- 481 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
33- HİÇ DE ZOR DEĞİLMİŞ...
*Ders anlatırken duraksadım birden. Beynim dışarı fırlayacak gibiydi. Sandalyeme oturdum ve yalancı bir tebessümle öğrencilerimi süzdüm. İyi değildim, hem de hiç iyi değildim… Usulca sınıftan çıkıp kimseye haber vermeden okulun karşısındaki eczaneye gittim. Tansiyonumun kaç olduğunu söylemediler ve acile gitmemi önerdiler. “İyiyim” dedim onlara ve robot gibi yürüyerek okulumun lavabosuna gittim. Dakikalarca dirseklerime soğuk su tuttum. Yüzümü yıkadım, saçımı ıslattım. Zaten son dersti ve ben evime gidip dinlenmek istiyordum. Öyle de yaptım…
*Nasıl bir uykuysa… uyandığımda saat gece yarısını gösteriyordu. Evde kimse yoktu ve ben iyi değildim. Balkona çıktım derin derin nefesler alıp verdim. Olmuyordu işte! Yine bir şeyler ters gidiyordu. Midem bulanıyor, beynim zonkluyordu. Şubatın ayazında saç diplerimden şıpır şıpır ter fışkırıyordu. Bütün gücümü topladım ve tansiyonumu ölçtüm. Durum
korkunçtu. 112’yi aradım. Evimin adresini bir türlü veremiyordum. “Beni lütfen bulun, dış kapıyı açık bırakacağım” dedim. Dediğimi yaptım ve kapı girişindeki duvara yaslandım. Omzuma kusmuştum. Ve çok utanıyordum!
*Samsun Araştırma Hastanesinde bütün tetkiklerim yapıldı. Doktor sigara kullanıp kullanmadığımı sordu. Ona: “Terbiyeli içiciyim. Kendimi frenliyor ve limitimi aştığım zaman cezalandırıyorum” dedim. Doktor gülümsedi ve acil bırakmam gerektiğini söyledi. “ Doktorcum! Benim tek kötü alışkanlığım sigara. Bu hayat çekilmez bundan sonra!” Dedim. Birkaç gün sonra bir nebze olsun iyileşmiştim. En önemlisi hayat arkadaşım ve çocuklarım yanımdaydı.
*Eşimin markete gidişini fırsat bilerek sigaramı yaktım ve banyoya girdim. Banyonun camını açtım. Şöyle bi fırt sigaramdan çektim. Öyle bir tedirgin oldum ki... İkincisini çekmeye cesaret edemedim. Kendi kendime düşündüm: Allah bana tekrar can vermişti. Beyin kanaması geçirebilirdim. Veya yatalak duruma düşebilirdim. Madem yaşamak için bir şans verilmişti, bunu iyi okumalıydım. Azrail’e kafa tutmanın bir anlamı yoktu! O bir dal sigarayı söndürmeden klozette fırlattım. Fırlatış o fırlatış…
*İtiraf edeyim: Bazen rüyalarıma giriyor utanmaz! Fosur fosur nasıl da içime çekiyorum zıkkımı... Gözlerimi açınca öyle bir suçluluk duyuyorum ki anlatamam!… Olsun! Artık eskisi gibi ciğerlerimin oksijenini tüketemiyor. Parmaklarıma dolanıp dudaklarımdan öpemiyor. Paramı cebimden çalıp emeğimi sömüremiyor. Yetmez mi?
*Yazan:MEHPARE GÖKÇE
YORUMLAR
Ne Yazık ki Tütün bağımlılığı çağın vebası!
Genç yaşlı, çoluk çocuk millet olarak bağımlısı.
Bir dönem bende öyleydim.
Hem sağlığa zararı bilinerek tüketilen
zararlı tütün.
Küçük bir hesap yapıldığında 30 yıl
günde 1 paket sigara tüketen tiryaki,
bir ev ya da bir araba yaktığını hesaplamıyor.
Yada çoluk çocuğunun rızkını yaktığını
hesap etmeyi akıl etmiyor.
Hiç de zor değilmiş yazınız bana bunları düşündürdü Hocam.
Yazmakla belki birkaç tiryakiye örnek olabilirsiniz.
Tebrikler Hocam.
Necati Kavlak tarafından 10/22/2020 11:57:48 AM zamanında düzenlenmiştir.