- 286 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YALAKALAR
Yazan: M. Sabri HABERVEREN
Kişilik isimli yazımda, bazı insanların, şahsiyetlerinin yani kişiliklerinin gelişmediğini, doğuştan böyle tipler olduklarını daha evvel anlatmıştım. Bu Kişiliği gelişmemiş, yağcı ve yalaka tiplerin genellikle yaptıkları şey, devamlı olarak yönetici pozisyonda olanlara yağ çekmek, kuvvetli guruba sırtını dayayarak, zayıfa, ezilene küfretmektir. Hâlbuki atalarımıza bakıyoruz. Hep zayıfların ve mazlumların yanında olmuşlardır. Osmanlı devletinin kuruluş hikâyesinde, Kayı boyunun çarpışan iki ordudan, zayıf olana yardım ettiği anlatılır. Ama kişiliği gelişmemiş tipler ne tarih, nede millet şuurundan nasiplerini almamış kişilerdir.
Sırtını dayadığı gurup bir yanlışlık, bir haksızlık yapsa bile, bu kişiliksiz tipler tarafından haklı görülür. Biri bu haksızlığı yanlışlığı dile getirdiği, tenkit ettiği vakit zaman eskilerin deyişi ile bir “Eşek kaçtı, palan-semer düştü.” Durumu ortaya çıkar. Hele, hele bazıları, yalakalığı tamamen aşağılık seviyeye getirmişlerdir. Kendilerini sanki görevlendirmişler gibi, günde 7 -8 saat kuvvetli gurubun aleyhine olabilecek, tenkitleri, söylemleri ararlar. Basını, İnternet yazılarını ve medyayı tararlar. Bunu tespit edince de işin eğrisini, doğrusunu bilmeden, tenkitleri yapanları taciz etmeye, onlara saldırmaya, küfretmeye başlarlar. Bunların ayrıca bir de ayak takımları vardır. Kendisi yetmezmiş gibi birde ayak takımına aynı şeyleri yaptırmaya çalışırlar. Yani 4 koldan saldırma planı tatbik ederek kendilerini tatmin etmeye çalışırlar.
Aslında bu kişilerin “Dost acı söyler.” Sözünden haberleri bile yoktur. Yani aslında çok cahil ve bilgisiz kişilerdir. “Kaş yaparken göz çıkarmak.” Bu kişilerin ortak özelikleridir. Ağızlarını açtıkları zaman sizi ya komünistlik ile ya da Dinsizlik ile suçlarlar. Hiçbir şekilde kendilerini ikna edemezsiniz. Ne söylerseniz boştur. Onlar bir papağan gibi ezberledikleri sözleri söylemeye devam ederler. Sabrınızın sınırlarını zorlarlar.
Bu insanların edepsizliklerini, küfürlerini, tutarsızlıklarını, hatalarını, hoş görmek, çekemezliklerinden dolayı ayıplamalarına katlanmak bazen mümkün olamıyor. Bazen “Kantarın topuzu kaçıyor.” Söylemek istemedikleriniz birden öfke ile ağzınızdan dökülüyor. Aslında bu kişiler direkt olarak karşınıza gelip size bunları söylemeye çalışsalar belki onları ikna etme, biraz bilgi aşılama veya doğruyu gösterme imkânı bulursunuz. Ama genellikle karşınıza çıkmazlar. Uzaktan birileri vasıtası ile konuşurlar veya müstear isimle yazarlar. Gizlenirler. Korkaktırlar. Aslında Hakka karşı, susmanın haram olduğunu bilmezler. Hadisi şerifin; “Batıl gördüğü halde, hakkı söylemeyen dilsiz bir şeytandır.” diye buyurduğunu bilmezler. Kısaca bu tipler kara cahildirler. Allah bizi böyle tiplerle karşılaştırmasın.
“İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır.” Hz. Ömer
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.