İzliyorum televizyondan.
Bir programdan.
Adam gerçekte sanayici,
Yetinmemiş fazladan besici.
Daha doğrusu süt üreticisi.
İneği var buzağısı var.
Koyunu keçisi kuzusu var.
Kapısında havlayan köpeği var.
Mikrofon uzatılıyor,
Soruluyor kendisine.
Anlatıyor bir bir.
Bu anası diğeri danası diyor.
Dana derken erkeğinden bahsediyor.
Düve ise dişisi diye ekliyor.
Şu gördüğünüzde bebeği diye bahsediyor.
Yani bir açılım getiriyor.
Kendince bir yakıştırma yapıyor.
Belki de doğrusunu bu sanıyor.
Gerçeğinin ne olduğunu bilmiyor.
……………………………………..

Bebek insan yavrusuna denir oysa.
Buzağıysa hayvan yavrusuna.
Sığır cinsinden olana.
Tüm varlıklar için ayrı bir isim verilir ya yavruya.
Keçi için oğlak,
Manda için malak.
İnsanınkine ise bebek.
…………………………………...

Yeni dünyaya getirdi bebeği diyor.
Her gün mama veriyor.
Besleyip büyütüyor diyor.
Eğitimli de.
Ne konuştuğunu bilen biri de.
Gel gelelim bebeği diyor sığırın yavrusuna.
Garipsiyorum.
Olmaz böyle şey diyorum
Uymaz yakışmaz diye düşünüyorum.
…………………………………

Bir başka görüntüde farklı yerdendi.
Bir başka programdandı.
O da arazisini köpeklere tahsis edendi.
Öleni oraya gömendi.
Üstelik mezarlık yaptırandı.
Kitabesini üstüne yazandı.
Vefat edeni buraya kendi arazime defnediyoruz diyordu.
Vefat ve definden bahsediyordu.
İnsana özgü olandan.
İnsana uygulanandan.
…………………………………

Açıkçası garipsedim.
Olmaz böyle bir şey dedim.
Dilimiz zengin,
Her şeyin bir karşılığı var bu dilde diye düşündüm.
Eşanlamlısı var sesteşi var.
Mecazı var kinayesi var.
Diyelim bilemediniz .
O anda akıl edemediniz.
Genele yöneliniz.
Genel ifade kullanınız.
Bebeği diyeceğinize yavrusu deyiniz.
Sıkışıklığı o şekilde savuşturunuz.
………………………………….

Ya hayvanın vefatı meselesi.
Araziye defin meselesi
Buyurun cenaze namazına diyesi.
………………………………

Biraz eğitilmeliyiz.
Dilimizi gerektiği gibi kullanmalıyız.
Olur olmazdan sakınmalıyız.
Nerede yanlış yapıyoruz düşünmeliyiz.
Hatadan geri dönmeliyiz.
Hep doğrusuna yönelmeliyiz.




Kemal SEYFİ
24.11.2020