- 570 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖFKE
Niye bağırıyorsun? Kime bağırıyorsun? Bağırınca işler yoluna girecek, bütün problemler çözülecek, bütün dertler bitecek mi sanıyorsun? Hayır! Öyle bir şey asla olmayacak.
Olacakları ben söyleyeyim. İlk önce gırtlağın patlayacak. Gözlerin pörtleyecek. Kalbin dağdar olacak. Ruhun gam denizinde boğulacak.
Böyle olunca daha iyi mi olacak? Sükunet! Lütfen sükunet. Birazcık olsun kendine acı. Sabır her şeyin ilacı. Peygamber nasihati baş tacı. Öfke iki yanı keskin bıçak. Hem seni, hem de bağırdığın kişileri keser alçak.
Peki bunlar kim? Yabancı mı? Hayır. En yakınların. Can ciğerlerin. Hayatta vazgeçemeyeceklerin. Bıçağı salladıkça kestiklerin, yaraladıkların, zarar verdiklerin, kalbini kırdıkların, gözyaşı döktürdüklerin, dökülen bir damla gözyaşına dünyayı feda edeceklerin ne olacak? Onlar dağdar olurken, darbe üstüne darbe alırken, sen mesut bahtiyar mı olacaksın? Başkalarını üzerken bahtiyar olunmaz. Kırılan kırılmıştır, artık bir daha geri konulmaz, hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Ne oldu? Pişman mısın şimdi? Pişmanlık fayda vermez. Hiç bir özür kalpte açılan rahnenin izini silemez. Hafıza kaydetmiştir onu artık. Silemezsin. Derinlerde bile olsa zihin hemen çeker alır onu. Sana hep şüpheyle bakılır artık. Her an "maraza çıkaracak" diye diken üstünde olurlar. “Acaba yine fevri davranacak mı?” Diye endişe içinde olurlar. Sana itimatları tam değildir artık. Bundan sonraki ilişkiler candan değildir. Soğuktur. Arada her zaman mesafe olacaktır.
Sabır gereken yerde sabretmedin. En yakınlarını kırdın. Derdine dert kattın. Şimdi daha iyi mi oldu? Kârda mısın? Zararda mısın? Başın göğe mi erdi? Allah bütün imkânları ayaklarının altına mı serdi? Öyle bir şey de yok. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Otur kendi derdine yan!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.