- 536 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
N İ L G Ü N - 8 -
Nilgün, her gün penceresinden seyrettiği hemen evlerinin önündeki nehri yine kaçıncı defa seyrediyordu. İşte evin önündeki cadde orayı geçince tren yolu, tren yolundan sonra main denilen akar su.
Mainin karşısında bahçeli çok şirin evleri her gün böyle seyrederken Nilgün’ün gözleri köprüye kaydı ’işte köprü de var, ben neden bunu farketmemişim, yarın bu köprüye oradan da karşıya gidip oraları gezeceğim.’ diye düşündü. Her yer nasılda ıssız ve sessizdi. Burada zaten her kes gün içerisinde iş yerlerinde olurlar... saat dört gibi caddelere sokaklara canlılık gelir. İnsan seli gibi akarlar.
Ertesi gün Nilgün kahvaltısını yapıp hazırlandı. Bu gün nehrin karşı taraflarını geziye gidecekti. Oraları hiç görmemişti, bu ıssız yerleri hiç bir korku duymadan ,düşünmeden gitmeye karar vermişti.
Ve alt kata indi, kuzeni ile karşılaştı : ’’ Sabah sabah nereye Nilgün ’’ diye sorduğunda ona : ’’Biraz yürüyüp geleceğim ’’ dedi. Kuzeni : ’’ çok uzaklaşma, sen henüz buraları bilmiyorsun kaybolursun ’’ dedi. Nilgün : ’’ tamam uzaklaşmam hemen gelirim ’’ dedi.
Nilgün işte köprünün üzerindeydi , yavaş yavaş bu güzel manzarayı gözlerine sindirerek yürüyordu. Köprünün tam ortasında durdu bir müddet , akan mainin sularına baktı baktı sular yemyeşil , bazen de doğanın renkleri suyun içinde renk renk güzellikler oluşturmuştu. Nilgün yola devam edip karşıya geçti. Buradaki bitkiler ordusu öbek öbek renk renk çiçekler, hele o böğütlenler hiç bu kadar büyüğünü görmemişti.
Nilgün onlardan yemeye başladı, öyle çok yedi ki elleri mor mor dudakları mora boyanmıştı. O ’ yarın geleceğim bunlardan çokca toplayacağım ve reçel yapacağım ’’ diye düşündü.
Şu an da toplayabilirdi ama onları koyacak bir kap yoktu yanında. Nilgün geldiği yollardan bu defa hızla döndü, biraz sessizlik ve ıssızlık onu korkutmuştu. Eve geldi ellerini ve yüzünü yıkadı. Ocağa çayını koydu. Çayı kaynarken düşünüyordu : ’’ Yarın bir kap alıp o böğürtlenlerden çokca toplayayım .’’ diye düşündü.
Şimdi elinde çayını yudumlarken pencerede biraz önce gittiği o karşı kıyıları seyrediyordu
O akşam huzurlu bir uyku uyurken Nilgün yine rüyalarında Türkiye ’ye gidiyor tam oradaki evlerinin kapısını çalarken uyanıyordu. Bu hemen hemen her gece aynı rüyalardan. Nilgün uyanıyor gecenin yarısı hep böyle ağlıyordu. ’’ Neden neden o kapı açılmadı hiç olmaz sa rüyada görseydim onları .
Devam edecek... Aygün Deniz 01.12.2020
YORUMLAR
Gurbette, hasret nedeniyle ruh sağlıkları bozulan çok kişi var. Bunlardan biri de oraya gelin giden bir kızcağızdı. Manik depresif psikoz tanısıyla geldi. Onuncu kattan attı kendisini! :(
Aygün Deniz
Sevgiler Onur BİLGE.