- 440 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AHDE VEFA İMANDANDIR
“Ahde vefa imandandır.” sözünü gönül dünyamıza nakış nakış işleyen, Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanlarından merhum Ali Metin TOKDEMİR’i vefatının yıldönümünde YouTube kanalımda bir video ile yâd etmiştim. 3 ay kadar önce videonun altına yazılan bir yorum dikkatimi çekti.
Kazakistan’tan yazan bir gönüldaşımız; “1993-1995 yılları içerisinde, Metin abi bizlere, şahsen bana sahip çıkan abilerden biriydi. Halen çok iyi hatırlıyorum bana verdiği nashatlarını. Eğer bu abiyim 1993 – 1995 yıllardaki video veya resimleri varsa, bana lütfen gönderin. Benim adım Marlen. O tarihlerde Ankara’da üniversite talebesi idim. Fatoş isimli Metin abinin yardımcısı vardı, o beni tanıması lazım. Halleri nasıl? İyidirler inşallah? “ diyordu.
Marlen, ayrıca yorumuna telefon numarası da iliştirmişti. Kendisiyle irtibata geçerek kısa bir süre sohbet ettik.
Sonra anlık iletişim uygulaması vasıtasıyla hemen her gün yazışmaya başladık. Sohbetimizin konusu elbette Metin ağabey ve müşterek arkadaşlarımızdı. 90’lı yılların başında Gazi Üniversitesi’nde tahsil gören Marlen okulu bitirdikten sonra ülkesine dönmüş ve hakim olmuştu. Ancak o Metin ağabeyi ve o dönemde kurduğu arkadaşlık bağlarını hiç unutmamıştı. O özlem ve vefa duygusuyla üstelik pandemi süreci olmasına rağmen Türkiye’ye gelmek, Metin ağabeyin kabrini ziyaret etmek istiyordu. Marlen bu isteğini hemen her konuşmamızda dile getiriyordu ancak pandemi nedeniyle biraz zor gibi görünüyordu.
Buna rağmen Marlen pes etmedi ve geçen hafta içerisinde güzel bir sürpriz yaparak Türkiye’ye geldi. Üşenmedi İstanbul’dan bir araç kiralayarak Kelkit’e kadar gitti ve Metin ağabeyin kabrini ziyaret etti. Çok istememe rağmen işlerin yoğunluğundan dolayı Marlen’e Kelkit yolunda eşlik edemedim. Ancak Kelkit dönüşü Marlen ile buluşabildik.
Metin ağabeyin öznesinde eski güzel günleri yâd ettik. Bir ara Marlen 1993 yılına ait bir fotoğrafını gösterdi. Cennet mekân Metin Tokdemir ağabeyin de yer aldığı fotoğraf muhtemelen bir konser sonrası çekilmişti. Marlen eliyle fotoğrafta yer alan Aşık Sefai Hocamı işaret ederek “Bu ağabeyin de çok tok ve gür bir sesi vardı, acaba nasıldır, nerdedir?” deyince, Sefai Hocamı arayıp telefonu Marlen’e uzattım.
Öyle bir duygu fırtınası oluştu ki tarifi imkansız. Uzun süren telefon sohbeti Marlen’in Sefai Hocamı Kazakistan’a, Tanrı Dağları’nın eteğinde türkülerini söylemeye davet etmesiyle neticelendi.
Sadece Sefai hocam değil, o fotoğrafta yer alan pek çok müşterek dostun da yüreğini çınlattık. Gece Marlen’i eve bıraktıktan sonra dönüş yolunda uzun uzun düşündüm.
Metin ağabey tam bir vefa abidesiydi. Aramızdan çok genç yaşta ayrıldı. Ancak vefatından sonra bile ismiyle Türk Dünyasının hizmetine devam ediyordu.
Marlen’in binlerce kilometre yoldan gelerek, yine yüzlerce kilometre yol kat ederek onun kabrini ziyaret etmesi VEFA duygusundan başka neyle izah edilebilir ki?
Marlen üzerine düşeni yaptı. Allah nasip ederse inşallah biz de iade-i ziyarette bulunacağız ve türkülerimizi, marşlarımızı Tanrı Dağı’nın eteklerinde okuyacağız.
Bu vesile ile bir kez daha Metin TOKDEMİR ağabeyimi, başkanımı rahmet, minnet ve dualarla yâd ediyorum. Aziz ruhu şad olsun.