Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ

MURPHY KURAMI

Yorum

MURPHY KURAMI

14

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

1334

Okunma

MURPHY KURAMI

MURPHY KURAMI



Dil bilgisinde bir kural vardır: İki olumsuzluk birbirini götürür, geriye olumluluk kalır. Örneğin:
- “Seni anlamıyor değilim.” Eylem yargısındaki ‘–ma’ olumsuzluk ekiyle, ad yargısındaki ‘değil’ olumsuzluğu birbirini götürür, geriye;
- “Seni anlıyorum.” olumlu cümlesi kalır.
Bunu anlatmak bu kadar kolayken diğer cümle neden kurulur o zaman?

İlk cümle, yapıca olumsuz - anlamca ‘olumlu’ bir cümle gibi görünse de ‘söylenmemiş’ bir olumsuzluğu taşır gölgesinde. Cümlenin çıkarım yapılan şekli şöyledir aslında:
- “Seni anlamıyor değilim, anlıyorum. Ama….?!”
……………………………………

Şimdi benim merak ettiğim bunun tam zıddı!

Acaba yaşamda iki olumluluk birbirini götürerek olumsuzluğa yol açabiliyor mu?
Uzun zamandır bunu düşünüyorum!

- Severek ya da karşılıklı kabullerle başlayan ilişkiler, ‘olumluluklar birbirini götürünce’ mi bitiyor?
- Çocuklar olsa bile biten evlilikler,
- Yıllarca süren ve bir kalemde biten ‘kadim’ dostluklar,
- Can ciğer kuzu sarması giden ve sonra ‘ne ölüme ne ölüne’ haline gelen kardeşlikler,
- Çok büyük bir güvenle başlayan ve sonu yargıya kadar gidebilen ortaklıklar,
- Sırların paylaşılacağı kadar sıkı ilişkilerden sonra biten ‘kanka’ beraberlikler,
- Çevrede özenilecek kadar örnek gösterilen ve bir anda darmadağın olan ‘büyük’ aileler,
- ….
Yani olumluluk, zannettiğimiz kadar olumlu mu?!

Kişi, kendinden çok kimseyi sevemez ne yazık ki! İnsanın ‘ego’su buna engeldir!..

Henüz beraberliği süren yukarıdaki listedekilerin yaşadıkları ilişkilerde ‘eşit’ varoluşları ‘insan doğasına’ aykırıdır. Taraflardan birinin daha verici ve ‘görmezden gelen’ tavrı nedeniyle sürer beraberlikler. Verici tarafın ayması ya da bile bile götürdüğü bu tavrının ‘sabrının son noktasına’ gelmesiyle o da biter!..

İlişkiyi ‘sürükleyen’ taraf, her seferinde;
- “Ben yanlış anladım.”
- “Yok, öyle demek istemedi aslında, şu anda gergin de ondan.”
- “Bazen olur böyle şeyler, insanız.”
- “Ben de çok üzerine gittim galiba.”
- “Onun huyu böyle, kötü bir niyeti yok aslında.”
- “Olsun, ben onu böyle kabul ettim.”
………. der!

Bunları diyemediğinde de ilişkiler biter. Çünkü zaten diğer tarafın devamı için çaba harcamadığı ilişkiyi büyük bir özveriyle ‘sürüklemektedir’… !

………

Bir beraberliğin ‘-mış gibi’ mi, ‘sağlıklı’ mı gittiğini mi arada bir test etmekte yarar var. Çünkü;


“Her şey yolunda gidiyorsa, yolunda gitmeyen bir şey vardır.” der MURPHY. Yürekten katılıyorum!..

Hava kuvvetlerinde roketler üzerine deneme yapan mühendis kimliğiyle tecrübelerini ve gözlemlerini ‘kalıcı’ cümlelerle paylaşan, sözlerini çok sevdiğim ve üzerine çok sık düşündüğüm MURPHY’nin kuramlaşan cümlelerinden biri daha. Bunlar, o kadar geniş anlamlı cümleler ki teknik bir donanımdan, insan hayatına kadar hemen her alana uygulandığında benzer sonuçlara ulaşılıyor.

Bu, aşırı kuşkuculuk olmasa da aklımızın bir köşesinde ‘septisizm’i tutmakta yarar var.

