- 520 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
YAŞAMA SEVİNCİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Pavel Korçagin, Otrovski’nin unutulmaz roman kahramanıdır. Pavel Korçagin, Nikolay Ostrovski’nin kendisidir aslında ve onun bize anlattığı koşullar ne olursa olsun insanın mücadeleyi bir yaşam biçimine dönüştürebileceğidir.
Boris Polevoy’un ’’İnsanlık Uğruna’’ adlı romanı, İkinci Dünya Savaşı sırasında, bir çarpışma sonrası uçağı düşen ve sonuçta ayakları kesilen bir Sovyet pilotunun yeniden pilot olarak savaşa katılmak için verdiği mücadeleyi anlatır. Yoldaşlarının ona örnek gösterdiği kişi Pavel Korçagin’dir. Aynı koğuşta yattıkları parti komiseri herkese yüksek sesle Ve Çeliğe Su Verildi’yi okutur. Olayı müstehzi bir tavırla izleyen pilot, sonunda Korçagin’in yolunda gidecektir.
Hep düşünmüşümdür Pavel Korçagin’i ya da Nikolay Ostrovski’yi böylesine güçlü kılan neydi diye. İnanç mı? Kuşkusuz öyle. Sosyalizme ve geleceğe bağlılık mı? Evet...Ama asıl önemlisi Parti’ye duyduğu aşka benzer bağlılık. Önce yürüme ve ardından görme yeteneğini yitiren Ostrovski şöyle yazıyor otobiyografisinde:
’’Fiziksel olarak insanın kaybedebileceği hemen her şeyi kaybetmiş bulunuyorum. Geriye kalan tek şey, tüketilmiş bir gençlik enerjisi ve Parti’me, sınıfıma hangi şekilde olursa olsun yararlı olmak için duyduğum ateşli istektir.’’
Ostrovski’den öğreneceğimiz çok şey var. Ama asıl ders tek başına bir insanın hiçbir şey olamayacağıdır. Adına Parti deyin, örgüt deyin size kalmış. İnsanı yaratıcı kılan kolektiftir. O öncülük eder, yol gösterir, ufuk açar, hedefler belirler. İnsanın farkına bile varamadığı yeteneklerini geliştirir.Sıradan Ostrovski’yi bir yaşama sevincine dönüştüren Bolşevik Partisi’ydi.
Kolektifin bir parçası olmanın önemini kavramamız gerektiğine inanıyorum. Ostrovski’ den de öğrenmemiz gereken budur. Kimi insanlar görüyorum akla gelebilecek her şeyi eleştiren ve akla gelebilecek her şeyi isteyen. Mükemmeli istiyoruz. Çok güzel! Unutulmamalı gereken, tek tek hepimizin çalışmasıyla mükemmeli yakalayabileceğimiz. İnatçı bir mücadele ve kolektif bir çaba. Yani sonuç olarak kardeşler, bütün yollar kolektiften geçiyor.
’’Yaşamın bir kıvılcımı dahi kaldığı sürece mücadeleyi sürdürmek.’’ Kişiye bu gücü aşılayan kolektifdir. Nerede olursak olalım, hangi koşullarda yaşarsak yaşayalım, ’’kolektife dört elle sarılmak !’’ Görevimiz budur. ’’Trajedi mücadele durduğu zaman başlar.’’diyor Ostrovski. Mücadele etmeyi ve sosyalist olmayı yaşama sevincimiz yapalım. O zaman sosyalist olmak bir yaşama biçimine dönüşecektir