- 917 Okunma
- 10 Yorum
- 8 Beğeni
EY ÖLÜM SEN GELDİĞİNDE BEN GİTMİŞ OLACAĞIM
Geçtiğimiz bayramın birinci günü sabaha karşı vefat etti kayın validem. 88 yaşındaydı. Beş yıldır da yatalak, üstelik Alzheimer hastası. Bakana da zor, çekene de. Niye yalan söyleyim.
“Allah’ım emanetini al artık” diye dua ettiğimiz de olmuştur. Cemal Süreya ÜSTÜ KALSIN şiirinde:
Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım
Ama ayrıca aldığın şu hayat
Fena değildir
Üstü kalsın
Demiş ya. Bu şiirin değeri daha da anlam buldu bizlerde. Kayın valideyle sağlığındaki yaşananlar, sözleri, hatırlanıyor, üzülüyor, ağlıyoruz. Her ölüm erken ölümmüş meğer.
Dört torunum var benim. Her birisi ekmek üstü kaymak tadında. Fakat en küçük torunum kaymağın üzerinde bal sanki. Onu bir başka severim. Usludur, uyumludur, gani gönüllüdür, kanaatkardır.
Cenazeyi kaldırdık. Herkesin işi gücü var. İşlerine gidecekler. Büyük kızım:
“Anne; henüz okullarda kapalı, İsterseniz Gökalp sizinle kalsın. Size moral olur.” dedi.
Sevindik.
Her yara kapansa da, ölüm yarası geç iyileşiyor. Ama izi de kalıyor. Anneannesi ağlayınca o da ağlıyordu.
-Fabrika ayarları- diye bir söz var ya, her ne kadar teknik bir terim olsa da seviyorum bu söylemi.
Bir de şu ; -ölen ölür, kalan sağlar bizimdir- .
Acıyı hafifletmek lazım. Neşemiz, moral kaynağımız, tek tesellimiz torunumuz bizim. Uğraşımız anneannesine moral verip, acısını hafifletmek.
“Hadi kuzum, Şahinim gidiyoruz.”
Nereye gidiyoruz? Ben niye geliyorum? Diye sormaz. Benden evvel çıkar kapının önünde bekler.
Çarşıda bir işim olsa, markete gidecek olsam, O hep benim yanımdadır.
Askerin türküsü –YAYLALAR ‘ı- öğretmiştim ben ona. Bir yere yürüyerek gideceksek tutarım elinden uygun adım yürürüz.
Bir gün türkümüzü de söyleyerek markete gidiyoruz. Neşemiz yerinde.
Peşimizde hızlı adım sesleri. Dönüp baktık. Yetişti bize. Genç birisi. Omzumdan tuttu.
“Amca… Amca… Babam… Babam öldü biliyorsun değil mi? Haa tanıdım seni. Sen babamın arkadaşıydın, cenazesine de gelmiştin”
Tanıdığım birisi değil. Tavırlarından anladım. Normal de değil. Ne yapmam lazım?
Torunum da ben de şaşırdık. Hatta korktuk bile.
Bütün sevecenliğimle:
“Tabii ben babanın arkadaşıyım. En son gördüğümde iyiydi. Ne zaman öldü ki baban?”
“Amann amca… Cenazesine gelmiştin yaa?"
“Haa… Sen benim can dostumun oğlusun, karıştırdım. Çok severdim babanı. O da seni çok severdi. Hadi daha sonra görüşürüz.” Dedim. Kurtulduk elinden
O koşarak ayrıldı yanımızdan ileri de bir başkasının omuzundan tuttu. Belki de aynı şeyleri anlatıyordu.
Bir yürek yangını vardı ortada. Ya benzin dökülecekti ya da su.
Torunum çok korkmuş, çok etkilenmişti. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
Market yolu üzerinde bir parka götürdüm O nu, kanepeye oturduk. Boşalan bir zemberek gibi, birden başladı sesli sesli ağlamaya. Gözyaşları yağmur oldu. Sesi bulutlara ulaştı. Sarıldı boynuma;
“Sen… Sen… Ölme emi dede.”
“Nereden çıkardın şimdi ölümü? Niye öleyim ki? Hani sen; dedem de havacı, babam da, ben de pilot olacağım, sen de göreceksin diyordun? Ne oldu şimdi?
“Vaz geçtim.”
“Ne olacaksın peki?”
“Doktor”
“Niye?”
“Ölümle kavga edeceğim. O nu yeneceğim."
“İnşallah kuzum, inşallah” dedim.
Yanaklarından, yaşlı gözlerinden öptüm.
Ben de ağlıyordum.
Ölümle başa çıkılamayacağını, hep onun galip geleceğini anlatmanın sırası değildi şimdi.
O büyüyecek, ölüme güç yetmeyeceğini görecek, öğrenecekti.
Vaz geçtik markete gitmekten. Eve döndük.
O gencin babası gerçekten ölmüş müydü?
Çok mu sevmişti oğlunu?
Ya da çok mu dövmüştü?
Bilmiyorum.
Sahi imkan olsa da ölümler yenilse mi acaba?
Ama öyle olunca da doğumun sevinci nerede kalacak?
YORUMLAR
O kadar masumlar ki çocuklar, duyguları, düşünceleri, hayalleri, hepsi hepsi çok başka.. önce günün yazısını okudum sonra buraya geldim. Gunun yazısı hakettiği yerde. Bu yazı duygu yüklüydü ama günün yazısının güzelliği bir başka. Sizin her yazının cok guzel Bedri baba.
Bedri Tokul
Senin yorumunda, yüreğin de güzelden de güzel...
Selam ve Sevgiyle Can Dost.
