- 979 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Derviş'in Aklı
DERVİŞ’İN AKLI
Sevgili dostum,
Sana okuduğum kitapları mektup yazarak anlatmaya devam ediyorum. Bana kitabını yollayan yazar dostların yanında ünlü yazarların popüler ve faydalı olan kitaplarını da okuyarak anlatmaya çalışacağım sana. Olabilir ki yazımızdan merak ederek bu kitapları alıp okuyan, faydalanan ve başkalarına da hediye ederek onların faydalanmasına sebep olanlarda çıkar.
Sevgili dostum,
Doğan Cüceloğlu’nun tüm kitaplarını severek okuduğumu bilirsin. Hatta ondan esinlendiğimi bazı kitaplarını defalarca okuduğumu ve gelişimime büyük katkı sağladığımı da bilirsin. Hatta bazı konferanslarda kendisi ile tanıştığımızı, sohbet ettiğimizi, beraber çay içtiğimizi de.
Sevgili dostum,
Doğan beyin yeni çıkan kitaplarını hemen alıp okuduğumu da bilirsin. 2016 yılında yayınlanan Doğan Cüceloğlu’nun son kitaplarından biri olan “Derviş’in aklı” kitabını o zaman almış, sadece birkaç ay kaldığımız “babadan kalma köy evimiz” e götürmüştüm okumak için. Ama o zaman bu zaman okuyamadık. En sonunda son gitmemde o kitabı alarak okuyup tamamladım. Yani kitabı 4 yılda ancak tamamlamış oldu. “Keşke daha önce tamamını okusaydım” dedim. Biri elektrik alanında, ötekisi “iletişim psikolojisi” alanında dünyaca ünlü olan iki insanın “gelişmek” ağırlıklı 310 sayfalık kitaplarında yeni şeyler keşfettim. 2 sayfalık mektubuma bunu sığdırmaya çalışacağım.
Sevgili dostum,
Ahmet Dervişoğlu, Balıkesir’in Gönen ilçesi Akçapınar köyünde 1935’te doğmuş. Abisinden sonra köyde Üniversite okuyan 2. Kişi olmuş. Elektrik Mühendisi, dekan olmuş. Yaşlanınca köyüne dönerek kızlarında okuması, eğitim alması ve Gönen’de okullaşma oranının artması için çaba harcamış. Kaymakamlar saygı göstermiş. Köyünde kızların okuması için aileleri ile görüşerek okuyup da toplum faydalı insanlar olmasını sağlamış. Her aydın insanın doğup büyüdüğü yere yapması gerekeni Ahmet Dervişoğlu yapmış. Ahmet Dervişoğlu’nun maddi ve manevi desteklediği kızların başarısını gören ailelerde önyargıları yıkarak kızlarını okutmaya başlamışlar.
Sevgili dostum,
Cüceloğlu içten sorular soruyor, dostu Ahmet Dervişoğlu da içtenlikle cevaplıyor. İki dostun sohbeti nehir söyleşi olmaktan çıkarak bizlere roman tadını veriyor.
Sevgili dostum,
Kitaptan en dikkatimi çeken şey, Cüceloğlu ve Ahmet Dervişoğlu’nun tespiti ile gençliğin önyargılı olması ve bu önyargıyı yıkan gençlerin yıkamayan ya da geç yıkanlara nazaran her zaman bir adım önde olmasına vurgu yapmaları. Ben de çevreme bakınca bu önyargıyı ve bu önyargının verdiği tahribatı görebiliyorum. Ama gençlerimizin nerede ise tamamı önyargılı olmadıklarını iddia ediyorlar ama yaşlı insanlarla tanışmamakta da önyargılı olarak inat ediyor, tecrübelerinden faydalanmak istemiyorlar. İki duayenle aynı gözlemleri yapmış olmak bana keyif verdi. Gençlerin de bunun farkına vararak önyargılarını yıkmaya bakmaları lazım. Önyargılarını ne kadar erken yıkarlarsa gerçeklerin farkı o kadar erken varırlar.
