- 338 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ Bölüm- 3
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ
Bölüm- 3
Füruzan’la Çay Bahçesinde daha sık karşılaşmaya başladık. Ama ne hikmetse benimle konuşmaya gelmiyordu, Gelmesinden vaz geçtim benden yana bile bakmıyor. Bende işi oluruna bırakarak yeni başladığım romanımın üzerinde çalışmaya başladım. Aslına bakarsanız umutlarımda yavaş, yavaş sönmeye başladı. Anlaşılan bu kızdan bana fayda yoktu. Ta ki dün gece yatmaya hazırlanırken, telefonum çaldı. Öylesine baktım, bu saatte arasa, arasa Ufuk arardı. Ama arayan Füruzan’dı. Telefonu hemen açtım.
‘’ Alo Füruzan sensin değil mi?’’
‘’ Kimin açmasını bekliyordun?’’
‘’ Nasılsın?’’
‘’ Gayet iyiyim, arkadaşlar varken yanına gelemedim. Benimle konuşmaya kararlı mısın?’’
‘’ Tabi teklifim baki, senden haber bekliyorum.’’
‘’ Çay Bahçesinde olmaz, başka bir yerde buluşalım.’’
‘’ Tamam, Levent pastanesini biliyor musun?’’
‘’ Adını duydum ama hiç gitmedim.’’
‘’ Yarende olabilir ama biraz uzakça.’’
‘’ Levent olsun, sen saat kaçta müsait olursun?’’
‘’ Pazar günü olursa istediğin saatte çıkabilirim. Hafta arasında, akşam sekizden önce olmaz. Nereden arıyorsun?’’
’’ Evdeyim, odamdan arıyorum. Sana iyi geceler, Tarık Ahmet.’’
Pazar günü saat üçe on kala, Levent pastanesinin merdivenlerinden iniyordum. Bahçede boş bir masa bulup, merdivenleri görecek bir şekilde oturdum. Kendime bir çay ısmarlayıp sigaramı yaktım. Yanımdan hiç ayırmadığım çantamı ayağımın dibine bıraktım. Saat üçü çeyrek geçiyordu gelen giden yoktu. Bu kız insanı hep bekletir mi diye düşünürken, Başımı kaldırınca, merdivenlerden inmeye başladığını gördüm. Yanıma geldi tokalaştık
‘’ Kusura bakma biraz geciktim. Arkadaşlardan zor kurtuldum. Şimdi hepsi merak içindeler.’’
Bana bakarak,
‘’ Seni dinliyorum, Tarık Ahmet.’’
‘’ Anlatacak pek fazla bir şey yok. Yeni bir romana başladım, bu romanda senin de bana yardımcı olmanı istiyorum.’’
‘’ Benim işim ne olacak? Ne yapacağım?’’
‘’ Benim elim ayağım olacaksın. Benim istediğim yerlere gideceksin, yani kısaca ayak işleri olacak. Tabi şimdilik.’’
‘’ Güzelmiş, heyecanlı olacak. Devamı gelecek mi?’’
‘’ Sana kalmış bir şey. Eğer istersen beraber çalışırız.’’
‘’ şimdi ne yapıyoruz?’’
‘’ Elimde bir vaka var. Adresi vereceğim kartın arkasında yazılı. Bu adamı takip edeceksin. Tabi ki kendini göstermeden.’’
‘’ Anlaşıldı patron.’’
‘’ Bu adam başkalarına iyilik yapayım derken, adaleti sağlamak uğruna suçlulara zarar veriyor. Öldüresiye dövüyor sonrada yol kenarına bırakıyor. Şimdi ne içersin?’’
‘’ Buranın çayı iyi mi? Demli bir çay içerim. Buse’nin hikâyesini versene bu akşam okuyayım.’’
‘’ Benim eve gitmemiz lazım?’’
‘’ Gideriz sorun olmaz, oradan da Çay Bahçesine geçeriz. Ama önce çayımı içeyim.’’
Garsona iki demli çay söyledim, çaylarımızı içerken bir taraftan da havadan sudan konuşuyorduk. Bu sırada hiç beklemediğim bir şey oldu. Merdivenlerden iyi tanıdığım biri inmeye başladı. Beni görünce şaşkınlıkla bir bana bir de Füruzan’a baktı. Tesadüfün böylesi çok sık olmazdı bir an için gülümseyince Füruzan,
‘’ Bir şeyler mi kaçırdım?’’
‘’Sanırım çok şey kaçırdın. Biraz evvel merdivenlerden inen kız var ya, onunla çok iyi arkadaştık. Ama bana karşı bir hata yaptı. O günden beri konuşmuyorum.’’
‘’ Çok güzel bir kızmış?’’
‘’ Geçen ay beni aradı çıkalım biraz dolaşalım dedi. Bende merak ettim derdi ne diye. Çıkmayı kabul ettim. Şurada bir park var. O parka gittik. Akşam sekizden gece bire kadar tek kelime konuşmadan parkta oturduk Sonra evine bıraktım yine konuşmadık.’’
‘’ Çok özel olmazsa bir soru soracağım. İstersen cevap vermeyebilirsin. Bu arkadaşınla ilişkinizde ne kadar ileri gittiniz?’’
‘’ Dedim ya sadece arkadaştık. İlişki falan yok.’’
‘’ Doğrusunu istersen ben bundan hiçbir şey anlamadım.’’
‘’ Sanki ben çok anladım, hadi kalkalım benim eve gidelim.’’
Evden içeri girince şaşkınlıkla bana dönerek,
‘’ Sen gerçekten burada mı kalıyorsun?’’
‘’ Evet, neden şaşırdın ki?’’
‘’Ya burası dört duvar, hapishaneden farkı yok. Ben hayatta kalamam.’’
‘’Sana da kal diyen yok.’’
‘’ Şaka yaptım harika bir yer, sık, sık gelirim artık.’’
‘’ Geleceksin zaten burasını ofis olarak kullanacağım. İlk işin yarın verdiğim adreste oturan adamı takip edeceksin. Bir şey daha, beraber çalıştığımızdan kimsenin haberi olmayacak. Her akşam buraya veya benim kitapevine gelip bana rapor vereceksin. Buranın bir anahtarını da sana vereceğim.’’
‘’ Anladım Tarık Ahmet.
Evde bir saat kadar oyalandık, hatta sallama çay bile içtik. Pazartesi akşamı buluşmak için sözleştik Evden ayrılıp Çay Bahçesine doğru yürümeye başladık. Merdivenlerden inerken Füruzan’a sordum,
‘’ Çay Bahçesine beraber mi girelim yoksa ayrı, ayrımı?’’
‘’ Nasıl olsa öğrenecekler Beraber girelim?’’
‘’ Bak sonra hakkımızda dedikodu çıkarırlarsa karışmam, haberin olsun?’’
Sorumun karşılığı koluma hafif bir çimdik oldu. Beraberce Çay Bahçesinin kapalı bölümünde içeri girdik. Bizi beraber gören, Burhan’la Yakup, şaşkınlıktan ellerindeki çay bardağını düşürüyorlardı.
Ben pis, pis sırıtırken zevkten dört köşe olmuştum.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.