- 903 Okunma
- 5 Yorum
- 5 Beğeni
Doğru Sandığım Gerçekler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Nereden bakmalıydı gerçeklere. Dolabın arkasına saklanarak mı, yoksa gerçeklerini göreceği sandığı yalanlarda mı?
Beklenmedik anda karşımıza çıkan şeyler genelde güzel gelir bizlere ama bazı beklenmedik anlarda bak çok toysun öğrenmen gereken şeyler var izle der. Ben kendimi beklenmedik anda güzel olacağını sandığım yalanlarda buldum kendimi. Hayatın her güzel görünene aldanma deyişi buydu belki de. Samimi sandığım yüzlerin samimiyetsizliğini dibine kadar yaşayacağım ortama girmişim de çok sonra fark ettim. Belki de çok sonra değil hayatın başlangıcıydı bunlar. Toydum. Kendimden büyük insanların gülüşlerine inanmıştım. Bu beni kötü yapmazdı, insan insana iyi olmayacaktı da ne geçecekti elimize. Birbirimize iyi gelmek yerine arkadan kuyu kazmak niye? Hepimiz birbirimize ihtiyaç duyuyoruz. Hepimiz bir günaydını, iyi ki varsını, ben yanındayım, kendine iyi bak laflarını duymayı ihtiyaç duyuyoruz. Yalnızlık Allah’a mahsus ama biz kendimizi kimsesizliğe itiyoruz, belki de bunun sebebi güvendiğimiz ama bizi kırmaktan korkmayan insanlar yüzünden. İlk defa bir iş hayatına başlamıştım, etrafımdaki insanların söylediklerine kanmıştım. Herkes gözüktüğü kadar masum değil ve herkes anlattığı insan değilmiş bunu tecrübe etmiştim. Neysen o ol deriz de kim gerçekten neysem oyumu gösterirdi ki iş hayatında. Birbirini kandırmak yerine yardımcı olmak zor muydu? Gerçekleri söylemek varken arkasından konuşmak mıydı doğru olan? Gerçekten işinin hakkını veren insanlar için karşılık kul hakkı yenmesi miydi? Oysaki Allah ne olursa olsun bana kul hakkıyla gelme dememiş miydi? Şu iş hayatında kul hakkı yemeyen patron kalmış mıydı geride, artık hiç sanmıyorum. Ben işten ayrıldım, yerimde çok çabuk dolmuştu. Hayat bu değil miydi zaten gidenin yeri hemen dolardı. Onlar kazandım sanardı beni de kaybetti diye ilan ederlerdi. Oysa ki yalansız kazanan bendim, çünkü kimsenin hakkını yememiştim ve ben orda çabalarımı bırakıp gitmiştim. Oysa onlar kazandım zanneden kaybedenlerdi esasında çünkü helaliyle kazanan insana karşılık olarak kul hakkı vermişlerdi. Ben vicdanım rahat uyuyordum yastığımda, onlar ise bin bir düşünceyle koyuyuyordu başlarını. Ben gelecek hayaliyle yumuyordum gözlerimi, onlar ise geleceğin kaygısıyla uyuyakalıyorlardı.
Dolabın arkasına saklanmak gerekmiş bazen hayatta. Ses gelmiyor sanılsa da o ses yankıyla geliyordu sana. İnsan yüreğindeki niyeti karartmadığı sürece, iyilik onu bulur hayatta. Bu da olmadı, oysa ben onlara güvenmiştim, hayal kırıklığına uğrattılar beni desem de Rabbim beni kötü insanlardan uzaklaştırmış, şimdi oradan uzaklaştığımda anlıyorum.
Ne zaman kendimi kötü hissetsem, Mevlana’nın şiiri yankılanır yüreğimde.
Ne istersem ben Mevlâ’dan isterim.
Verirse yüceliğidir. Vermezse imtihanımdır…
Allah’tan bir şey istersen:
Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil !…
Ne Zaman dersen bilemem ama,
Açılmaz diye umutsuz olma,
Yeter ki o kapıda durmayı bil…!
Bir iç döküş oldu yazdıklarım ve güzel bir tecrübe bıraktım geride. Rabbim herkese yüreğinin ekmeğini yedirsin. Önemli olan yükseklerde ya da bolluk içinde yaşamak değil. Hakkıyla ve doğrulukla bir yere gelebilmekte. Rabbim hepimizi yüreği güzel insanlarla karşılaştırsın.
instagram: ilaydakardas3
YORUMLAR
Harika bir analizdi
yaşamın acı gerçekleri
ancak mücadele etmelisiniz
asla pes etmek yok
inanın iyi diye gördükleriniz size ilk yanılgıyı tattıranlar olmuşlardır
bunlar tecrübelerinize mihenk taşı olacak hep
yılmayınız sakın, moralinizi yüksek tutarak başaracaksınız
yolunuz ve bahtınız açık olsun kardeşim
bravo size ve sizin gibi dürüst insanlara
nice saygılarımla