- 543 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Öğretmen Olmak
Liseyi 1983 yılında bitirdim… Teknik lisede okudum… Ama liseyi hiç sevemedim… Teknik lise 4 yıllıktır… Ben 3. sınıfta üniversite sınavına girdim… Gitmek istiyordum… Gazi üniversitesi fen edebiyat fakültesi fizik bölümünü kazandım… Ne kadar sevindiğimi anlatamam… Öğretmen olacaktım… Seviyordum öğretmenlik mesleğini… Lise fark derslerini verdim ve mezun oldum… Hem lise hayatında kurtulacaktım hem de öğretmen olacaktım… Tanrım ne büyük bir mutluluktu…
Bu istek ve hevesle üniversite hayatım başladı…Yıllar yılları kovaladı…3.sınıfa gelmiştim…Fen edebiyat fakültesinde okuyanlar öğretmen olamayacaklar diye bir söylenti çıktı…Dünya başıma yıkılmıştı…Ağlamıştım…Okulu bırakıp çalışmayı düşündüm…Zaten yoksulluk içinde okuyan bir kişiydim…Sonra dedim ki burası Türkiye ne olur ne olmaz bırakma okulunu…Sonradan öğretmenlik için hak verirler diye kendimi teselli ettim….Pedagojik dersleri aldım…33 kişi başladık ve 6 kişi 4 senede mezun olduk…Ve bizlere de öğretmenlik hakkı tanıdılar Yapılan sınava girdim ve kazandım…Sınav esnasında yaşadıkları mı anlatmak istiyorum…!00 soru sormuşlardı…40 soru genel kültür 60 soruda alan bilgisi…Genel kültür sorularını hızlıca yaptım ancak alan soruları çok zordu…30 soru yapabildim…Ancak 20 soruda takıldığım bir yer oluyor ve sonucu bulamıyordum…Allahım dedim Sen yardımcı ol bana…Sınavı mutlaka kazanmam gerekiyordu…Hem ne kadar çok öğretmen olmak istiyordum hem de hayata bir an önce atılmalıydım…Kaybedecek zamanım yoktu…Ben bu duygularla boğuşurken anlatamadım bir an yaşadım…Son 15 dakika zaman kala beynime bir doping oldu ve son anlarda çözemediğim soruları da çözdüm…Buna ister kader deyin isterse bir şeyi çok istemek deyin kazanmıştım…Öğretmen olacaktım…Sevincimi anlatamam…Dünyalar benim olmuştu…
İlk görev yerime gitmek için hazırlandım…Bir takım elbise aldım…Tabi bir de kıravat…Giyecek birkaç elbise ve bir yorgan sırtlayarak yola düştüm…Tarih 12/01/1987…Başlayış o başlayış…Tam 32 yıl anadolunun bir çok yerinde çalıştım…Taki 2019 yılına kadar….Ve emekli oldum…Huzurlu ve mutluydum…
Öğretmenin, öncelikle kendini değerli görmesi, kendisini özgürce var olmaya adaması gerekiyor. Öğretmenliği içinde yaşadığı toplum ve insanlık için kutsal bir dava olarak görmeli. İdealizm gerektiriyor. Öğretmenlik “hiçbir şey olamadın bari öğretmen ol” ile değil ‘aşk’ ile yapılabilir. Öğretmen olabilmek için hem eğitimin genel çerçevesini, hem de bizzat görev yapılan yerin çerçevesini bilmek gerekiyor. Her öğretmenin içinde bir ‘çalıkuşu’ yatması lazım. Bunun için de öğretmenliğin sadece bir meslek olarak görülmemesi gerekiyor. Bizim için öğretmenlik bir yaşam biçimidir. Çünkü öğretmenlik çok yönlülük gerektiren bir meslek. Öğretmen sanatkar yanıyla öğrencisinin kişiliğine yön verebilir. Arkadaş yönüyle kalbi öğrencisi için çarpar. Vatandaş tarafıyla da toplumu düzeltmeye çalışır. Öğretmen bilgisi ve tecrübesiyle çocuklara, gençlere iyiyi, doğruyu ve güzeli göstermeye çalışmalı. Kısacası öğretmeni medeniyetin kurucusu, bir kültür aktarıcısı, bir planlamacı, bir araştırmacı, bir öncü olarak tanımlayabiliriz. Bu nedenle öğretmenlik bizim için bir yaşam biçimidir. Bizler öğretmen gibi yürür, öğretmen gibi konuşur, öğretmen gibi davranırız, kısacası öğretmen gibi yaşarız…
Öğretmen olmak istemiştim ve oldum…Güzel anılarım oldu…Yürekler kazandım…Onların gönüllerine ve yüreklerine dokundum…Dünyaya yeniden gelsem öğretmen olurdum…Ne şanslı mesleğini sevenlere…Günümüz kutlu olsun…
YORUMLAR
Öğretmenim; Ne güzel söylemişsiniz
''ÖĞRETMENLİK BİR YAŞAM BİÇİMİDİR''
ÖĞRETMENLİĞİ; Diğer tüm mesleklerin üzerine koyduğumuz gün, koymakta yetmez idrak bilincine erdiğimiz gün
gerçek devrimi yapmış oluruz
nice tebrikler
nice saygılarımla
tasikardi
tasikardi
Bizim kuşağımız ülkenin en zor yıllarında ( tabiri caizse ) canımız cebimizde okuduk. yaşadığınız zorlukları anlayabildiğimi düşünüyorum.
O dönemde yaratılmaya çalışılan hava ile 'öğretmenlik' hızla değer kaybetmeye başladı... ki hâlâ çok da toparlanabilmiş değil bu algı!..
Sizin çabanıza çok saygı duyuyorum. Her kazanımda olduğu gibi emeğimiz oranında değer veririz genellikle edindiklerimize...
Bizler gerçekten o yıllarda hemen her şeyi çok zor edindik. Badireli bir dönemden 'sağlam' çıkmak, dik durmak, ideallerimize ulaşmak için her zorluğa göğüs gerdik. Mesleğimize de o duygularla başladık ve ben 1979 mezunu olarak hâlâ aktif çalışma hayatımla mesleğimi sürdürüyorum.
Samimi duygularla ve tertemiz bir dille kaleme aldığınız yazınızla beraber meslek duruşunuzu da kutlarım...
ÖĞTRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.
Daha nicelerine.
Saygılarımla...