Öğretmenler günüm'üz kutlu olsun
Öğretmen deyince ilkokul öğretmenlerim aklıma gelir biraz da içime bir sızı girerek. Hayatımı ne kadar etkilediklerini düşünürüm.
Babam benim elimden tutup okula yazdırmaya götürdüğünde altı yaşımı henüz doldurmuştum. Bu müdür odası bana oldukça yabancıydı ama babamı tanıyorlardı, güzel karşıladılar.
Daha sonra babamın arkadaşı Fevzi Korkmaz öğretmen benim ilk öğretmenim oldu. Gerçekten de iyi bir öğretmendi anımsadığım kadar. İkinci sınıfa geçtiğimde o okulun müdürü oldu.
İkinci sınıftan dördüncü sınıfın sonuna kadar Ali Kılıç’tı öğretmenim. Benim dürüst olduğumu bildiği için bir keresinde yaramazlık yapan çocukları bana sormuştu. Bende sevdiğim arkadaşlar da arasında olan sınıfın altını üstüne getiren, daha doğrusu sınıftaki arkadaşları eğlendiren arkadaşların adını saymıştım üzülerek.
Ali kılıç öğretmenden diğer anım ise beni dördüncü sınıfta bırakmasıydı.Matematik ve resimden. Resimden de kalınır mı demeyin. Sınıfımızda çok sevdiğim arkadaşım Mahmure resimde yapılacak resim ve diğer el işi şeyleri yapmamıştı. Ağlıyordu. Onun gözyaşlarına dayanamadım ve benim resim ve diğer şeylerin birazını ona verdim, ona öğretmen kızmasın diye. Bunlar not ödevleri idi. Böylece ikimiz de zayıf aldık. Ben sınıfta kaldım, o diğer derslerden geçtiği için kalmadı sanıyorum.
Daha sonra dördüncü sınıfta yeniden okudum. Bu kez öğretmenim sokak komşumuz bir bayan oldu. Onun sınıfında okuduğum sürece çok mutsuz oldum.Saliha Diren idi adı. Kocası Tekelde çalışıyordu ve hırsızlıkla suçlanmıştı.Tabii ki
hırsız o değildi ama ilk olarak onu suçlamışlardı. Hırsızlar daha sonra yakalandı. Öğretmenimizde bunun da üzüntüsü vardı ama acısını öğrencilerinden çıkarmamalıydı. Arada güldüğü de olurdu ama sinirli bir öğretmendi. Özellikle kızların saçlarını çeker vururdu. Bu arkadaşlarımı düşündükçe şimdi bile gözlerimin önünden gitmez o tatlı Emel, Sevgi.. Erkek
çocuklar da vardı tabii dayaktan nasibini alan. Kimilerini ise kaldırır oturttururdu. Size el kaldırmaya bile değmez derdi.
İşte bu öğretmen yüzünden belkide ille de orta okula gideceğim diye tutturmadım. Okulun bittiğine çok sevindim. Babam çevrenin de etkisiyle beni ve diğer kız kardeşimi okutmadı. Zaten oturduğumuz ilçede ortaokuldan sonra gidecek okulda yoktu. Ankara’da anneannemlerde liseye gidebilirdim ama ağababa dediğimiz annemin babası da kızların okumasına karşıydı.
Okulda pek olası olmayan güzellikleri evcilik oyunlarında yaşadım. Saliha Diren’den çokça dayak yiyen arkadaşım Sevgi okulculuk oyunumuzda öğretmen olurdu. Onun gibi sinirli ve dayak atan. Ben ise başöğretmen. Çocuklara defterler yapar dağıtırdım. Arada bir sınıfa girer öğrencilere sorular sorardım. Şimdi bunları anımsamak bile gülümsetiyor.
Evet, ben de öğretmen oldum. Hem de başöğretmen. Öğretmenler günüm kutlu olsun.
Daha sonraki zamanlarda babam beni okutmadığına çok pişman oldu, elimden defter kalemin düşmediğini görünce. Ah kızım, seni okutmalıydım. Ah şu körolası cahil hocalar yok mu derdi. O zaman keşke Karadeniz’li hoca olsaydı!
Ben de sadece terzilik yaparak aldığım kitap ve dergiler bana yeter dedim ama son yıllarda yine dayanamayıp, açık öğretimde okudum. Sağlık olsun..
