- 623 Okunma
- 3 Yorum
- 5 Beğeni
İŞGAL VE SAVAŞA KARŞI ŞAİRLER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İşgal ve savaşa karşı militan tavrı olan şairler yeryüzü şiirinin yüz aklarıdır. Alman işgaline karşı savaşan Paul Eluard, Lui Aragon, Robert Dennos, Berthold Brecht, Guillevici’yi unutmamak gerekir. Guillevic’inin’’Ayakta’’ adlı şiiri işgalin tam ortaqsında yazılmış umut ve direnç şiiridir:
Fabrikada, sokakta
Alnı açık duvarların yanında
Dev gibi doğruldular
Zafer yakında
Bilek var vuruşmaya
Güç var korunmaya
Soluk var harcanmaya"
Zafer yakında
Can var verilecek
Kardeş var döğüşecek
Kardeşe can feda
Zafer yakında
Fransız direnişçileri kendilerine yiyecek dağıtanlara ’’bize Aragon’un şiirlerini gönderin’’ çağrısı, Aragon’un şiirinin ve direnişçilerin yaşamla kurduğu bağları anlatmaktadır.
Robert Dennos 22 Şubat 1944’te Gestapo tarafından tutuklandığında, Fransız direniş hareketi içinde faaliyet yürütüyordu.Çekoslavakya da Terezin toplama kampına gönderildi.Dennos’un o gün yaptığı çağrı, bugün bizi yeniden ayağa kalkmaya ve umudu büyütmeye çağırıyor:
"Merhaba ey uyananlar,
tehlikeli ve gizli işlerden sonra uyuyanlar, merhaba merhaba Matbaacılar,merhaba bomba taşıyanlar.Merhaba demiryollarını uçuranlar,yangın çıkartanlar merhaba.Merhaba bildiri dağıtanlar,silah ve yiyecek kaçıranlar.
Ey dayananlar, direnenler, savaşanlar merhaba.
Yirmi yaşında çocuklar, kaynak gülüşler merhaba.
Köprülerden yaşlı ihtiyarcıklar,dinç insanlar merhaba.
Mevsimleri andıran insanlar,merhaba hepinize.
Yeni sabahın eşiğinde hepinize merhaba.
...
Siz dinleyin bizi gemiciler,havacılar,erler...Şimdi size merhaba,size de...Size yakınımıza gelmiş olanlar,almaya sabah armağanımızı...Gündoğumunun evlerimize girdiği şu sırada samandan ayakkabılarıyla...Bir daha merhaba,bir daha,yarın için bir daha...Yüreğimizden ve kanımızdan kopup gelen merhaba...Merhaba,merhaba işte güneş Paris’in üstünde doğdu doğacak...Bulutlar ne kadar gizlese de gizlesin onu,o doğacak...Merhaba,merhaba yürekten merhaba.
Fransız şairleri ve Fransız şiiri, Alman işgaline karşı ön safta,en önde yer aldı.Ve şiir faşizme karşı savaştı.
Miguel Hernandez,tankların üzerinde,siperlerde,şiir okuyan şair...Miguel’in "Elveda kardeşler,yoldaşlar elveda.Dostlar güneşe benden selam söyleyin .Buğday başaklarına selam edin benden." vasiyeti,yaşamla kurduğu ilişki ve durduğu yeri öldükten sonra da savunma isteğidir.
Bulgar şiir damarı,sayısız yurtseverlik örnekleriyle doludur.Bulgar aydınları,sanatçıları Alman işgaline karşı yurt savunmasında,komünistlerin safında şiirleriyle,yürekleriyle savaştılar.Bu uğurda yaşamlarını feda ettiler.Hristo Botev,Adalet ve özgürlük uğruna öldü.
Arsevi Yarkov,Bulgar faşistleriyle girdiği çatışmada öldürüldü.
Hristo Yasenav,Faşist Terör Kurbanlarına Yardım Derneği’nin başkanlığını üstlendi.1925 yılında idam edildi.
Vasili Korogozov,gözaltında kaybedildi.