Böyle bir yaklaşım, olaylar büyümeden, hasarlar katlanmadan, ayrılıklar yaşanmadan ‘küçük tamirler’le gidebilecek olanları, diğerlerinden ayırt etmemizi sağlar diye düşünüyorum.

Sağlıkla ve huzurla kalın.

Sevgilerimle… Saygılarımla…


14.09.2020 Serap IRKÖRÜCÜ










Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Murphy kuramı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Murphy kuramı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MURPHY KURAMI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Necati  Kavlak
Necati Kavlak, @necatikavlak
15.9.2020 11:55:03
Merhaba Serap Öğretmenim.
Yazı başlığı “Murphy ” görünce, telaffuz bile edemediğim başlıkla kaleme alınan makaleyi nasıl anlayacağım korkusu sardı beni.
Sonra kendi kendime Serap hoca anlaşılamaz yazı kaleme almaz düşüncesi yeşerdi ve boşuna endişeye kapıldığımı anladım
Her zaman olduğu gibi yazınız, baştan sona düşündürücü, eğitici ve de gerçekçi yani yaşamın içinden…
Yazınızı okuyup, kendinden bir şey bulamayan zannedersem yoktur ya da çok azdır diye değerlendirilmeli deye düşünürüm...
Çok lafa ne hacet?
Kariyer konuşmuş, bizde severek ne kadar doğru şeylerin altını çizmiş diye onaylayarak keyifle okuduk ve bilgi dağarcığımıza yeni şeyler koyduk.
Yürekten kutlarım.
Saygılarımla.


Necati Kavlak tarafından 9/15/2020 12:17:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
15.9.2020 08:33:05
Efendim, her şeyin gerçekten yolunda gitmesi için eleştiri ve özeleştirinin aynı heves, aynı inanç, aynı samimiyet, aynı kuvvetle yapılması gerek...
Ne var ki, birbirini saydamlaştıran, birbirini tamamalayıp bütünleyen eleştiri ve özeleştirinin her zaman yerini bulması, her zaman etkili olması, her zaman (ilişkilerde) üretken olması için en başta samimiyetin özümsenmiş olması gerek...
Heyhat, bu çok nadir görülen bir durumdur...
İnsanlar benliklerini ele geçiren kaygıların, korkuların sarmalında bir nevi sarhoşluk haliyle var olmaya çalışırlar...
Bu durumdaki insanlar için eleştiri ve özeleştiri bir nevi yıkım gibi görülür...
Evet, insan dediğimiz yaratık çoğunlukla gerçek 'iktidarın' kaynağının bu durum olduğunu, olgunlaşmanın, aydunlanmanın buradan geçtiğini farketmez...
Hele bu tüketim çılgınlığı çağında insan sürüleştiğini, seviyesini açgözlülüğü, saldırganlığı ile düşürdüğünü, kendini nesneleştirdiğini farketmez...
Efendim, bu çok uzun ve keyifli bir sohbet konusu ama uzun etmemek de gerek...

Saygılarımla.
Yinsani
Yinsani, @yinsani2
15.9.2020 00:48:57
merhaba hocam; Y'den selamlar.

ne güzel yorumlar var,

küçük büyüğe karşı
erkek kadına karşı
seven sevdiğine karşı alttan alır. töre böyle.. büyük öfklenir yıkar geçer.. kural böyle..

elektronik devre fomüllerinde değilin değili olumluya dönüşür.

yolunda giden bir şey yok hocam. kamyon şarampolde, içinde kaç ölü kaç yaralı var bilinmiyor, hava karanlık.

lakin kılıç kimde ise düğümü o çözer tarihte. günümüzde de öyle, bal tutan parmağını yalar. bunlar düzeltirilir mi? umarım; insan benliği aradan çıkarılabilirse teknoloji ile belki ?? yoksa devam karanlık sisteme..

orta yolu bulamayız.

insan devamlı aynı perdeden yazılan yazılardan sıkılır.. benim bir çok kişiden sıkıldığım gibi benden de bir çok kişi sıkıldı.

lakin tek güzellik, iyilikte ve samimiyettedir, tebessüm ettirebiliyorsan birisini gerçekten; o gerçek muhabbettir. sevginin de dili olmaz derler.. o gönülden gelir, yapmacık olmaz.


