- 449 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kimdir Yiğit
Küçüğüz henüz, çocuklukla ergenlik arası bir evredeyiz.
Büyüğümüze soruyoruz.
Önderimize, kılavuzumuza, rehberimize büyük atamıza yani.
Yiğit kimdir, kime denir dede?
Rızkını arayan,
Emeğiyle kazanan,
Ekmeğini helalinden yiyene kuzum.
Tam anlayamıyoruz.
Anlamlandıramıyoruz.
Beklediğimiz gibi değil verilen cevap.
Tekrar soruyoruz.
Doğru söylüyorum oğlum, namusuyla ekmeğini yiyene.
Yanlışlık olmasın dede, biz böyle bilmiyoruz.
Peki nasıl?
Hani esip yağan, taciz eden, gerekirse yaka paça toplayan.
Konu komşusunu rahatsız eden.
Yok oğlum yok, yanlış biliyorsunuz.
Niçin?
Yol kesen, döğen söğen, dağa çıkan değil mi dede yiğit.
Yok yavrum yok yiğit değil, eşkıya eşkıya senin dediğin.
Düpedüz haydut.
Düşündüğümüzün tam aksini söylüyordu dedem, istediğimiz cevabı alamıyorduk ondan.
Ve dedem sıralıyordu arka arkaya.
Yiğit adam; helalinden kazanan, işini düzgün yapan, ailesiyle konu komşusuyla iyi geçinen kişi.
Yiğit insan çalmayan çırpmayan, yetim malı yemeyen kişi.
Çekip çekiştirmeyen arkadan konuşmayan,
Başkasının ırzında namusunda gözü olmayan.
Yiğit insan yani er kişi gücünü zalime, zorbaya, fitneye karşı kullanan,
Zayıfın, güçsüzün, mazlumun, yolda ve darda kalmışın yanında ve arkasında olan kişi.
Elinden dilinden belinden emin olunan,
Memleketini, milletini,
İnsanı ve insanlığı,
Yaratandan ötürü yaratılanları seven kişi.
Aklıyla hareket eden,
İradesini iyiye kullanan,
İyiyi ve güzeli amaçlayan kişi.
Sofrası açık olan,
İkramı izzeti seven,
Cömert insan.
………………………………….
Ümmiydi,
Okumamıştı, ilim tahsil etmemişti, makam mansıp nedir görmemişti ama işte bunları söylüyordu dedem.
Bir aile büyüğü,
Bilge biri olarak.
İşte yiğidi bu sözlerle tanımlıyordu.
Kemal SEYFİ
27.01.2014