Ha, öğretmenler günüm’üz kutlu olsun..
24. 11. 2020 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Kıskandım!
Nazik Hocam, sizi okula kayıt ettirmek için babanız götürmüş.
Ben 7 yaşıma gelmeden, dayımın oğlu okula kayıt olmaya
giderken bende okula gideceğim diye, beklediğim bostanı
bırakıp, harman yerinde döven süren babamın yanına geldim.
Babam bostanı kime bıraktın dedi, kimseye bırakmadım dedim.
Kır kısrağa bindi beni bostan tarlasına kadar kovaladı.
Yaşım küçükmüş. Ertesi sene kayıt olmak için tek başıma gittim
köyün tek okuluna.
Okulun önünde takım elbise içinde , okuldan yeni mezun olmuş
gencecik bir öğretmen, kaydolmaya mı geldin diye sordu.
He dedim.
Bizim oralarda evet demektir he!
Aldı beni sınıfa kaydetti. Sonradan öğrendim adının Basri olduğunu.
Daha dün kadar yakın. Üzerindeki Kahverengi elbisesi bile gözlerimin
önünde.
Yazınız beni çocuklumla buluşturdu. Öğretmenler gününüz Kutlu
Olsun.
Saygılarımla.
Necati Kavlak tarafından 25.11.2020 12:20:12 zamanında düzenlenmiştir.
glenay
Babam bizleri çok severdi. Bana annesinin adını koymuş, anne diye hitap ederdi.
Sizin için üzüldüm.
Okula yazdırmaya bile götürmeyen bir baba düşünemedim.
Ben kazada oturuyorum ama çocukluğumda burası köy gibiydi.
Köy hayatı yaşadım, babam memur olmasına rağmen.
Bizim ineklerimiz damımız, bahçe ve tarlamız vardı.
Anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim,
Sizin de öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Hepimiz bir şeyler öğreniyor, öğretiyoruz sonuçta..
Selâmlar saygılarımla..
Necati Kavlak
Babam beni okula işlerinden fırsat bulamadığı için götüremedi.
Yoksa,
Ben 7 kardeşin en küçüğüyüm, beni kucağından indirmezdi.
Avukat olmamı çok isterdi. Jandarma olunca, ilk sözü biz
jandarmadan çok çektik. Kapına kim gelirse gelsin bana nasıl
davranıyorsan onlara öyle davran diye sıkı sıkı nasihat etti.
Köy hayatı zordur Hocam!
Şimdiki durum ne kadar değişti başını okşasan hemen şikayet,tebrik ederim.
glenay
Çok teşekkürler Hasan bey..
Şimdi düşünüyorum da eskiden öğretmenden dayak yemek bile güzelmiş! paylaşan yüreğinize yazan ellerinize sağlık. Selam ve dua ile Tebrikler.
glenay
Sınıfın çalışkan öğrencileri arasına giriyorsunuz.
Ama bazıları aynı tas aynı hamam devam ediyor.
Yorumunuza çok teşekkürler,
selamlar..
İlkokul öğretmenleri unutulmuyor. Bir çocuğun şansı ya da şanssızlığı olabiliyor çok zaman.
Eskiden öğretmenlerimiz daha bir sertti. Sınıfla birlikte birkaç kez sıra dayağı yemişliğim vardır benim de:)
Ama okulla ilgili anılarımın geneli güzeldir, öğretmenlerimi de genelde güzel hatırlarım.
Ama hayatımda aile üyelerim hariç en çok etkilendiğim ve adeta bir baba yerine koyduğum insan da ilkokul öğretmenimdir.
Senin okul ve öğretmenlerle ilgili deneyimlerin talihsiz olmuş.
Yine de hepsinin üzerimizde emeği vardır.
Hepimizin günü kutlu olsun madem:)
Sevgiler.
glenay
Ben de Saliha Diren öğretmenimden yedim bir kez sıra dayağı.
Çok çalışırdım, çalışkan bir öğrenciydim. Bu yüzden dayak yemedim.
Benim de arada güzel anılarım var tabii.
En çok etkilendiklerimi yazdım.
Söz gelimi Ali Kılıç öğretmenim evimizin karşısındaki huzur evinde yattı eşiyle.
Ona gitmeyi istedim ama fırsat bulamadan vefat etti. Çok üzüldüm.
Senin de öğretmenler günün kutlu olsun. :)
İyi geceler, sevgiler..