Torun sahibi bütün yakınlarımdan ve arkadaşlarımdan dinliyorum 'torunun evlattan çok sevildiğini'...
Ben bu duyguyu yaşamadım, bilmiyorum ama ne yalan söyleyeyim yaşayanlara da imreniyorum.
Yazınızı okurken anlattıklarınızı yaşadım sanki. Bunda sizin samimi ve akıcı yazı dilinizin de payı var, benim 'torun sevgisini' anlamaya çalışma çabam da galiba.
Büyün anne ve büyük babaların torunlarıyla çok daha iyi anlaşmasının altında yatan birçok etken sıralıyor uzmanlar.
- Sorumluluk almadıkları sadece sevdikleri için,
- Çocuklarını büyüttükleri yaşların yaşam gerginliğinde uzaklaştıkları için,
- Kural koymadıkları hatta bazen kuralları 'yumuşattıkları' için,
- Yaşamın imbiğinden süzülenlerle birçok şeye 'değmez' demeyi öğrendikleri için...
Ama en önemlisi:
- BİRBİRLERİNİN ANLATTIKLARINI ÇOK BÜYÜK BİR DİKKATLE DİNLEDİKLERİ
( özür dilerim, henüz yorumum bitmeden birden yazı kayboldu ve paylaştı... :))
Her ne kadar torunumu ya da torunlarımı evladımdan çok sevebileceğimi aklım ve yüreğim henüz kabul etmiyorsa da yaşayıp görmek lazım!..
Demek ki siz onun için ne kadar kıymetlisiniz ki... bu duygu dolu anlar yaşanmış...
En güzel günlerinizi beraber yaşamanız, hepinizin sağlıklı ve uzun ömrü olması dileğimle... duygulu paylaşımınızı içtenlikle kutlarım Bedri Bey.
Saygılarımla.
Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 9/20/2020 8:01:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Allah size de sizin gibi koca yürekli bir torun nasip etsin.
Torunlar için yatırımın vaizi diyorlar.
Zahmetsiz,sorumluluksuz bedava evlat...
Ama şöyle de bir gerçek var.
Onlar büyüdükçe tatları biraz kaçıyor.
Selam ve Saygılarımla Hocam.
Sevgili Bedri Ağabey
Yazını içim cız ederek okudum. Uzun süreli hastalıklar çekeni de bakanı da yorsa bile kayıp her zaman büyük oluyor.
Yine çok güzel bir yazı. Kalemine sağlık
Saygılarımla
Bedri Tokul
"Öldü kurtuldu" deniliyor.
Meğer gerçekler hiç de öyle değilmiş.
Selam ve saygılarımla...
İçim cız eti abi. Allah ne verirse hayırlısını versin. O babasını kaybeden çocuk çok üzüldüm. Allah yardımcısı olsun.
Duyarlı yüreğin dert görmesin abi.
Torununun yeğenim Şahinimizin yaşı uzun olsun analı babalı büyüsün. Gözlerinden öperim.
Senin de kelden. Sağlıklı bir yaşam diliyorum.
Saygımla.
İçim cız eti abi. Allah ne verirse hayırlısını versin. O babasını kaybeden çocuk çok üzüldüm. Allah yardımcısı olsun.
Duyarlı yüreğin dert görmesin abi.
Torununun yeğenim Şahinimizin yaşı uzun olsun analı babalı büyüsün. Gözlerinden öperim.
Senin de kelden. Sağlıklı bir yaşam diliyorum.
Saygımla.
Bedri Tokul
Ben de çok etkilendim.
Gerçek miydi, bir psikolojik sorunumu vardı?
Bilemedim.
Torunum ellerinden ben de o dost gözlerinden öperim.
Gardaşım benim...
Her ölüm bir yara
Her yara bir tecrübe
Bizler iyi yada kötü alışıyoruz da
Ya çocuklar hatta hayvanlar
Hala oğlum iki kulağını kapıya dikip tam dikkat kesilip anne annemin geleceğini düşünüyor bazen uyurken homurdaniyor anne annemin çantama süs diye yaptığı patige basını koyup uyuyor evet bizler hayat telaşı iş güç v.s derken onlar hiç unutmuyor Kim bilir o minik yüreğinde ne fırtınalar kopuyor benim veteriner artık her an bekleyin demesinden sonra her uyuduğunda göğüs kafesini izlediğim gibi belki oda bedri abim Senin olmenden korkup seni izliyordur
Ah çocuklar ve boylarından büyük lafları doktor olunca ufaklığı bizede yolla bedri abim iki hastada benim var tedavisiz
Yüreğine sağlık harika yazıyorsun güne gelmeli gelmezse çok üzülürüm dolu dolu bir yazı kutluyorum
Mavii KeLeBeK tarafından 9/20/2020 5:22:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Allah senin hastalarına da acil şifalar versin.
Tamam söz...
Sizler de aynı yaşta kalmaya söz verin.
Koçum doktor olunca (inşallah) onu alır gelirim ben de.
Tabii ben de aynı yaşta kalırsam !!!
Selam ve Sevgiyle.
ölüm lazım zira her şeyin fazlası zarar (bence) ayrıca bize göre ya da İslama göre ölüm sadece anavatana dönüş değil miydi?
ben ne demeye geldim nasıl lafımı unuttum du bakem
haha hatırladım Allah bağışlasın bu resimdeki delikanlı senin kopyan gibi ondandır belki gönlündeki köşkü
Allah sana sağlık ve güzel ömür versin
Bedri Tokul
Allah ölümün bile hayırlısını versin.
Ölüm kaçınılmaz, sağlık en büyük servet.
Selam ve sevgiyle...
Bedri Tokul
Sevgilerimle SULTAN