- 277 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İSKENDER VE ANADOLU
..........
Binlece yıl sağılmışım
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı sabah-seher uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar
Haraç salmışlar üsüme.
Ne İskender takmışım
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
.............
Ahmed Arif ’’Anadolu’’adlı şiirinde böyle söz ediyor Büyük İskender’den.İskender, M.Ö. 356 yılında Makedonya’da doğdu. Babası II.Philippos, Makedon kralları içinde devlet düzenine getirdiği yeniliklerle öne çıkan bir kral.Annesi, İllirya’lı gizemli prenses Olympias. Avrupa merkezci tarih görüşü, o zamanki Makedonların Yunan kökenli olduklarını, dolayısıyla İskender’in de Yunanlı olduğunu söylüyor. Ayrıca İskender’in Batı ve Doğu uygarlıklarının kaynaşmasında önemli bir rolünün olduğunu da dile getiriyor. Bu tartışılabilir tabii. Ama ,İskender Doğu’ya Yunan kültürünü götürürken, kendisi de Doğu kültürünü alıyor., doğululaşıyordu.
İskender’in doğduğu M.Ö. 356 yılında, Ephesos’daki ümlü Artemis Tapınağı Herostratos denen bir deli tarafından yakılır. İskender Asya seferi sırasında Ephesos’a geldiğinde, kentin ileri gelenleri, yangın günü Artemis çok önemli bir doğuma yardımcı olmak için Makedonya’ya gittiğinden, Tapınağın savunmasız kaldığını söylerler.İskender’in doğumudur söz konusu olan. İskender bunun üzerine tapınağın onarılmasına yardımcı olur. Böylece Ephesoslular, İskender’in tanrısal bir varlık olduğunu ima etmiş oluyorlardı.
Ankara-Polatlı yakınlarındaki Phrygia başkenti Gordion kentinde, bir arabanın okuna atılmış bir düğüm varmış;düğümü atan Phrygia kralı Gordios’muş. Kent halkı kendine bir türlü kral seçmeyi becerememiş. Sonunda, kapıdan ilk girenin kral olmasına karar vermişler. Kapıdan ilk Gordios girmiş arabasıyla. Kral olduktan sonra arabasının okuna bir füğüm atmış;çözen Asya’ya egemen olacakmış. İskender, kılıcıyla bir vuruşta kesmiş düğümü ve Asya’yı ele geçireceğini göstermiş.
Miletos yakınlarındaki Didima Apollon Tapınağı’nın kahini, uzun bir sessizlikten sonra dile vgelerek İskender’i ’’Zeus’un Oğlu’’ olarak selamlamış. Bu, İskender’in bir tanrı olarak kabul edildiğini gösterir...Söylencelere göre, İskender’in annesi Oliympias, Philippos’tan değil, yılan kılığına girmiş olan Zeus’tan hamile kalarak doğurmuş İskender’i. İskender Mısır’ı fethettiğinde, eski zamanlardan kalma bir kehanet merkezine sahip Zeus-Amon Tapınağı’nın bulunduğu Siva Vahası’na gitmişti. Kahinin, Amon rahibinin İskender’i tapınak avlusunda ’’Amon’un Oğlu’’ olarak selamladığı söylenir.
İskender, son derece kültürlü, ama acımasız bir hükümdardı. Homeros’un İlyada’sını ezbere bilmesinin yanında, kendisine baş kaldıran Thebai kentini yerle bir etmekten, sekiz bin kişiyi öldürtüp, otuz bin kişiyi tutsak almaktan, çocuk ve kadınları askerlerin eline bırakmaktan kaçınmamıştır. Öfkesi müthiştir. Ama bu öfkenin içindeyken bile Thebai’de bulunan şair Pindaros’un evine dokunulmamasını emretmişti. Thebai’de yıkılmadan kalan tek ev bu şairin evi olmuştu.
İskender’in seferi İran’ın doğusuna, Hindistan’a kadar uzandı. Artık dünyanın hakimi olmaktı amacı. Bu kadar geniş bir İmparatorluğu ise sadece on üç yılda kurmuştu. Babil’de öldüğünde otuz üç yaşındaydı. Bu topraklardan kimler geldi, kimler geçti;ama Anadolu hala ayakta.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.