Yolculuk

• 6 Ekim 2020 Salı 01:26:14

Y’den...

hücum… deh deh … nereye dünyevi, görmüyor musun yel değirmenlerini, aslında un öğütülmüyor orada, uyuşturucu katıyorlar ekmeklere. hadi ya, çağırayım atlıları, çağır gel, sen eşeğe mi binecen, tabii. neden. sağlam karşılık verirlerse çok gitmemiş olurum, kaçması kolay olur, atların üstündekiler gider.

nasılsa fakir çok, toplarız atlıları yeniden, olmaz mı? ben de deveye bineyim o zaman, sen bilirsin, başka eşek varsa eşeğe bin istersen. atlı karınca olur mu, daha iyi olur, kendi çevrende döner durursun, ya derviş, ya şaman, ya da mevlevi vb falan derler sonra… hacı derlerse peki, daha iyi itibarın olur. itibar o kadar kolay mı ya hu dünyevi, ne sandın ki..

tamam da, hangisine saldıracağız, 9. pervaneye… bütün uyuşturucuyu o döküyor taşların arasına, ekmeğe karıştırıyorlar bilmeden.. ya… ne sandın ki.. gözün mü yok senin ya, görmüyor musun. ? görüyorum da orada 8 tane pervane var.. hadi ya, yine mi yanlış yel değirmenine denk geldik ya hu..

ben senle gelmem artık… niye, geçen de 5. pervaneye saldıracağız dedin, 4 pervane çıktı.. dalga mı geçiyon benle… olur mu öyle keloğlan, nasılsa bir gün buluruz doğru pervaneyi… buluruz diyon yani, tabii buluruz, arayan bulurmuş diyorlar asırlardır hem. yalan söyleyecekler değiller ya.. peki dünyevi, sallıyorlarsa onlar da, kim sallıyorsa, asırlardır söyleyenler.. o zaman boşuna yaşıyor insanlar.. biz dolu mu yaşıyoruz, yarı dolu yarı boş işte keloğlan, hem dolduranı kim boşaltabilir, boşu kim doldurabilir tanrıdan başka.. hiç olmazsa altı olmayan bardağa su doldurmaya çalışmıyoruz.. o yüzden devam bence, o pervaneyi buluruz.

lakin benim karnım açıktı, torbanda ne var, derenin kenarında bir soluklanam hem. çay da yapam mı sana keloğlan, çay neki.. doğru ya senin zamanında yoktu, siz ne içerdiniz be emmoğlu. ne içem, ne kadar meyve varsa suyunu bir şekilde doldururduk küplere dünyevi, yazın serin serin kışın ılık ılık içerdik işte.. çay ne ki.. seninkilerin benzeri işte.. ne var torbada… iki baş soğan… layn manyak mısın sen, soğan her yerde gösterilir mi, altın gibi değerli namıssız, satarız onları yemeyem. altı üstü soğan dünyevi… yok yok soğan deyip geçme, onu bulamayanlar da var. başka ne var, domates, hiyar, bir de çevizli çörek.. donmuş pizza yok mu? o ne ya hu. gavur icadı hamurlu bir şey..

sen askerliğini yaptın mı keloğlan, yok yapmadım, niye.. bizim orada bir tarikat vardı oraya girdim askerlik zamanı, yırttık yani.. hadi ya… askerlikten kaçılır mı, sen yaptın mı, yapmam mı ya… şimdi dekontlu askerlik yapmayana kız vermiyorlarmış ya. neyse..

nasıreddin hocayla aran nasıl keloğlan, görünmüyor ne zamandır, o gitti ya, nereye? kleopetra mı çağırmış sinderella mı uzaklara gitmiş diyorlar. ne zamandır yok.

sana bişi sorcam keloğlan, ama doğru söylicen.. höst dünyevi, sen benden yalan duydun mu alırım ayağımın altına.. özür dilerim gardaş, vallah kalbini kırdıysam, çok üzülürüm. yalan ne be dünyevi, neler öğrenmişsiniz siz öyle… hangi devirde yaşıyonuz oğlum siz.. 21 yy diyorlar.. yüzyılınız seveyim sana bir şey olmasın dünyevi lakin bir daha duymayayım yalan falan.. la keltoş biz de biliriz, kendi zararına da olsa yalan denmiceni, uzatma işte… sen benim soruma bir cevap vercemin hem de dimdik… sor bakem dünyevi..

faşizm ne, komünizm ne, kemalizm ne, yeşil kuşak ne, etö ne, fetö ne, derin devlet ne, …dünyevi yavaş ol, tek tek gel gardaş... hem ne diyon gardaş sen bunlar ne? ne bileyim be keloğlan 40 yıldır kafa koymadılar bizde.. herkes bir tarafa çekiyor işte..

kolun birini birine, diğerini diğerine, bacakları da verdik ikisine, kafa da gitti, yüreğimizi de söktüler, aklımızı da aldılar.. dünyevi gardaş geriye ne kaldı… ne bileyim keloğlan, bir ciğer kaldı sanırım, ona da korona saldıracak diyorlar… la dünyevi ölmüşsünüz oğlum siz..

yok mu 10 yılda 15 milyon genç dünyevi.. olmaz mı keloğlan 25 milyon y’yiz amma yapay zeka yapıp geçiremedik başa… herkes bir tarafa çekiyo keloğlan.. kalanı da bunlar koparacak valla.