- 321 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Yalnızlığım Kül Rengi,Ömrüm Köz Tozunda Geçti
Kanlı geçmişin suyunda yıkanmışım ,öyle olmalı doğumum ki;yalnızlığım kül rengi,ömrüm köz tozunda geçti,"anılardan"- ayıldığımda bir başımaydım,-yalnız,yalın- bir denizin ortasında,suyun kenarında,gözlerim gökyüzünde,ellerim çakıltaşlarına dokunuyordu,ellerim güneşte eriyordu,ormanı özlemiştim,gölgelerin serinliği ve yeşilin coşkusunda tomurcuklanacak kadar susamıştım "ben" olmaya,"bir tutam gül" oldum sonunda,gönlümde uçucu kuşlar,kırlangıçlar,sığırcık kuşları,yakamozların aşkına sevdalandığım zamanlarda - binlerce yılların ötesinden sahile uzanan yıldızların aşkın sevdasıyla büyülediğim ışıltılı kentlerde doğurduğum aşklar peşimi izlemiş- bir masal gibi...
.........Düşlerimdi,yalnızlık duacılarım,kuşların ölümsüz tanrısı Zümrüdü Anka ve diğerleri sonra, daha neler neler vardı sayamadığım-hayatım dediğim sabır küpünde sakladığım- büyülü kanatlarıyla melekler yalnız ve donuktu,heykeller gibi sessiz bekledik, umudun ses vermesini,gölgelerin gölgesinde saklı güneşin, yeniden göğe çıkmasını,göğe bakmayı özledik yeniden--...........
Fırtına çıkacaksa çıksın artık,beklemek zormuş belirsizliğin alacasında,karanlıkken siması gök tanrının,sular henüz berrak değilken ve hiç berraklaşmayacağını da biliyorsan eğer,zormuş bekleyiş,yitik unutuşların kıyısında,uçurumlarda dize gelirken sesin,sözümü ben neyleyim,dilimin çatalından doğmuşsa yılan,söze hükmüm geçmezken,dünya darken,dağlara ulayın sesimi,aksim baki kalsın semada,ellemeyin....
YORUMLAR
Sesin yakın bana...sesin her zaman çok tanıdık...ama bilirim hiçbir şey göründüğü kadar basit değil...
Halıyı kaldırıp altından binlerce karınca çıkması gibi...
Bekleyişler arttıkça insan felakete razı gelir...
Sevgilerimle ...
mimoza2023
''binlerce yılların ötesinden sahile uzanan yıldızların aşkın sevdasıyla büyülediğim ışıltılı kentlerde doğurduğum aşklar peşimi izlemiş.'' ne güzel bir cümledir...
''büyülü kanatlarıyla melekler yalnız ve donuktu, heykeller gibi sessiz bekledik, umudun ses vermesini, gölgelerin gölgesinde saklı güneşin, yeniden göğe çıkmasını''
Şöyle bir düşündüm de keşke melekler bu kadar büyülü ve güzel canlanmasalardı hayallerimizde, bu kadar güzel ve kusursuz olmasalardı düşüncelerimizde. Olmasalardı da onun yerine hep yanımızda ve her ihtiyacımız olduğunda görünür olsalardı. Bizi umutsuzluklarımızla baş başa bırakacak kadar insafsız değil de ait oldukları masalların içinden çıkıp gerçek dünyada yanımızda olacak kadar merhametli olsalardı. Çok mu derinlere indim bilmiyorum ama yazdıklarınıza odaklanınca bu düşüncelerle baş başa kaldım. Ama böylesinin de bir güzelliği var, çünkü biliyorum ki en karanlık duyguların içinde bile herkesin göremeyeceği bazı iyilikler var.
''karanlıkken siması gök tanrının, sular henüz berrak değilken ve hiç berraklaşmayacağını da biliyorsan eğer, zormuş bekleyiş''
Başımızdan aşağıya kim bilir ne kadar çok yağmur damlası indi, gökyüzü bize ne kadar da çok göz yaşı döktü... Bulutlar bile bilmezken, niçin semada asılı olduklarını, ve yağmur nedenini bile sorgulayamazken niçin yerlere bu kadar döküldüğünü... toprağın kendisine, kendisinin ise toprağa neden bu kadar özlem duyduğunu... Her bekleyiş çiçek açar mı, topraktan filiz çıkarır mı, kalbi yangın yerine dönen bir insanın içindeki ateşi söndürür mü veyahut uzaklara dalıp gitmenin izlerini taşıyan pencerelerin yasını alıp götürür mü... ne yazık ki bekleyişler, hiç bir mevsimin yaşanmadığı, her şeyin rast gele olduğu bir ülke gibi öylece alıp götürür; sadece zamanı, zaman dilimlerinin aslında hiç bir saati göstermediği sadece bir iç çekişe eşit olduğu biçare kalp atışlarını...
Siz bambaşka hislerle yazmışsınızdır belki ama derinlikli hisler her an başka hisler doğurmaya gebedir, benimkiler de öyle oldu sanırım. O güzel kaleminize sağlık, sevgilerimle...