- 535 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
İki bin cemâlliler
Arkandayız! (Töbe hâşa, hedi len)
Yanındayız! (Benim niye haberim yok)
Mübarek atanmış/seçilmiş. Elinde ferman var, kasası da dolu. Neymiş efendim "beni destekliyormuş" Allah Allah!
Nasıl oluyormuş o iş?
Aldığım borçlarım duruyor, faturalarıma yenileri ekleniyor. Kedilerin köpeklerin sayıları artıyor ve dolayısıyla da masrafları da artıyor ama ben hâlen zorlanıyorum bunları tedarik etmekte.
"Biz onu takdir ediyoruz!" buyurmuşlar, peki ne işe yararmış bu mübareklerin takdiri? Adam belediye başkanı, milletvekili hatta bakan, pek çokta kaymakam ve vali de var içlerinde. Hakim, savcıları saymıyorum bu listede. Onca işinsanı -moda tabirle- 7 göbekten zenginimiz de var içlerinde. Sonradan gurme/görmelerimizi de liste dışı tutuyorum.
Çalışıyormuşum, cesûrmuşum, korkmuyor, yılmıyormuşum! Tamam da onlara ne tüm bunlardan. Ulan köftehorlar, ne vakit arayıp sordunuz, ne vakit saça döke tükettiğiniz devletin/milletin servetlerinden, yağlı-ballı işlerden, başınızı kaldırıp da "bu sanatkârlar nasıl geçinir? Ne yer ne içerler, nasıl öderler?" diye sormak aklınıza geldi?
Söyleyeyim 30 senedir "sıfır" yani "HİÇ".
Oysa elâlemin 100 bin paralara rezil ettiği işleri 1/20 fiyatlarla kotardığımızı değil on, yirmi kere, yüzlerce binlerce kez ispat ettik, şükür Allah’a.
Oğlu kızı, ailesi, komşusu, ekibi ders ister, sohbet ister, akıl ister, hatta emek (tasarım vb) ister, biz hep hazırız. Ne naz biliriz, ne riyâ ne de pazarlık.
Ama evlâdımız talebe olur, ne "burs" bulamayız, ne "yurt" bulamayız, zor belâ biter okulu "iş", o da yok/tur (bize). Kendimize iş lâzım olur, gezer ararız -ama illâ da helâlinden- onu ise hiç bulamayız.
Sövünce, sıvayınca da kızarlar, küserler, darılırlar, düşmanlık bile ederler, ah ulan ah, merhûm Akif’in dediği gibi "siz iki bin yüzlüsünüz, keşke iki yüzlü olaydınız, birine tükürür, öbürüne güler geçerdik...
muharremali
28 Ekim 2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.