- 344 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Görünen
Görünen
Felsefe, görüneni analiz eder!
Görünmeyeni, kim, nasıl analiz edecek?
Görünen köy, kılavuz istemese de görünüşe aldanmak istemez insan!
Görünmeyen, gösterildiğinde görünmezlik ünvanını kaybeder!
Görünen üzerinden de spekülasyon yapılabilir elbet görünmeyen üzerinden sınırsız spekülasyon yapılabilir!
Ünlü ressamların eserlerinin yer aldığı sergileri bilirsiniz. Somut resimlerin ne anlattığı daha açıktır. Portre ve manzara gibi olanlar açıktır. Arka planda başkaca ne anlatılmak istendiği ikincil bir durumdur. Soyut resimlerde ise görünenin arka planda ne ifade ettiği ilk plandadır. Bazı soyut resimlerin analizi karmaşıktır. Kıvırcık saçlı bir ressam vardı. Televizyonda manzara resimleri yaparak resim yapma sanatını anlatırdı. Çalılıkları çizerken, oraya bir tavşan saklanmış gibi düşünelim derdi. Bu aslan da olabilir elbet. Çünkü ressam tavşanı hiç çizmiyor. Resim sergisine dönelim. Bir ressam boş bir kağıdı süslü bir çerçeve ile sunmuş ve tablosunun adını "Görünmez adam" koymuş. Soyut resimlerin analizi genelde üstatlarca yapılır, bu da görünmez resim. Bunu ancak üstatların da üstadı olan analiz edebilir. O da resmi yaptığını söyleyen kişi. Bu tablonun neyi ifade ettiğini soranlara şöyle cevap veriyor; "Bu resmin, çizilmiş veya çizilebilecek en üstün eser olduğunu tabloyu çizen üstadın, üstatlar üstadı olduğunu ve diğer ressamların bunu kabul etmesi gerektiği aksi durumda "nankör" durumuna düşeceklerini ifade ediyor!" Bu resmi satın almak isteyen olabilir! Bu tercihe bağlıdır. Ama resme çok para verip satın alan birisi başkalarına resmi nasıl izah edecek? Bu soru cevapsız kalmaya mahkum.
Görünenin, görünmeze ihtiyacı yok! Görünmezin ise isbata ihtiyacı var! İsbatın en kolay yolu göstermektir. Gösterilen ise zaten görünmezliğini yitirir. Günümüzde büyük masraflarla kurulmuş gözlem istasyonlarını bilirsiniz. Uzayı yani büyük olanı gözlemek için optik veya radyo teleskopları kullanılıyor. Küçük olanı ise gözlemek için yer altında kilometrelerce tüneller yapılıyor. Varlığı iddia edilen bir atomaltı parçacığın gösterilmesi amaçlanıyor. Yani idda ispat edilmeye çalışılır. Yani uzayda bir şeyin iddiası, gözlemle teyit edilmeye çalışılır. Aynı şekilde atomaltı parçacıkların gözlenmesi amaçlanır. "Kuantum fizikte çifte yarık deneyi", gözlemcinin yaptığı gözlemin, gözlemi yani sonucu etklediğini söyler. Gözlemin gözlemden etkilenmesi, gözlemcinin evrendeki konumunu belirler. Yani gözlem olmasa, gözlemci de olmayacak! Varlık gözleme bağlı.
Görüneni felsefe analiz ediyor. Görünmeyeni kim analiz edecek? Kahinler görünmeyeni yeterince izah edebiliyor mu? Görünmeyenin analizindeki spekülasyonların görünen hacimde yeri gösterilebilir mi? Geometriyi hatırlayalım. İki boyutlu alanda soyut bilgi kaydedilebilir. Üç boyutlu hacimde ise madde görünür veya hacimi etkiler. Yani eğer-büker-sıkıştırır... Soyut alanda ise bunlar tanımlı değildir. Alanın hacimde algılanması somut olmaz. "Görünmez adam" portresini hatırlayalım! Görünür olmak için hacime ihtiyaç vardır. Örnek tam uymasa da tuvaldeki boya hacimi ifade eder. Aslında tuvalin kendisi de düzlem olarak kullanılan bir hacim maddedir. Bu yüzden örnek tam oturmaz!
Son tahlilde; görünürün görünmez olana ihtiyacı yok! Görünmeyenin ise algılanması için görünür olmaya ihtiyacı var! Görünür olduğunda görünmezliğini yitirdiğine göre "Görünmezlik", üçüncü hacim boyutunda tanımsız. Optik veya radyo dalgalarına yakalanmayan teknoloji ürünleri, görünmezlik tanımına uymaz. Çünkü oradadır ve bir şey ona çarpabilir. Varlığı hacim olarak 3. Boyuttadır. Röntgen veya MR benzeri cihazların görünür kıldığı organlar da oradadır, görünmezlik ünvanını taşımazlar zaten görüntülenebilirler.
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.