Sevgili dostum,
Rize’nin “çayı Rize’ye getiren adam” olarak ün salan efsane belediye Başkanı İnşaat Mühendisi Ekrem Orhon’un Ahmet Dervişoğlu’nun kayınpederi olduğunu öğreniyoruz. Ekrem Orhon o kadar çay sevdalısı ki kızının adı da Çayhan. Yani “ Çayın Kraliçesi” Ekrem Orhon çayın yanında memlekete sayısız köprü yapmış mühendis olarak. Bununla övünen adam. Damadına “ ben çok eser ürettim sen ne yaptın” deyince Ahmet Dervişoğlu’nun cevabı müthiş “İnsan yetiştirdim” İnsana yatırım insanlığın gelişmesi ve ilerlemesi için yatırım demek. Bunu vurguluyor Dervişoğlu.
Sevgili dostum,
Yabancı dil bilmenin öneminden de bahsediyorlar. Dil bilen insanın her zaman ilerde olduğunu ve dil bilmenin çoğu zaman kendilerine kapılar açtığını ve kendilerine sınırlar ötesi “kabul görme” imkanı sunduğuna vurgu yapıyorlar.
Sevgili dostum,
Cüceloğlu, Ahmet Dervişoğlu nasıl bir baba ve dede? Sorusunun cevabını da kızı ve torunu ile sayfalarca süren söyleşilerle alıyor. Farkında olan ve insanların eğitimine önem veren. Gerektiği zaman ceza veren ama bu cezayı insanın da hak ettiğine inandığı ceza. Dervişoğlu dekan iken ceza verdiği öğrenciler seneler sonra bile gelerek “Hocam verdiğiniz ceza bizi frenledi ve daha büyük hatalar yapmaktan alıkoydu” diyorlar. Ceza eğitmeli ve insana ders olmalı.
Sevgili dostum,
“Akıllı sevgi” ,” aktif sabır” gibi Dervişoğlu’nun uyguladığı ve çevresine de telkin ettiği tecrübelerinin çevresinde unutulmadığını ve yıllar sonra bile tavsiyelerini uygulayan Gönen ‘li esnafların teşekkür ettiğini de görüyoruz.
Sevgili dostum,
Araştırma inceleme yapan ve bunu her işinin başında uygulayan insanların yapmayana nazaran her zaman fayda sağladığını sen biliyorsun. Bu hayatın bir gerçeği. Bu terim “araştırıcı kafa” olarak kitapta da karşımıza çıkıyor. İşte, eş ararken ve arkadaşlıkta “araştırıcı kafa” yapısına sahip olmanın faydalarına kitapta bir kere daha şahit oluyoruz. Örneklerle iki duayen bize anlatıyorlar.
Sevgili dostum,
“Etkili iletişim” insan olmanın gereği. Yani” insan seni dinliyorsa konuş, değer veriyorsa yanına git, faydalı söz söylerse dinle” bunları yapmıyorlar ise aile ve iş arkadaşların ve akraba ve komşularınla bile arana mesafe koy ki sıkıntı yaşamayasın. Bunu kitapta daha güzel anlıyoruz.” Bir elektrik hocası sadece elektrik anlatmaz, artı hayatı da anlatabilir, öğrencisine çok sıcak dokunuşla dokunabilir” gerçeğini Ahmet Dervişoğlu’nda görebiliyoruz. Dokunmak elektrik etkisi yapıyor yani! Akıllı öğrenciler sadece elektrik anlatan değil, hayatı da anlatan hocalarının bu hayat derslerini özenle not ettiklerine de şahit oluyoruz. Not tutmanın önemini anlayan ve her şeyi not alan bana bir dokunuş etkisi yaptı bu.
Sevgili dostum,
Bu kitabı burada sana anlattım. Elektrik Mühendisliği okuyan tanıdıklara da tavsiye ettim. Ben Mühendis olmadığım halde faydalandım. Mühendis olan daha da faydalanabilir ve hayata daha geniş açıda bakabilir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.