- 341 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÇİRKİN KRAL VE MAVİ GÖZLÜ DEV
Düşleri, dövüşleri, gibi sürgünlükleri, hasretleri gibi, çekip gidişleri de birbirine benzedi. Nazım, dünya aydın hareketinin başında veda etti gökyüzüne. Yılmaz, Paris’te Bastille Meydanı’nda yine de kortejin başındaydı o yaralı bedeniyle.
Onlar, tabutlarına sığmadı;mezarları memleketlerine...
’’Çok üşüyorum’’ diyordu Yılmaz: ’’beni komünarlar’ın battaniyesine sarın’’. O dağ gibi adam üşüyordu. Sert bakışlarıyla düzinelerce kişiyi, hizaya sokan o minik dev üşüyordu. Şimdi Paris’te Pere Lochaise’de Komünarlar’ın battaniyesine sarınmış yatıyordu.
’’Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni’’ diyordu Nazım. Kalbi öylesine yaralıydı ki, ’’Çok yorgunum’’ diyordu sonra; ’’Beni bekleme kaptan...Seyir defterini başkası yazsın...Kubbeli, çınarlı mavi bir liman...Beni o limana çıkaramazsın’’.
Çirkin Kral ve Mavi Gözlü Dev...
Şimdi Paris’te ve Moskova’da , birbirlerinden onca kilometre uzakta, ama Dicle ve Fırat’ın serinliği gibi. Anadolu’nun derinliği gibi, upuzun akıyorlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.