ALİ DAYI NIN TECRÜBELERİ
Öğretmen evinden arkadaşlar bilirler.Ali dayımız vardı Deprem araştırma uzmanı gibi konuşur araştırmalarını anlatır yorumlar yapardı .Öğretmen evinde sandalyede hakkın rahmetine kavuştu.Allah rahmet etsin.Denk gelince kısada olsa ayaküstü sohbetlerimiz olurdu.Ali dayıya çay içirmek için biraz ısrarcı oldum demek ki, Bana şu nasihati verdi Bak hocam seni sevdim üzerine alınma ama her insanın çayı içilmez ekmeği yenmez dedi.Bazı kişilere takıntısı vardı onları saydı , yersin hazmedemezsin midende taş olur seni hasta eder bazı insanların ekmeği şifa olur hastalıkları iyi eder.demişti.Ben bunun doğruluk payının olduğuna inanıyorum.Size de tavsiye ederim deneyin göreceksiniz.Yine biraz serzenişte bulundu kendisiyle deprem araştırmalarından dolayı dalga geçmeye çalışanların olduğunu söyledi.Konumuz yaşlılarımız ve tecrübe ye dönüştü Ali dayı Tecrübe nedir ? diye sordu oturan arkadaşlar hep aşağı yukarı aynı manaya gelen kelimelerle anlatmaya çalıştık yaşanan olayların verdiği dersler dedik.işte dedi Aptallar tecrübe edinirken akıllılar edinilenlerden istifade ederler dedi. Ne kadar doğru bir söz değil mi? Tecrübeye ne kadar kıymet vermeliyiz.Büyüklerimizi ne kadar dinliyoruz.Bir çoğuna göre büyükleri bunak geri kafalıdır.Bunlar toplumun çok bilmişleridir. .Ne sorsan verecekleri cevapları vardır kimseyi beğenmezler.Çalışmazlar çok yorulurlar sürekli birilerinden şikayet ederler yapılanları beğenmez bahaneleri hazırdır.kendileri olmasa sanırsın o kurum batar o şirket iflas eder.Böyleleri bir araya gelince birbirini överler tatmin olurlar. İşte o dalgacı kesim de bunlar galiba Önce bunları düzeltmek mi lazım yoksa hoş görmek mi lazım gelir Ne kadar haklı olunursa olunsun, eleştirileri anlayışla karşılamak çok az insana nasip olan bir olgunluktur. Bu; ilim, irfan, mevki sahipleri; sanat ve edebiyat adamları için de geçerli bir tespittir. acaba..Yahya Kemal le arkadaşı arasındaki bir diyalog aklıma geldi. Yahya Kemal de büyük şairliğine, yurt dışında yayılmış ününe rağmen bu olgunluğu gösteremeyen bir sanat ve edebiyat adamıdır. Bırakın ileri derecedeki bir eleştiriyi, yarı şaka yarı ciddi küçük dokunmalara bile alınganlık gösterirmiş.Bir gün kendisine yöneltilen basit bir eleştiriyi hazmedemeyip öfke ile ileri geri konuştuğu bir sırada bir dostu teselli etmek için şöyle demiş:Üstadım, ne var bu küçük eleştiride kızıp köpürecek? Üzerinde durulmaya değmeyecek kadar önemsiz şeyler bunlar.Yahya kemal dostunu terslemiş:İnsanı esas rahatsız eden bu küçük şeylerdir, koca bir dağın tepesine oturabilirsin de, bir iğnenin tepesine oturamazsın!...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.