- 566 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Söz vermiş tin hiç bırakmayacaktın..
Kız ağlayarak apartmanın kapısına doğru koşar adımlarla ilerlerken az sonra kaderini değiştirecek insanla karşılaşacağını bilmiyor. Merdivenlerden inerken ayağı takıldı ve Sami/nin üstüne düştü hemen doğrulup özür diledi ve oradan uzaklaştı Sami olanın farkında bile değildi sadece aklında kızın kahve renkli gözleri kalmıştı. Kız her zaman gittiği parka gitti bir bankın üzerine oturdu ailesiyle arasını bu kadar açacak ne suç işlediğini düşünüyordu ama hiçbir şey bulamıyordu ne yaptı da ablası annesi ona bu denli düşman olmuşlardı belki de kızda suç yoktu ablasının içindeki çirkinlik yüzüne vurmuştu.
Bunu kardeşine ödetiyordu ablasıyla gittiği yerlerde hep ona ilgi vardı ablasıyla kimse ilgilenmezdi annesi de bu yüzden düşmandı ablasının kısmetini kapatıyor diye eve gittiğinde gözleri ağlamaktan şişmiş sesi kısılmıştı. Ama bu ne ablasının ne annesini umurundaydı kız bu olaylar içerisindeyken Sami kızı düşünüyordu acaba ne yapıyordu o kahve renkli gözleri kime bakıyordu kalbinde birisi var mıydı ilk görüşte aşk bu olmalıydı. Kızın bir bakışı genci etkilemişti nerede oturuyordu onu bulmalıydı ama nasıl bulabilirdi bilmiyordu Sami yatağında bunları düşünürken uykuya daldı sabah olduğunda herkes kalmış kahvaltı ettikten sonra işlerine gidiyorlar.
Sami giyinmiş kahvaltısını yapmış kapıdan çıkarken birden karşı kapıda açıldı ve kahve renkli gözlü sevgilisi çıktı karşısına.
Sami kıza döndü uzun uzun baktıktan sonra anca günaydın diyebilmişti ve kızda Sami/yi tanımıştı gülerek günaydın dedi ve beraber merdivenden indiler kızın içine sıcacık bir şeyler akıyordu sanki Sami/yi çok önceden tanıyordu.
Sami/ninde duyguları aynıydı sonra sokağın başında birbirilerinden ayrıldılar ama gün boyunca birbirlerini düşündüler hemen akşam olup birbirlerini görmek istiyorlardı.
Akşam olduğunda sokağın başında karşılaştılar buda kaderdi birbirlerine bakarak güldüler tanışma faslından sonra yol bitmiş ama ikisi de yorulmamıştı ve ne çabuk bitti diye birbirlerine soruyorlardı sonra merdivende biraz oturup konuşmaya birbirlerini tanımaya karar verdiler. Birbirlerine açıldılar ikisi de birbirinden hoşlanmıştı ve farkında olmadan bağlanmışlardı çıkmaya karar verdiler belki bu işin sonu evlilik bile olabilirdi sonra ertesi gün cumartesiydi ve çalışmıyorlardı o güne sözleştiler ve evlerine girdiler. Eve girdiğinde Sami havalara uçuyordu içinden bağırmak gelmişti ama kendini tutmuştu kahve renkli gözlüsünün adını da öğrenmişti.
Yeter di adı onun Yeter iydi kız eve girdiğinde yine her zamanki gibi anne ve ablasıyla kavga dip odasına kapandı ve Sami/sini düşünmeye başladı ertesi gün sözleştikleri gibi Sami ve Yeter buluştu. O gün çok güzeldi sanki ikisi de dünyada değil Cennet telerdi o denli mutlulardı derken bu görüşmeler sıklaştı.
1-2-3 ay derken evlilik kararı aldılar Sami ailesine haber vermek için telefona sarıldı ve babasını aradı babası çok mutlu oldu ve gelip Yeter ile tanışmaya karar verdi ve ertesi gün Sami/nin babası geldi Sami ve Yeter bu yaşadıkları eğer bir rüyaysa uyanmak istemiyorlardı.
