Veda
Bana soracak olursan veda etmeliyiz...
Birbirimize gelmeyişimize, kopup gidemeyişimize, yapamadıklarımıza, en çokta bize... Ben sana, sen bana...
Bir vedaya nasıl başlanılır bilemiyorum!
Şimdiye dek hiç veda etmedim, ne gidenlere ne de içimden kopan her şeye (hiçbir şeye). Veda etmeden önce bana veda etmeyi öğret. Veda etmeyi bilmiyorum!
Bana da ayıp olmuştur şimdi, hiçbir şey demeden öylece terk ettim kendimi. Sana da ayıp olmasın...
Nasıl veda edilir birisine, bir şeye...
Sıkı sıkı sarılarak mı veda edilir, yoksa küfredercesine arkamızı dönüp yalın ayak koşarak mı?
Bilmiyorum!
Ama vedalar acıdır biliyorum, belki bu yüzden hiç öğrenemedim veda etmeyi.
Hoşçakal bir vedanın son sözü mü? Hoşçakalla mı veda edilir? Evet dersen inanmam! Hoşça kalmamızı isteyen biri neden veda eder ki? Hoşça kalmamızı isteyen biri veda etmez.
Susarak mı var edilir? Hiçbir şey demeden sadece susarak. Evet dersen buna da inanmam. Veda etmek büyük bir eylemdir, susmak eylemsizlik...
Böyle veda edilmez!
Hadi anlat bana veda etmeyi birisine, bir şeye, bize...
Evet seni dinliyorum...
Yine susarak mı anlatacaksın bana veda etmeyi?
Bana veda ettiğin gibi...
İyi madem...
O zaman başlıyorum nasıl edeceğimi bilemediğim bir vedaya.
Şey...
Yani...
Nasıl desem...
Olmuyor nasıl başlayacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Görüşmek dileğiyle...
Bu da sayılmıyor değil mi? Böyle bir dileği olan nasıl veda edebilir berrak,parlak, ak pak geçmişine.
Ben yapamadım!
Sana, kendime, bize iyi bakamadım.
Ben gidiyorum.
İyi bak kendine veda edemediğim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.