- 401 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
mucize mi
Bir yazıya başlarken ilk sözcükler çok önemlidir… Kafanda oluşanları bir sıraya dizmek ve satırlara dökmek zordur… İnsanın en zorlandığı andır… Ben de şimdi tam da bunu yaşıyorum…
Kısa bir süre önce ülkemiz bir deprem yaşadı… Depremde enkaz altında kalan iki çocuğun kurtarılması mucize olarak tanımlandı… Mucizenin tanımına baktım ister istemez… İki tanımla karşılaştım… Akıl yoluyla açıklanamayan, bu yüzden de Tanrısal bir güç tarafından yaratıldığına inanılan doğaüstü olay, ya da insanları hayran bırakan olağanüstü olay ya da şey diye tanımlanıyordu… Gerçekten bu kurtarılma hali mucize miydi?
Deprem bu tanıma göre bir mucizeydi… Tanrısal bir güç tarafından oluşturulmuştu… Dinsel tanım böyle diyordu… Oysa bilim bunun bir doğa olayı olduğunu söylüyordu… Nasıl olduğu, ,neden olduğu nasıl yıkımlar yaptığı bir tek oluşum zamanı dışında biliniyordu… İnsanı nasıl hayran bırakır deprem… Jeofizikçilere sormak lazım…
Tanrı ne yapmak istiyor sahi…
Yoksulların ve ezilenlerin cehennemi olmuş dünya… En kutsal yerlerde hep kanamıyor mu ruhlar… Ve bir yandan ‘hikmete’ varma telaşı… Teslimiyet kol geziyor her yerde…
Kapkara zamanlar…
Dünya gözün çıksın emi
ağmur yağsın... Yağmalı artık kar… Özledim o beyaz örtüyü inanın… Yağmur yaşam taşırken toprağa ve yeryüzüne… Kar örter tüm çirkinlikleri işte… Temizler içimin tüm hasta yanlarını belki… Söyleyin bana ne olur… Bir insan kirlenince dünya da kirlenir mi… yoksa bundan mı yağar kar yeryüzüne sizce… g özler kör, yürekler sağır…
En çok da bebeklerin sesi bölüyor geceyi… Sahi analar nerede… Yerin kaç kat dibine saklandı babalar… Kaldırın başlarınızı hadi… Gençler… Ahh gençler… Ne diyeyim ben size…
’ŞİMDİ KAFAMDAKİ SORUYA GELİYORUM… Bu iki çocuğun kurtuluşu gerçekten bir mucizemi... Ya da insanlığın sınıfta kalmış halimi… Nasrettin hocanın fıkrası geldi aklıma… Hani fakirin eşeğini önce kaybettirip üzer, sonrada buldurur sevindirirmiş… Bence bu olay bir mucize değil tamda bu fıkrada anlatılmak istenen durum…
Kafam allak bullak… O küçücük yavrular ne bileyim tüm canlılar kurtulduğunda nasıl seviniyoruz ki… Ve neden isyan etmiyoruz... Biz bunları yaşamak zorunda mıyız? Biz bu acıları çekmek durumun damıyız… Çocuklarımızı en kazların altında kalmalarına seyirci olacağız ve kurtulduklarında mucize deyip sevineceğiz… Bu durum mucize olamaz… Bu durum insanlığımızın sınıfta kalma halidir… Başka bir açıklama bulamıyorum…
‘’Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı’…İçimdeki sözcükler beynimi kemiriyor… İsyanım büyüyor… Ve bizler sevinçlerimizi mucizelere bırakıyoruz… Dünya gözün çıksın emi…Kirlenme her yerde vardı… Her şey birikiyordu zamanla… Ve insanlık adına, utancın tuğlaları örülüyordu bir bir işte… İçimin bulutları yoğunlaştı…Birazdan yağmura dönecek…
Toplumsal şizofreni her yerde…
Umut mu; bitti içimde…
Masal, beni de çekip aldı içine…
Yalnız, O kadının haykırışları kaldı geride…
Bu bir umut olabilir mi sizce…
YORUMLAR
Kesinlikle yazı ile aynı fikirdeyim ve bunu bir kaç yerde de belirttim. Depremlerde ölenlerin, göçük altında kalanların içinde bir zengin, bir ünlü, bir siyasi lider ismi duyan var mı?
Fakire bir somun ekmek, biraz deprem, biraz sel falan verin. Sonra da mucizelerden masalları olsun ve dahi bolca şükür bilinsin.
Sevgilerimle...
Muhteşem!..Günümün yazısı.Mucizeyi yeniden tanımlamak gerek..Bu söylenilenlere göre mucize insanın acz içinde kalıp elinden gelmeyen bir şeyin kendiliğinden oluşması..İster sevindirici ister üzücü olsun.Yıkmak , yok etmek için elden geleni yapıp sonradan bir işaret ve bir mucize beklemek..Var mı böyle bir şey..Kaleminiz hep yazsın.Saygıyla..