- 1106 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİNİN KUTSAL DİLİ
SEVGİNİN KUTSAL DİLİ
Hayatın gerçek sevgisi, “bir nehrin kıyısında gizlenen berraklığın adıdır” aslında...
Sabahlara kavuşmak, hayata “nefes gibi” dokunmak; güvenin içinde kaybolmak, saygının, hoşgörünün içinde yüzmek için insanca yaşamayı bilmek gerekir. Sevginin kutsal dili, birçok şeyi ifade eder. O kadar değerli ve özel bir şeydir ki, sevmesini bilenler, “sevginin büyük bir emek olduğunu” bilir!..
Sevginin olduğu yerde mutluluğu tatmak, çağlayan bir suyun berraklığında, ruhun bedenle konuştuğu gibi, koşulsuzca seven biriyle “sonsuzluğun adımını” atmaktır. İçinizi ısıtan, sizi daha çok insan yapan; yolunuzu aydınlatan duygu seli, “hava gibi, su gibi” gerekli sevgi, tanrısal özümüz olmuştur...
Sevginin kutsal dili, birine duyduğumuz saf, masum olan duygunun, içtenliğin samimiyetidir. İnanmak, içten samimi; karşılık “beklemeden benimsemek, sevmek her şeyiyle kabul etmek,” onunla yürekçe konuşmak, birlikteliğin sonsuzluğuna yolculuk etmektir...
Dahi sevgiler için uzaklık, dünyanın en ücra köşesinde bile olsa, kendini ortaya koyar ve sahibine daimi “beyaz sayfalar” hediye eder!..
Sevilirken, sevmek kolaydır, “karşılık beklemeden, beklentisiz sevebilmek,” önce yüreğine, sonra gözlerine durup durup bakınıp, sevginin bakışlarında kaybolmaktır...
Ruhun gıdası olma özelliğini kaybetmeden, “sevgi kırgınlıklarını onararak;” yarınlara ertelemeden tamamlayabilmek, şu kısacık ömrün her anını dolu dolu yaşayarak, öyle, sevmeli kucaklamalıyız ki, su gibi, nefes gibi, hiç açmamış tomurcuk misali, “onu hep gönül sıcaklığımızla” sulamayı bilmeliyiz!..
Ucu, bucağı olmayan, sonsuz bir boşluk; “bazen okyanuslar ötesini yüzüp geçen,” bazen ufuk çizgisini delen ilahi bir güçtür!.. Her olguya güzel bakabilme, hasas kindar olmama, gözlerden kalbe; “kalpten dudaklara ulaşarak,” güzel yüreklere ev sahipliği yapar...
Ağırdır taşıması, yükü zordur, emek ister, ilme ilme örülmek ister. Arının balı, yaşamın tadı; kainatın muradı her canlının hazinesi olmuşken, umarım en kısa zamanda sevginin kutsal dilini keşfederek, “kalpten gelen” her olguya kucak açarak, güzelliklerin değerini bilerek, mutluluğa yakın zamanları “hediye etmeyi” öğreniriz, kim bilir?
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.