ÇOCUK GELİN Mİ OLACAKSINIZ?

• 14 Kasım 2020 Cumartesi 16:54:36

...

Ekranda bir genç kızın resmi var. Yok yok o henüz çocuk!..

Yüzündeki makyajın altında, masum bir çocuğun yüzü var. Sanki küçük bir çocuk var karşımda. Dudaklarındaki ruj yetişkin bir kadınının ellerinden sürülmüş sanki; bu ruj o kadar emanet duruyor ki!..

On altı yaşlarında genç bir kız. Ekranlarda şüpheli ölümü tartışılıyor. Bir otelin balkonundan kendini atmış. Ya da atılmış. Ya intihar etmiş, ya da öldürülmüş. Her ikisi için de henüz çok çocuk.

Belki bir aşk macerası belki de beş para etmez bir adi insanın ağına düşmüş bir garip serçe. Kimbilir hangi yalan dolanla aklı karıştırıldı. Ve otel odasında buldu kendisini. Böyle bir mekan için de çok çocuk...

Derslerinde başarılı bir öğrenci diye anlatılıyor. Belki hayallerinde öğretmen olmak vardı belki doktor olmak. Hayalleri hangi çirkin insanlar tarafından kirletildi, yok edildi?

Öyle masum bir yüzü var ki o maskenin altında. O henüz okul çocuğu. Sınıfını gösteriyorlar. Sırasına fotografını koymuşlar; tertemiz yüzü var. Çocuk çocuk bakıyor. Medyada gördüğümüz moda olan genç kız pozlarından biri yok çerçevenin içinde.

O fotografta bir kadın yok. Küçük bir kız var. O kızın yeri her ne için gittiyse hiç fark etmez o otel odası değil. Henüz çok küçük!.. Bizlerden birisinin çocuğu da olabilirdi onun yerinde. Kıyamıyorum içim parçalanıyor. O da bizim çocuğumuz...

Öyle bir sanal tuzaklar ağıyla sarılmış ki evlatlarımız; elimizi uzatsak onları kurtarmak için, elimizi itiveriyorlar. Öyle bir boyanmış ki gözlerinde ki gözlükler, toz pembe bir hayata bakıyor o masum gözleri. Anne ve babalar olarak yetişmiyor yüreklerine ellerimiz. Bizleri cahil olarak görüyorlar. Çağın gerisinde kalmış yobaz insanlar olduk yavrularımızın gözünde...

Sanal dünyanın albenilerine öyle bir kanmışlar ki ne desek ne söylesek itici geliyoruz onlara.

Geri kafalı buluyorlar ailelerini. Sürekli nasihat eden büyükleriz onların gözünde. Dünyanın güzelliklerini yaşamak isteyen gençlere ayak bağı olan ebeveynleriyiz sadece...

Ne olur önce çocuk olun. Çocuk gözüyle bakın hayata. Acele etmeyin büyümek için.

Konuştuğunuz insanlara dikkat edin. Sanal dünyadan bulmayın arkadaşınızı. Yaşıtlarınızdan olsun ve gerçek dünyadan olsun; muhabbet ettiğiniz insanlar.

Çocuk gibi aşık olun. Çocuklar gibi gülüp oynayın. Çocuklar evcilik oynar. Ama evlenmez çocuklar. Aşık olduğunuz insan küçük olsun sizin gibi. Büyüklerle evcilik oynamayın.

Size çocuk gözüyle bakmazlar. İnanın onlar sizi bir anda büyütürler. Bu çocuk demezler; kadın olarak bakarlar size. Bir bakmışsınız aşık olmuşsunuz, bir bakmışsınız otelde bulmuşsunuz kendinizi.

O zaman anlarsınız çocuk olan ruhunuza kadın elbisesi giydirilmek istendiğini. Ve kaynar sular dökülür başınızdan.

Onların hayalleri de büyük olur. Size büyük gelir onların sizin için dikip biçtiği kadın giysileri. En masumu gelinliktir. O bile size büyük gelir.

Çocuk gelin mi olmak istiyorsunuz? O çocuklar okul görmemiş eğitimsiz çocuklardı. Ve zorla evlendirilmişlerdi. Satmıştı zalim babaları!..

Ya siz? Siz okulda sıranızı boş bırakıp kendi isteğinizle cahil kalmayı ve çocuk gelin olmayı seçiyorsunuz. Belki cocuk gelin olmak için terk etmiyorsunuz evinizi. Belki sadece bir kaç gün aşk oyunu oynamak niyetiniz. Ama o çocuk avcıları oyun oynamayı bilmezler. Yakaladıklarına hiç acımazlar.

Onlar sizin beğenmediğiniz ailelerinize hiç benzemezler. Cahil değiller, gerici değiller, size sonsuz özgürlükler vaat ederler. Öyle bir özgürlük ki bu; tüm hayatınızı esaret altında yaşatırlar ve çocuk ruhunuzu boğarlar pis elleriyle...

Ekranda izlediğim küçük kız senin hiç suçun yok. Seni bu sanal alem zehirledi. Sen çocuksun. Sen masumsun. Sen esareti kabul etmediğin için belki de bile isteye attın kendini. Belki o zalimlerden kaçış olarak gördün ölümü. Keşke hiç kanmasaydın o yalanlara. Keşke o tuzaklara düşmeseydin...

Sen diğer çocuklara bir nasihat oldun. Sen ders almayı bilen yaşıtlarına ibret oldun. Sen baş eğmedin o soysuzlara. Kaçtın ellerinden. Sen hatanı anladın ama çok geç kaldın. Keşke sanal dünyanın yalanını erken farketseydin. Keşke!..

Güzel yavrum sen öldün ama en azından özgür kaldın. Öldün ama esaretten kurtuldun. Ölümlerin bile onurlusu vardır.

Sen onurlu bir çocuksun. Çocuk yüreğinden öpüyorum seni...

...