Geo Milev,Bulgar polisince kaçırıldı ve öldürüldü.
Sergey Romyançev, 15 Nisan 1925’te Zagora Hapishanesi’ne kapatıldı ve orada öldü.
Georgi Şeytanev,işkencede öldürüldü.
Nikolay Vaptsarov,Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komite üyesi -Naziler tarafından tutuklandı.Kurşuna dizildi.
Hristo Kozlev,polisle girdiği çatışmada ağır yaralandı. 7 Ocak 1944 yılında aldığı yaradan dolayı öldü.
Hristo İvanov Korpoçev,polis tarafından öldürüldü.
Kiril Nokolav Macarov,polisle girdiği çatışmada öldürüldü.
Anton Nkolay Popov,Alman faşistlerince kurşuna dizildi.
Zveton Spasov,kıstırıldığı evde cephane tükeninceye kadar savaştı,son kurşunu kendine sakladı.
Morko Angelov,girdiği çatışmada öldürüldü.
Bu örnekler sayfalarca çoğaltılabilir.Şairler yalnızca yaşadıkları çağın tanığı olmakla yetinmemiş,toplumsal devinimler içinde pratik olarak faaliyet yürütmüşlerdir.
Yeni bir dünya kurmayı yalnızca düşlemişler,düşü gerçek kılmak için de ürettikleri sözün yakınsını aramışlar ve orada durma iradesini göstermişlerdir.
Bugün dünden daha çok şiirin,şairin sokağa çıkması gerekmektedir.Çünkü insan avcıları pervasız,çünkü ölümle yaralanmış çocuklar,oyuncaklara küs.Çünkü insanların düşleri rüzgarsız uçurtma.Çünkü bu haksız savaş insanlığa hiçliği dayatıyor.Şimdi daha fazla yan yana olma zamanıdır.İşte bu nedenle aydın -sanatçılar işgale ve savaşa karşı çıkmalıdır.
Macar şair Sandor Petöfi’nin şu şiiri düşüncürüdür:
...
Hey şairler gireceksiniz kolkola
Alevlerin fırtınaların içinden geçeceksiniz
Hiç durmadan yürüyeceksiniz,ama hiç durmadan
Alçaktır halkın bayrağını elinden düşüren de
Şurada geride,bir kenarda gizli gizli
Bir parça dinleneyim diyende alçak...
İşgale ve savaşa karşı duran tüm şairlere selam olsun
YORUMLAR
Ülkemizin yetiştirdiği değerli edebiyatçılardan biri olan Hilmi Yavuz ağabeyimiz böyle diyor bir demecinde ''Şair barıştan yana olmak zorunda başka bir ortamda şiir üretemez.'' Edebiyat adı üstünde güzel sanatların bir kolu, adı üstünde güzelde bir sanat ve tüm dünyadaki edebiyatçılar kalem erbapları kendi güçleri ve bilgileri doğrultusunda dünyaya güzellikler katmaya çalışıyorlar... Şair barıştan yana olmak zorundadır. Edebiyat insana dünyaya güzellikler katmak için ortaya çıkmış bir sanattır. Sanatların en kalitelisi, benim gözümde en önde gidenidir. Sinema, tiyatro, müzik ve diğer sanatlar ile iç içedir çok yakın ilişkisi vardır. Diktatörler, devlet adamları, siyasetçiler bırakın artık savaş çığırtkanlığını yönünüzü barışa çevirin, barışta hayat var. Barışta dostluk var kardeşlik var, güven var, samimiyet var. Artık kimse yazı yazdı, şiir yazdı diye hapislerde çürümesin, dar ağaçlarında son bulmasın yaşamı. Çocuklarımıza bırakacağımız dünyada, edebiyatçılarımızı anlatırken ''İçeride şu kadar yattı, mahkemelerde şu kadar süründü, hayatı darağacında son buldu.'' demeyelim dedirtmeyin artık bunları bize. Nerede barış varsa biz oradayız, nerede sevgi varsa biz oradayız. Her zaman her yerde sonuna kadar barıştan yanayız, barıştan yana olmak zorundayız.