Bir Dünyevî tarafından 9/15/2020 1:02:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
15.9.2020 00:16:49
Sözünü bilen kişinin, yüzünü ak eder bir söz,
Sözü pişirip diyenin, işini sağ eder bir söz.

Söz olur keser savaşı, söz olur bitirir başı,
Söz olur zehirli aşı bal ile yağ eder bir söz.

Diye devam eden Yunus Emre'nin çok sevdiğim, sözünü bilen kişinin, isimli şiirinde olduğu gibi bazen sözün, dil bilgisi kurallarının tekniği ile izah edilemeyecek boyutta olumlu ya da olumsuz büyülü bir gücünün olduğunu yaşamın içinde görebiliyoruz. Yani yaşamın akışı içerisinde insan enteresan diyalog anları yaşayabiliyor.

Kıymetli Serap hocam, diyaloglarında dişisi ve erkeğinin olduğunu okumuştum. Yüksek perdeden konuşanlarla belli bir diyalogu sürdürmek zorunda kalan insanlar çoğu zaman alttan almak zorunda kalabiliyorlar. Mesela, askerin komutanıyla veya öğrencinin öğretmeniyle, memurun amiri ile konuşması gibi! Bu tür zorunlu diyalogların dışındaki başka diyaloglarda alttan almanın sonuçları bazen, arlı arından utanmış arsız da benden korkmuş durumunu doğursa da yapacak bir şey yok. İletişimin sürdürülebilmesi için bir tarafın özverili olması bazen kaçınılmaz olabiliyor.

Örneğin: Doktor hastasına sigara içmen sağlığına zarar verir dediğinde o kişi genelde sigara içmeye devam eder. Ancak doktor yüksek perdeden sigara içersen ölürsün dediğin de o hasta genelde içmeyi bırakır. Burada doktorun tavrı, mimikleri ve ses tonu ile birlikte doğrudan ölümle sözünü bitirmesi sanırım insanın aklına değil, duygu derinliğine hitap etmeyi hedeflemesinden kaynaklanıyor.

Aslında bu diyalog hali bazen sıradan insanlar arsında da yaşanabiliyor. Mesela bir insana olumsuz bir durumu uzun cümleler kurarak anlatılmaya çalışılırsa o kişi anlamak istemezse anlamamak için anlamsız bir direnç gösterebilir. Gerçekte bu tavır o insanın anlatılmak isteneni anlamadığından değil anlamak istemediğinden kaynaklanır. Ancak aynı insana çok kısa cümleyle anlatılmak istenen şey yüksek perdeden anlatıldığında direnç göstermeden çabucak anlayabilir. Bu kişilerin diyalog durumuna göre değişebilir. Kısacası hocam insanlar arasında diyaloğun sürdürülebilmesi için iki tarafında ya da çoğul taraflarında özveriyle davranması gerekir diye bir şart yok maalesef, bazen bir tarafın sürekli alttan alması gerekebiliyor.

Değişik ve keyifli bir yazıydı kaleminize emeğinize sağlık

Saygı ve sevgilerimle.

eser mavi
eser mavi, @eser-mavi
14.9.2020 22:31:22
emeğe saygı ile

eser mavi tarafından 10/1/2020 1:32:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
mirim
mirim, @mirim
14.9.2020 20:57:00
Bir gün bir arkadaşım hayat nasıl gidiyor dediğinde, her şey o kadar mükemmel ki bu işte bir terslik var demiştim. Murhpy kuramından haberim yoktu. Benden kopya çekmiş sanırım :)

Burada da bazı dostlukların gereğinden fazla yolunda gittiğinden endişelendiğim olmuştu. İlişkilerin mükemmelliğinin devamlılığı için insanların da mükemmelliği gereklidir. Oysa hiç kimse mükemmel değildir. Yani herkes benim gibi değildir :) Şaka tabii... Ama şu bir gerçek ki, insan psikolojisi içinde bulunduğu, yaşadıkları doğrultusunda değişkendir. Bunu her zaman aklımızda tutmamız gerekir diye düşünüyorum. Bu meyanda sizin de dediğiniz gibi daha fazla verici ve fedakar olan taraf ilişkilerin mükemmellik düzeyini belirler.

