- 417 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Üşüme
ÜŞÜME
Sevgili dostum,
Sana mektuplar yazarak okuduğum kitapları anlatmaya devam ediyorum. Sağ olsun yazar dostlar yolluyorlar bizde okuyarak faydalanıyor sonra da mektuplar ile yorumlayarak geleceğe bırakıyoruz. Geleceğe bir iz , bir anı, bir not bu yorumlar…
Bugün anlatacağım yazar şair ve emekli Ziraat Mühendisi Ünal Kar dostumuzun “Tarım Meslek Lisesi” anılarını anlattığı “Üşüme” romanı. İçten samimi bir dille ve liselilerin anlayacağı üslupta fazla edebiyat paralamadan yazmış. İmzalayarak bizlere yollamış.
Sevgili dostum,
Her zaman söylüyorum, Öğretmenler de öğrenciler de anılarını yazsınlar, gelece nesiller bu anıları okuyarak, benzer sorunlar ile karşılaştıkları zaman nasıl bir çözüm bulacakları konusunda fikir elde ederler.
Sevgili dostum,
Öğrencilik hemen hemen herkesin yaşadığı ve birbirine benzer olayların olduğu bir hayat. Kimi öğretmen kendini öğretmenliğe adayarak , güzel meslek sahibi ve şahsiyetli insanlar yetiştirmek isterken kimisi de disiplini adeta bir ağır cezaya dönüştürerek öğrenciler nezdinde güzel anılar bırakmazlar. Öğrencisini, halkını, hizmet ettiği kitleyi gerçekten Seven insanlar ilerde asla unutulmazlar ve eli kalem tutanlarda onları yazarlar, daha geniş kitlelere ulaştırırlar. Ben de Rahmetli Vali Yazıcıoğlu’nun güzel anılarımızı ve yönetim tarzını “ Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” adlı kitabımla gençlere anlatmaya çalışıyorum.
Sevgili dostum,
Öğretmenlerinin zaaf yönlerini avantaja dönüştürme işi hiç ahlaki olmaz.” Üşüme” kitabında da din dersleri öğretmeninin görme engelli olmasından faydalanarak kopya çekmeleri başka öğretmenin de onlara şiddet uygulaması hem öğrencilerin tutumu hem de şiddet uygulayan öğretenin tutumu hiç de hoş olmamış. Şiddetle ceza olmamalı, öğrencilerde asla engelli yaşlı öğretmenlerin zaafını kullanmamalı ve kopya da çekmemeli. “Eden bulur” misali her kötülük cezasız her iyilik mükafatsız kalmaz. Bu anıda bunu anladım.
Sevgili dostum,
Yatılı okulda yemek beğenmemek, öğrencilerin huyudur. Ama bunu yemekleri topluca dökerek ve israf ederek değil anlamasa da yazılı ve sözlü rahatsızlıkları bildirerek yapmalı insanlar. Okullar otel değil ki insana yemek seçme imkanı sunsun. Ben de Üniversite okurken devlet yurdunda kalmıştım ve arkadaşlar yemekleri pek beğenmezlerdi. Ben de halime şükrederek şikayetçi olmaz, oraya “dengeli ve sağlıklı beslenme” kampına gelmediğimiz ilim öğrenmeye gittiğimizin bilincinde olarak öğretmenlerimizden iyisi ile kötüsü ile bir şey öğrenmeye bakardım.
Sevgili dostum,
Ünal Kar, yatılı okulda daha çok olumsuzluklardan bahsetmiş. Belli ki olumsuzlukları seneler sonra unutmamış. Gençler, olumsuzlukları da unutmaz gerçekten. Ben de haksız yere dayak atan hocaları da bizi destekleyen hocaları da sevgi ile anarım. Bir Hocamız vardı davranışları herkese olumsuz ve tuhaf gelirdi ama ben O’nun motive edici konuşmalarına ve sevgi şefkatine odaklanınca gerçekten de yıllar sonra yaptığımın ne kadar isabetli olduğunu anladım. Ünal kar bence olumlu şeyleri daha az anlatmış. Ailesinin şefkatini doğru anlatırken öğretenlerinin hep olumsuzluklarını anlatmış gibi geldi. Ailesini de komşumuz olması dolayısı ile tanıdığımdan hiç abartmamış ama hocalarının olumsuzluklarını ballandırarak anlatırken olumlu güzel anılar gölgede kalmış gibi.
Sevgili dostum,
Yatılı okul anıları aşksız olur mu ? Ünal Kar kendi aşkını aşık olmadığından anlatmasa da arkadaşlarının masum lise aşklarını unutmamış ve güzel şekilde anlatmış. Okula aşk değil öğrenme için gelenler ile aşkını abarta abarta anlatanların hüsrana uğrayabilecekleri ve hayat sevgisini bile abartılan aşkların ellerinden alacağını güzel anlatmış. Her şeyin azı kar çoğu zarar. Okula aşık olmak için değil meslek sahibi olmak için gidildiğini bu güzel anılarda gene anlıyoruz. Ana fikir Önce ders , okul sonra evlilik aşk .
Sevgili dostum,
Uygulamalı dersleri her ne kadar kölelik gibi algılasa da Ünal Kar daha sonra Ziraat Fakültesini tamamlayarak Ziraat Mühendisi ve Tarım İlçe Müdürü olarak tarım meslek lisesinde öğrendiklerini senelerce çiftçilerimize öğretti ve halen sevgi ile anar çiftçilerimiz O’nu . Uygulama olmazsa sadece teori ile meslek eğitimi olur mu ? Uygulama ağır da olabilir. Öğrenirken Ne kadar cefa, işini kolay yaparken o kadar sefa.
Sevgili dostum,
Farklı memleketlerden gelenler ile dostluklar kurmak güzeldir. Bende Üniversitede okurken farklı memleketlerden arkadaşlar bulmuş ve onları ziyaret etmiş, onlarda bizi ziyarete gelmişti. Üniversite tamamlayalı 30 seneyi geçmiş olmasına rağmen halen bir çok arkadaşımızla görüşürüz. Ünal Kar da bu kitabında o güzel dostlukları anlatmış. Yatılı okul okumanın güzel bir yönü de bu.
Sevgili dostum,
O öğretmenlerde çoğu zaman devletin aldığı kararları biraz sert uygulasalar da öğrenmek istemeyene “ nush ile uslanmayanın hakkı kötektir” misali sertlikle anlatmaya çalışmışlar. Ama sertlikle anlatılan bir şeyi öğrenmek ile sevdirerek bir şeyi öğretmek tabii ki farklı şeyler. Gençlere sevgi ile bıkmadan öğretmek daha verimli ve uzun vadeli ve kalıcı öğretme olur. Ünal Kar bunları anlatmış. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi varsa her öğretmeninde bir eğitim tarzı vardır.
Sevgili dostum,
Kış ise üşüyecek, yaz ise yanacaksın. Havadan şikayet edeceğine öğrenmeye bak diyor yazar Üşümede bize verdiği mesajda, üşümeyen sıcaklığın, yanmayan normal havanın değerini bilemez yani.
Sevgili dostum,
Üşüme kitabında dolayı Ünal Kar dostumuza teşekkür ediyoruz. Anlamasını bilene anıları le güzel dersler veriyor. Dersi alan alır almayan yaya kalır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.