ÇOK SAHİPSİZMİŞ

• 24 Eylül 2020 Perşembe 04:11:47

Yollar var uzakları yakın eder, yollar var yakınları uzak eder. Yollar var hasrete gem vurur, yollar var hasreti ortadan kaldırır.

Bir hizmet yapılmak amacıyla başlayan kazılar ha bugün ha yarın bitecek derken bitmek bilmeyen işkenceye dönüşüyor. Kazıların ilk başladığı zamanlarda insanlar pek ses çıkarmıyor, yatırım geliyor, zahmetsiz rahmet olmaz diye. Yapılan çalışmaların uzunluğu ve plansızlığı zahmeti rahmetten öteye işkenceye dönüştürüyor. Hizmetin gerçekleştirilmesi aşamasında hiçbir insani değer ön planda tutulmuyor. İnsanların ne işi, ne aşı, ne zamanı, ne emeği, ne ulaşımı hiçbir şey düşünülmeden yapılan çalışmalar bazen öyle ilkel ve acemice yapılıyor ki talandan mal kaçırır gibi alelacele yapılıyor. Bu yapılanlara bakılınca bu kadar sahipsizliğin görülmediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Kusura bakılmasın ama yapılan plansız ve programsız çalışmaların gerçekleşmesinde bütün yöneticilerin sorumluluğunun olduğunu düşünüyorum. İl ve ilçe merkezlerinin trafik sorumluluğunun polis salahiyetinde, kırsal alanların jandarmanın salahiyetinde olduğunu biliyoruz. Bu salahiyete sahip yetkililerin trafik akışını etkileyen çalışmalara niçin müdahil olmadıklarının düşündükçe insan şirazeden çıkıyor.

Sözüm ona alt yapı çalışmaları yapılıyor. Bu işleri yapanlardan da yaptıranlardan da Allah razı olsun deriz duamız bu yönde olur. Alt yapı çalışmaları yapılması gerekiyorsa yapılacak, bunun için bu işi yapanlara ve yaptıranlara hizmetin yapılmasında insani olmayan işler için ses çıkarılmayacağı anlamı taşımamalı. Yapılan işlerin üretimi sırasında insani değerlerin ve vatandaşlık değerlerinin hiçte dikkate alınmadığını, bunu yazmaya da söylemeye de insanların hakkının olduğunu ifade etmek gerek.

Alt yapı çalışmalarını müteahhit mi yapıyor, taşeron mu yapıyor, yoksa il veya ilçe belediyelerinin kendi ekipleri mi yapıyor bilinmiyor ama kalitesiz hizmetlerin yapıldığı aşikar. Yol kazıları yapılırken, alternatif güzergâhlar belirlenmeden yollar tamamen nasıl kapatılır? Kapatılan bu yollara polis ve jandarma trafik ekipleri niçin ses çıkarmaz. Bir çalışma yapılıyor hiç mi insani değerler ön planda tutulmaz. Yola çıkıyorsunuz varmak istediğiniz yere gitmek için yolu yarı etmişken bir bakıyorsunuz yol kapalı. Yolun kapalı olduğu ile ilgili ne bir uyarıcı levha, ne bir yazı, ne de uyaran bir görevli, ne de alternatif yolları gösteren işaret ve işaretçileri var. İnsanlar el- göz yordamıyla yol güzergâhlarını bulmaya çalışıyor. Bir şehrin bu kadar sahipsiz olduğu düşünülemez. Bu işleri yapan ekipler niçin uyarılmaz, kazı işlerine başlamadan öce alternatif güzergâhlar niçin belirlenip yön levhalarıyla yeni güzergâhlar gösterilmez, çalışan veya çalışacak personel eğitimden niçin geçirilmez? Bu olanlar yetmezmiş gibi ekip çalışanlarının çok da kaba tavırlı olduklarını ayrıca belirtmekte fayda var. Nezaket sahibi çalışanları tenzih etmek gerek ama bazı çalışanlar ciddi anlamada kaba tavırlı. Bu kaba tavır yetmiyormuş gibi nezaketten uzak çalışanlar yüzsüz ve öngörüsüz.

Gerçekten şehirler bu kadar sahipsiz mi? Ülkemizde yaşayan insanların hak ettiği değeri alması bu kadar zor mu? Peki, görevliler hiç mi denetime çıkmaz? Bu kazılar yapılıyor, insanlar işine gücüne nasıl gidiyor? Hiç mi merak edilmez? Alt yapı çalışmalarının yapıldığı yerlerden geçmek için off road arabalarına ihtiyaç var. Ayrıca müneccim olmak gerek, yolların kapalı olduğunu bilmek, sezmek, sezgisine göre yeni güzergâhlar bularak hedefine varmak için. Bulunan yollara da yol demek ne münasebet, yollar yol değil sanki of road yarışmalarının yapıldığı pist alanı gibi. Bu yollar ancak off road arabalarla geçilebilir.

Bu işler kimin veya hangi kurumların sorumluluğundaysa hizmetin merkezinde insani değerlerin olması gerektiğini düşünüyor, insanımıza insani değerlerin verilmesi için dua ediyorum.