Ama bir gün bu rüyadan uyanacaklardı istemeye istemeye Sami/nin babası hemen Yeter ile tanışmak istedi Sami babasını Yeter le tanıştırdığında babasının yüzündeki gülümsemenin gittiğini fark etti.
5-10 dk konuştuktan sonra babası kalktı ve gitti Sami olanlardan bir şey anlamamıştı eve gittiğinde babasından açıklama istedi babası direk söze girip o kızla değil onu ablasıyla evleneceksin dedi ve eğer o kızla evlenirsen sana hakkımı helal etmem dedi.
Sami neden dediğinde babası bizim sıkıntılı zamanımızda Yeter in annesi yardım etti.
Bize düşünmeden istediğim parayı verdi ve bir şart koştu senin büyük kızıyla evlenmeni istiyor senide buraya bu yüzden yolladım onların karşı dairesine taşıdım ki kızla tanışın Sami duydukları karşısında adeta maf oluyordu sesini yükselterek Yeter ile evleneceğini eğer izin verse buradan Yeter ide alıp kaçıcam diye bağırdı.
Odasına girdi sonra Yeter e olanları arayıp anlatı Yeter Sami/ye ilk sorusu beni bırakmayacaksın demi oldu.
Sami bunu düşünmeden ölürümde seni bırakmam dedi Yeter in annesi olanları öğrenmiş ve Yeter i nasıl uzaklaştıracağını düşünüyordu ve Yeter i halasına göndermeye karar verdi ve hemen gönderdi Sami/ye haber vermeye bile fırsat bulamadı telefondan haber vermek istedi ama annesi telefonuna el koymuştu.
Evden dışarı çıkarmıyordu Yeter halasına gittikten sonra babası Sami ye daha çok baskı yaptı.
Yalan lara başvurdu Yeter/i orada evleneceğini ve Sami y i kandırdığını söyledi Sami zaten Yeter ile iletişim kuramıyordu bu duyduklarını ilk yalanladı sonra babasının hazırlattığı davetiyeyi gördü babası o kadar kötüydü ki Sami yi inandırabilmek için davetiye bile hazırlatmıştı.
Sami davetiyeyi gördükten sonra babasına inandı ve Yeter ten intikam alabilmek için Yeter inde acı çekmesi için ablasıyla evlenmeyi kabul etti ve düğün günü geldi ve Sami için o düğün değil cenazeydi aradan 1 hafta geçmişti ki Yeter gelmişti ve kapıyı çaldığında Sami yi karşısında gördü ve Sami nin kollarına atıldı sarıldı öptü öptü ama Sami Yeter e karşı soğuktu neden olduğunu sormaya fırsat olmadan Yeter in ablası geldi ve Sami ye kocacığım limon almayı unutma dedi Yeter duyduklarına inanamadı ve koşarak merdivenlerden indi yokuştan çıktı ve karşıdan gelen araba bir anda Yeter i altına almıştı Yeter yerde kanlar içinde yatıyordu herkes başına toplanmıştı o ise sadece Sami yi görmek istiyordu Sami kalabalığı yararak Yeter in yanına geldi ve onu kollarına alıp kanlı yüzünü öpmeye başladı Yeter in konuşacak gücü yoktu ama o haliyle bile Sam nin kulağına şunları fısıldayabildi "HANİ BENİ BIRAKMICAKTIN YALANCI" diyebildi ve kahve renkli gözlerine bir daha açmamak için kapattı Yeter için ölüm ceza değil ödüldü zaten Sami siz bir hayattı düşünemiyordu Sami ise kaldığı yerden kalkıp gülmeye başladı kahkahalar attı kendi kendine konuşmaya başladı bu aşkın iki tane kaybı oldu Yeter ve Sami Yeter mezarda Sami ise akıl hastanesinde.
Mecbur olarak evlendiği karısı da onu bu halinde diye boşamıştı, ne olmuştu neden olmuş tu öz ve öz babası ona yalan söylemiş iki güzel aşkı öldürmüştü kime yaradı bir müddet sonra baba sı da kahrından ölmüştü deymişmiy di asla demek oluyor ki sevenleri asla ayırmayınız bu kızınız da olsa oğlunuz da olsa asla sevenleri ayırmayınız.
Saygılar sevgiler..
Sami Arlan..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.