- 738 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FORUM İSTANBUL
*On bir yıl önceydi. Forum İstanbul ’un açılış serenomisini televizyonda izlerken mest olmuştum. Küçük bir kasabada yaşayan birisi olarak, bu çok büyük alışveriş merkezinin atmosferini merak ediyordum vesselam…
*Bir yıl sonra İstanbul’a gittim. Kafaya koymuştum bir kere, mutlaka görmeliydim. Gaziosmanpaşa merkeze geldim ve Bayrampaşa minibüsüne bindim. Neredeyse bütün toptancıları gezdim. Neler de gözüm kalmadı ki… Ama adı üzerinde “toptancı” oldukları için benim gözümün kaldığı kışlık kazakları satmıyorlardı. Yine de şirinlik yapıp en beğendiğim atkıyı almayı başarmıştım. Sonra mı? Bilmediğim bir sokakta körün taşı gibi aşağı doğru yürürken “ Forum İstanbul’un” tabelasını görüverdim… İnsanları takip ederek alt geçitten yürüdüm ve devasa binanın giriş kapısına kadar geldim. İçim kıpır kıpırdı…
*Güvenlik noktasındaki görevli, girişteki köşede arkası dönük koyu bir sohbet dalmıştı. Ben ise x-ray cihazı ve metal dedektör ile kontrol yapılmadığı için “yanlış” bir şey yapar mıyım tedirginliği yaşıyordum. Tam o esnada bir gurup ilkokul öğrencisi önümden geçip gidiverdi… Cesaret almış olmalıyım ki ben de bi tırıs peşlerinden yürüyüverdim. Henüz iki adım atmamıştım ki… Bir de ne göreyim? Yerde buruşuk bir elli lira duruyordu. O yıllarda baya iyi bir paraydı. Sağa sola baktım ve biraz önce yürüyen çocuklardan başka kimsecikler yoktu. Telaşla yerden parayı aldım ve yürüyen merdivenin en arkasında duran on- on iki yaşlarındaki çocuğu gözüme kestirdim:
__Bakar mısınız? Galiba paranızı düşürdünüz?
*Çocuk çarçabuk eline ve ceplerine baktı. Uzattığım parayı hemen kaptı. Gayri ihtiyari etrafı seyrederken: ‘ Ah şu çocuklar! Hayatı hep pür telaş içinde yaşıyorlar. Basit bir teşekkürü bile unutuyorlar’ diye hayıflanırken; yürüyen merdivende bana doğru koşmaya çalışan çocuk elini sallayarak bağırıyordu:
__ Teşekkür ederim abla! Çokk teşekkür ederim! Çok iyisiniz!...
Ben de el salladım ve avazım çıktığı kadar:
__Hadi yine şanslısın delikanlı! Harçlığınız bayan bir öğretmenden!...
* Evet! Öğretmenim ben. Ayrıca, hayat değirmeninde buğday gibi öğütülen bir öğretmenim ben. Nerede bir çocuk görsem içimin yağları eriyiverir. Öfkeliysem eğer, yüreğimin kiri pası siliniverir. O çocuğun paraya uzanırken gözlerindeki minnettarlığı ve ışıltıyı keşke siz de görseydiniz... Asla ve kat’a o paraya siz de elinizi sürmezdiniz!
Yazan: MEHPARE GÖKÇE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.