanlar ve sevgi için can veren, bedel ödeyen bir insan var.
Bu da demek oluyor ki, aşk bir bedel ödeme peki ya bizler o kadar bizi seven, değer veren, özleyen bekleyen insanlar varken neden kıymet bilmezleri seçtik ve buna aşk dedik?
Oysa aşk Aşk; bize Allah’ın bir lütfu değil miydi?
Aşk, tarihler boyunca süre gelmiş ve yüreğe düşmüş ateş ti. Aşk uğruna ne şarkılar ne şiirler, ne besteler bestelendi.
Aşk bakmakla görmek arasındaki kıldan ince kılıçtan keskin köprüde yalın ayak yürümekti, tıpkı Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğmaktı.
Aşk küçücük kelebeğin kanadın da, bir kardelen çiçeğinin yaprağındaydı. Bizler aşkı tende aradık, daha sevmeyi bile bilmeden sevgiyi dilimize dolayıp kırdık, incittik, yok ettik.
Aşk bize Rabbi’min hediyesi değil miydi, sev dememiş miydi Rabbi’m? Biz onu da unuttuk!
Aşk çoğalmaktı, azalırken tekrar çoğalmak, biterken başlamak, ölürken dirilmek. Aşk sadece cesurların kazanacağı bir savaştı.
Çocukken bir söz vardı aklımın bam tellerine takılan (aşk bir havuzdur sadece aptallar düşer, ben mi ittiler) peki ya bu aşk havuzuna bizi kim itti, hormonlarımız mı yoksa doymak bilmeyen sevgi açlığımız mı? Belki de gönüllüydük biz boğulmaya.
Şimdi düşünüyorum da,
Kim istemez sevgiyle yanan bir yüreği, ya da heyecanla çarpan bir kalbi ama olmayınca olmuyor. Kader oluyor, kısmet oluyor adı ama aşk olmuyor.
Bilmediği bir yemeği tarif eden aşçı gibiyim hayatın mutfağında, bütün malzemeler önümde ve ben neyi ne kadar bile koyacağımı bilmiyorum. (Biz olmak aşk) diyordu şair. Peki ya biz olmayı hangimiz başardık ki?
Hayatın sarp ve dikenli yollarında yine de aşk iyi ki var.
Sadece gülümse hiçbir şey senden ve sevginden değerli olamaz.
Yeter ki o sevgiye layık olanı sev iki günde el olanları ya da zora gelince kaçanları değil!
Unutma sen altınsın ve hayatın en büyük güzelliklerine layıksın.
YORUMLAR
Aşk bakmakla görmek arasındaki kıldan ince kılıçtan keskin köprüde yalın ayak yürümekti, tıpkı Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğmaktı.
Aşk küçücük kelebeğin kanadın da, bir kardelen çiçeğinin yaprağındaydı. Bizler aşkı tende aradık, daha sevmeyi bile bilmeden sevgiyi dilimize dolayıp kırdık, incittik, yok ettik.
Aşk bize Rabbi’min hediyesi değil miydi, sev dememiş miydi Rabbi’m? Biz onu da unuttuk!
Aşk çoğalmaktı, azalırken tekrar çoğalmak, biterken başlamak, ölürken dirilmek. Aşk sadece cesurların kazanacağı bir savaştı.
Merhaba değerli üstadım. Harika bir yazı okudum. Ellerin ve yüreğin dert görmesin. en içten saygılarımla.
KeLeBeK EtKiSii
öyle güzel gelmişsiniz ki
gülümsetti yorumunuz teşekkür ederim saygılarımla
Aşk her zaman yarım kalır .
Bana göre aşk öteki alemde tamama erecek bir duygu.
Bu nedenle yarım kalmış kalıyor ve her alanda yarım kalmaya makkum .
Bir düşününsenize peygamberimiz ne diyor kişi sevdiğiyle beraber olacak
Nerede öteki alemde .
Demekki seven sevdiğine orada kavuşacak
Mahşerde bile kavuşmayı umut edenlere selam olsun.
KeLeBeK EtKiSii
o zaman biz vuslata nikah kıyan yürekler olmaya devam edelim
şair
anlayan yüreğiniz var olsun
:))
affınıza sığınarak şair,
konu aşk iken aklımda yere eden bir notu paylaşmasam mutsuz olurdum;
Aziz Paul bile tanrının incisi deyip,
cinselliği günaha sayalı beri,
Aziz Mary kırk yedi yıl yıkamaz kendini,
ki af ola günahları,
güzelliğiyle geçen yıllardan kalan...
ki Luther muhteremine aşık olunca muhtemel
işin saçmalığına varan...
" iyi ki aşk var".
eyvallah.
KeLeBeK EtKiSii
ne güzel bir söz değil mi
herkese yakışıyor
gidene de gelene de bitene de
şimdide yaşanmayan aşka
anlayan yüreğin var olsun can
En büyük armağanlar, ancak hayatlarının derinliğine bakma cesaretini gösterenlere verilir.
Güzelliğin hem güneşi hemde rengi oldun
İnsanı büyülerken büyüten bir düşüncenin ürünüydü yazın
Yürekten kutluyorum
KeLeBeK EtKiSii
oysa kanatlarda daima o güç vardır
yine de inanılmak harika bir duygu
güven kokmalı uzanan her el
her dağdan yol alınır
anlayan yüreğin var olsun