- 405 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
BARBAR VE UYGAR
Geride bıraktığımız günlerde muktedirler, toplumu dönüştürme yönündeki niyetlerini açık olarak ilan etti. Bu dönüşümü esas alan gericilik, son zamanlarda topluma yönelik saldırı dozunu artırdı.
Burada hedef alınan iki kesim var: Gençler ve kadınlar.
Soruya bugün tarihsel olmaktan çok güncel bir yanıt vermeli. Olgulardan yola çıkalım, somut konuşalım:
Emekçilerin ağırlıkta olduğu cumhuriyet hareketinin en önünde kadınlar ve gençler vardı.
İstiklal Caddesi’ni sert adımlarıyla inleten kadınlar ve gençlerdi.
Ulus Meydanı’ndaki kibrin, korkunun ve diktanın barikatlarını yıkan kadınlar ve gençlerdi.
Silivri zindanlarının duvarlarına dayanan irade, kadındı gençti.
Haziran isyanı, en önde barikatları aşan kadın ve arkasındaki Türk bayraklı gençle özdeşleşti.
Karşı devrimin onları hedef aldığı her taarruza anında yanıt verdiler. Polis gazına ve suyuna karşı omuz omuza, kol kola durdular. Birbirlerinin üstüne basarak değil, karıncayı bile incitmeyen nezaketleriyle, devrim ve cesaret geleneğini milyonlar olarak ayağa kaldırıp dünyaya örnek olan öncülükleriyle mücadele ettiler.
Yağmacı değil kamucu oldular, halkın malına sahip çıktılar. Yurtseverlik nasıl olurmuş, işte bu pratikle gösterdiler.
Gericiliği yıkma iradeleri enerjisini kuruculuktan, yeni bir Türkiye özleminden aldı. Hınçlarının ateşleyicisi barbarlığa duydukları öfke kadar barbarlığın yıktığı güzellikleri yeniden inşa etme özlemiydi.
Haziran isyanı’nda halk hareketini itibarsızlaştırmak için olmayacak yalanlara baş vurdular. Yalanları absürt bir komediye dönüştü ve hiç kimse ciddiye almadı. Yandaşları bir gizli gizli güldü.
Uygarlık birikimi kovuldu ve barbarlık tahtını kurarak başa oturdu. Öyleyse uygar kamunun yeniden başa geçmesi için ayağa kalkması gerekiyor.
Uygar kamunun en önündeki fedailer bugün hedefte. Gençler kadın ve erkek diye birbirinden koparılmak, genç kadınlar cinsel meta olarak süs niyetine kullanılmak , ev kölesi yapılmak isteniyor. Sistem onların gizli güçlerini bastırmalı. Bastırmalı ki bilimle sanatla uğraşmasınlar. Haksızlıklara karşı tutum alıp isyan etmesinler. Birbirlerinin kuyusunu kazsın, dedikodu yapsınlar, yeni orta çağın karanlık kuyusuna atılsınlar. Acılarının dinmesi için, Tanrı’ya yakarsın, barbar efendiler de bu dünyada cenneti kursunlar.
Uygarlığın, çağdaşlığın önü inatla, dirençle, mücadeleyle açılacak. Buna mecburuz. Bilimcilerimiz, sanatçılarımız ve aydınlarımız şikayet etmemeli, bu haklı davada başı çekmelidir. Vakit yok. Kurucu olmak için harekete geçmeliyiz.
Gelecek ve özgürlük ellerimizdedir, bizimdir.
,
Başaracağız.
YORUMLAR
malesef kullanilan silah cok eski ama ortadoguda cok ama cok guclu bir silah "din" ustelik her alanda kullanilmaya baslandi egitimde, is hayatinda, aile icerisinde ve tüm sosoyal alanlarda, en acimasiz olani ise dini egitim adi altinda her turlu barbarligin ve zorba kisiligin egitim donemindeki cocuk ve genclere asilaniyor olmasi, genclerimiz bilimden sanattan uzak kültüre dayali bir egitime tabii, bir cözüm bulunamamasi halinde gelecek cok daha kötü olabilir.