SES
Gecenin ikisi kafamda gök gürültülü bir ses. Uyandım, uyumak için kimseye söyleyemediğim binlerce kelimeyi tekrarladığım uykumdan. Bu nasıl bir ses Tanrım! Ayırt edemiyorum, beni 13 kere katletmeye çalışan katilin ayak sesleri mi? yoksa 29 kere hayatımı kurtaran kanatsız meleğin kanat sesleri mi? Öfkeden gözleri ölüm Kızılına boyanmış bir ejderhayı uykusundan uyandıracak kadar korkunç bir ses, saçları huzur kokan bir bebeği uyutacak kadar narin...
Bilmiyorum!
Yardım et bana Tanrım. Bu ses beni çaresizleşrirdi ki çaresiz kalmak imansızlaşmaktır Tanrım! Susturamıyorum bu sesi. Sanki bütün iyi insanlar ölmüşte Dino ağıt yakan bir mezarlık çizmiş, çizilen resmin tabut gıcırtılı fırça sesleri gibi bu ses. Odamın duvarlarına bakıyorum, sigara dumanından kapkara olmuş duvarlar Sabahattin Ali’nin "Melankoli"si gibi.
Güzel şeyler düşünmeye çalışıyorum ama o güzel şeylerin ardındaki katran sarısı cızırtılı sesler duyuyorum. Kitap okusam geçer mi? Geçmedi...
Oğuz Atay’ın beynini kemiren kelimeleri anlattığı cümleler beynimi kemiriyor ağzından yeşil salya akan lağım faresi gibi.
Bir duş alsam kendime gelsem diyorum. Olmadı...
Etlerimi yakan buz gibi su, küveti tıkayan sigara izmaritleri...
Epey azdı bu ses, tırnaklarıyla gözlerini oyan 13 yaşındaki taciz kurbanı kızın iç ağrılarının yankısı gibi. Şefkatiyle doğmamış kızına patikler ören 29 yaşındaki annenin heyecanı gibi gümbürtülü...
Her şeye olan nefretimin sesi desem , Nazım Hikmet’in "severmişim meğer" cümleleri kestirip atıyor bu düşüncemi. Bir yandan şükrü Erbaş "Ömür Hanım" diye başlıyor satırlarına. Sonra Tayfun Talipoğlu "seni seviyorum" diye bağırıyor dizelerinin ortasında.
Radyoda Can Yücel "parça parça" parçasını okuyor.
Ah çekiyorum. Bu ses gittikçe artıyor, Didem Madak eşlik ediyor ahlarıma.
Tüm benliğimi kaybediyorum ve Yılmaz Erdoğan "yeni bir kimlik beyanı" diye yazıyor.
Off...
Şairler karmasına döndü kafamın içi.
Ressamların fırça sesleri, yazarların testere kılıklı cümleleri, şairlerin belirsizliğimi hatırlatan mısraları, gidişinin ayak ayak sesleri, olmayışının kılıç keskinliğindeki kahkahaları...
Bıktım artık!
Başım çatlıyor...
Ama dur bir dakika, azar azar sesini işitiyorum bu seslerin içinde, yüzüm gülümsüyor, uyumak istemiyorum bu ses çok iyi geliyor... 02:24 06.05.17
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.