- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SÜRÜNGEN BEYNİN YAKITI İNANÇ
Bilgiye dayalı İNANÇ sürekli eylem halindedir, beyinde R-kompleksin aktivasyonudur. Otomatik pilotta çalışır tek hücreliden en gelişmiş organizmaya, insana kadar hayatta kalma donanımının en önemli parçasıdır, minimal süreler içinde hedef odaklı savaş-kaç komutuyla çalışır.(...kendiliğinden İNANARAK sonucu bilerek...) BİLGİYE DAYALI BU İNANÇ TÜRÜ sürüngen beynimizin işlevlerinin sürekliliğini kapsar ve bilinçdışı işlev görür. Bazen bilgiye dayanmayan bir İNANÇ TÜRÜ vardır o da UMUTLA karıştırılır, örneğin; "Yarın günümün çok güzel geçeceğine İNANIYORUM" deriz. Gelelim inançla ilgili en önemli kısıma; Umutla karıştırılan bilgiye dayalı olmayan İNANÇ bir tarafa, bilgiye dayanan inancın insanı insan yapan ön beyin devrelerinin arasında bir işi olabilir mi , entelektüel devrelerimizde işe yarar kullanıyor muyuz ya da nasıl kullanmalıyız? bunu düşünmek gerekir. Zira analitik stratejik, yaratıcı vizyonla, estetik kaygıyla planla-programla ağırlıkla işlev gören bu kısım insanın gelişimi ve ilerlemesi açısından İNANÇ AĞIRLIKLI DEĞİL, ŞÜPHE AĞIRLIKLI davranmak zorundadır. Çünkü aldığı kararlar mantık -muhakeme devrelerinde filtre edilirken henüz hazır bilgi ortada yoktur, ve stratejik zekâ henüz bunu oluşturacaktır, bu ağır süreçte ancak alt beyin devrelerinden koordineli bir destek alabilir, örneğin riskli bir plan kurgusu için cesaret motivasyonu gibi...KISACA İNANÇ AĞIRLIKLI DAVRANDIĞIMIZ KADAR SÜRÜNGEN BEYİNLİ , ŞÜPHE AĞIRLIKLI DAVRANDIĞIMIZ KADAR İNSANĪ DEVRELERİMİZ AKTİF DEMEKTİR.
Çınar A. Muşabak
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.