öylesine

• 24 Ekim 2020 Cumartesi 21:41:35

Her insan lanetiyle doğar .. büyüdükçe lanetini benimser.. nefes aldıkça lanetini besler.. kaçarı yok dedi göçebe..
niye dedi şehirli. nerden çıktı şimdi bu ...
şöyle dikkatlice etrafına bir bak
herkes üstüne yapışmış lanetleriyle dolaşıyor dedi. Kiminin yüzünde kiminin gözünde. Kimindeyse cebinde.Seninki ne diye ekledi.
Düşündü aklına Bir şey gelmedi..
sence ne dedi..
baktı yüzüne. Gülümsedi.peki bekle en son seninkini söyleyim dedi..
işin aslı şöyle dedi. Önceleri doğduğun yer kaderindi. Büyüdükçe fiziksel farklılıkların kaderin oldu. Ve sonrası daha da büyüdükçe oluşan düşüncelerin dedi..
kaderin zamanla lanetine dönüşmüştü..
klasiklerden başlayalım dedi. Şekilciliğin lanetiyle. Yani güzellik yada çirkinliğin.
Çirkinlik zaten lanetliydi tamam. Ama güzellikte uyuşturulmuş lanetdi. güzel görünen insanların kolay kolay evlenememesi veya aşırı ilgiden dolayı oluşan kaçınılmaz kibirleri olması hayatına çekilmez bir uyuşturucu veriyor dedi..bunun farkına vardıklarında iş işten geçmiş oluyordu.
Zenginlik desen laneti para hırsıydı.at gözlüğüyle yaşanan hayatlar..daha çok kazanmalı daha çok derken yoldan çıkmalar.hak hukuku hiçe saymalar ..paranın gücünü gösterişle kullanma keyfi.. hepsi benimsenmiş bağışıklık yapmış klasik lanetlerdi.
fakirliğinde at gözlükler vardı .kabullenme lanetiyle.hayalleri vardı ama nasıl olcağını düşünmezlerdi.sadece olmuş varsayar uyur giderlerdi. Olmasınıda istedikleri meçhul. Yoksa olursa naparız orlarda düşüncesi başlardı. Alışmışlar zincirlerine.kırma korkuları vardı lanetli.. hani derler ya bi zengin 10 kere batsa sıfıra inse 11 inci sefer yine zenginleşir oraya alışmıştı. Ama fakir 1 inci zinciri asla kıramazdı..
Bazılarının lanet aşırı düşünmeydi. bazılarınınsa hiç düşünmemek..
bazılarının laneti aşırı ilgi görme çabasıydı bazılarınınkiyse kimseyi umursamamak..
bazılarınınki aşırı güvenmesiydi insanlara.bazılarının hiç kimseye güvenmemesi..
bazılarının yeterli eğitim almamasıydı. Bazılarınınsa gereksizce doldurulması.
Doğuştan fiziksel olanları saymıyorum dedi . Onları zaten herkes biliyordu.
seninki dedi. Senin lanetin koskoca şehirde kendine yer edinme çabasıydı. Borçlanarak eve arabaya sahip olup saygı görme çabası. At gözlüğün etraf ne der acaba idi. Onun için işten eve , evden işe hayatını şekillendirmiş dedi.

Bütün çabalar hırsa çıkıyordu .hırsla sahip olunan güzel görünen lanetler kibire çıkıyordu. Lanetli Gergin hayatların sebebi.
Diğer boşvermişlik ümitsizlik gibi lanetlerse miskinliğe çıkıyordu. Gergin hayatlara devam..

göçebeye baktı şehirli. Gülümsedi. Çok fazla düşünme dedi. Senin lanetin hararet yapmasın dedi.
Göçebede gülümsedi..haklısın dedi.boşuna kafa yormaya degmezdi. Dileyen dilediği lanetiyle yaşasın .romanlara konu lazım dedi..

romanlara konu lazımdı ya
bir lanet daha ışığını yaktı gözlerinde mecnunun
leylası altı üstü bi et parçası
lakin hormonlar coşmuş laneti haşin
gösteriyor leylayı allı pullu sanki peri
mecnunsa bir nefs.. yanacak kaçarı yok..

Mazideki yerini alacaktı her lanet
lakin bir nefsi yaktığıyla kalacaktı
nasılki aşkın sonunda kavuşmak vardı.. kavuşmaksa aşkın laneti
nasıki her aşkın kavuşunca bitmesi ..gibi
her nefs için lanetin bitmesi ..ölüme kavuşması gerekli..

mecnun göze alcaktı elbet ölümü..kavuşmaya aşkına
leylada et parçası mecnun gibi ..ama onunda laneti allı pullu güzelliğin verdiği kibiri..
dağlarıda deldirir bir bakışına..karagümrğüde yaktırır ..
kavuşsalar kor ateş .. kibir
kavuşamasalar buzulda bir dünya.. gurur
kaçarı yok yanacak iki nefs öyle yada böyle ne düşerse payına..lanetiyle..