- 441 Okunma
- 5 Yorum
- 3 Beğeni
N İ L G Ü N - 4 -
Nihayet bir gün Nilgün’ü müdür beyin çağırdığını öğrencilerden birisi haber verdiğinde yine Nilgün’ün kalbi yerinden fırlayacak gibi müdürün odasına gitti.
Babası oradaydı Nilgün’ün kaydını sildirmeye gelmişti. Nilgün yine gözyaşları döküyor babasına yalvarıyordu . ’Hani söz vermiştin baba .’ Babası : ’ Olmuyor kızım nışanlın istemiyor.’ diyordu.
Nilgün o zaman ’’ Sen de ver yüzüğü gitsin babacığım. ’’ dediğinde hayır yüzük atılmazdı dedi kodu olur diye, Nilgün’ü o çok sevdiği okulundan, istikbalinden ,hayatından ettiler.
Nilgün ne kadar itiraz etse o hiç bir şey yapamadı.
Böylece evlendi Nilgün . buna evlenmek değil, işkence, karanlık bir kabus,şiddet, buna bir isim bulamadı Nilgün hiç bir zaman. Nilgün kendi evindeyken ; her şey bir masal gibiydi okulu, ailesi, kardeşleri o günlerini hep özledi.
Eğer her hayatın veya her mutlu yaşantının içinde elinde hem bir sihirli değnek bulunan peri hem de çalı süpürgesi bulunan bir cadı olmasa acaba tek perili bir sihir olsa yaşantılarımız nasıl olurdu.
Yine o cadılar ne yapar eder kötülüklerini saçarlardı her mutlu insanlara veya hayatlara...
Nilgün: ’’ belki mutlu olurum belki bu hayatın içinde mutluluğu bulurum ’’ diye düşünmedi değil. Düşündü...
Ama ona bu mutluluğu hiç bir zaman tatdırmadılar.
Evlendiği ilk günlerde şiddet, dayak, her gün sanki bunlar yemek saati gibi devam ediyordu.
Nilgün bu olanlara bir mana veremiyor bazen o öyle çocuk, öyle saf halinde düşünüyor ’’ acaba ben ne yaptım da dayak yiyorum ’’ ama bunlara bir cevap bulamıyordu.
Aradan üç ay geçmişti Nilgün’ün evlilik hayatından . Bu üç ayın sonunda yine hiç suçu yokken bir şeyler bahane edilip eşi elindeki sopa ile tam burnunun üzerine vurmuştu. O gün Nilgün burnundaki acı, yüzündeki kanlarla ilk defa bir çığlık atıp yere yığılmış ağlıyordu. Nilgün her gün ki şiddette sessizce ağlar ve öyle geçerdi günler. O gün burnunun acısı ona çığlık attırdı diye evdeki her kes onun üzerine yürüyüp bağırıyorlardı.
Nilgün ise kafasında bir uğultu sadece karşısındaki yüzlerin korkunç bakışını bu uğultularla seyrediyor, ’’Galiba ölüyorum ’’ diye düşünüyordu. Onlar hala bir takım sözlerle Nilgün’e işkence ediyorlardı.
Aygün Deniz 28.10.2020
Devam edecek.