Benim ilgimi en çok çeken kısmı hakkındaki fikirlerim bunlar.
Her zamanki gibi eğitici, bilgi ve donanım dolu paylaşımınızdan sanırım hepimiz bir şeyler çıkardık.
Kendi adıma teşekkürler.

Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
14.9.2020 15:26:42
İlginç yaklaşımlar gerçekten. Kendini sevmek, diğer varlıkları sevmenin de ön koşulu belki de... Kendini sevmeyenler, sevemeyecek dereceye gelenler zaten arıza çıkarıyor toplumda, intiharlara kadar gidiyor. ''İnsanda Yıkıcılığın Kökenleri'' Dr. Erich Fromm, adlı kitapta daha geniş perspektiften konu ele alınmıştır. Kuşku duymak hele de bilim içinde mutlaka ön şart, yoksa nasıl yapılır dünya kadar sayısız icatlar... Kaç kere denemiştir Edison buluşlarını, bir televizyonu icat eden mucit öncesinde kaç kere hata yapmış da sonuca kaçıncı denemesinde ulaşmıştır? Bazı olumsuzluklar, başarısızlıklar, ileride elde edilebilecek daha büyük başarılara zemin hazırlayacaktır belki de...Bilim ile aydınlanacak dünya eninde sonunda... Kutlarım yürekten Serap Hocam...
neneh.
neneh., @neneh-
14.9.2020 15:20:07
Muhteşem!..Beyin fırtınalarını hep sevmişimdir.Ama ayaza kapılmamak kaydıyla..Saygıyla..
Ahmet Örnek
Ahmet Örnek, @ahmetornek1
14.9.2020 15:09:29
olumlama ya da olumsuzlama,
ne kadar eksiğim olduğunun
farkına vardım yazıyı okuyunca...
ve bazı tespitler için bu benim için yazılmış demekten kendimi alamadım...
her yazı ve her şiirinizde bilgi dağarcığımız mutlaka nasibini alıyor...
teşekkürler kıymetli paylaşımlarınız için Serap hocam

saygıyla
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
14.9.2020 14:27:03
Sürekli bir şeyin hatalı yapılma şeklinin bulan insanları testerlar gibi kullanıp durumdan olumlama çıkarabiliriz.

:))

İnsan ilişkilerinde çok başarılı biri hiç olamadım. Hatalı seçimlerimle Murpy tarzı hata yapma mekanizmalarından biri sayılabilirim. İkili ilişkilerdeki başarısızlıklarımdan aldığım derslerle çocuğumu daha dikkatli yetiştirme şansı bulduğumu düşünüyorum. Buradan da böyle bir olumlama çıkarabiliriz.

Murpy yaptığı nokta atışları ile felsefe girdabına çomak sokmuş ise biz de olumlu saydıklarımızdan olumsuz, olumsuz saydıklarımızdan olumlu dersler çıkararak matematiğin olasılık güncesine bir roket saplayabiliriz.

Asla, asla deme :))

Sevgilerimle...
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
14.9.2020 14:17:09
Ustalar bütün bildiklerini yanındakilere öğretmez,
bir kaç ustalık sırlarını kendilerine saklarmış
.Örneğin; "Püf noktası" bunlardan biriymiş.
Sayın Hocam !
Siz biliyor bildiğinizi de bildiriyorsunuz.
Ne mutlu size.
Ne mutlu bizlere...
Selam ve Saygılarımla...

n.asım
n.asım, @n-asim
14.9.2020 13:50:49
Murphy'nin, savaş,aşk ve patronlarla ilgili kanunları,bir zaman duvarımda asılıydı,
en sevdiğim,savaşla,ilgili olanlardan biri;
-Eğer düşman menzilin içindeyse, sende onun menzili içindesindir.
bunu daha önce, sultan Alparslan'da söylemişti,yani her kanunu,bir deneyimin eseri,geçmişten gelen,
yazdığınız her yazı,Usta bir öğreti içinde,okuyanı bilgilendirip,sarsan,sorgulatan,
hep hürmetle efendim,,,
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
14.9.2020 13:48:35
Genellikle kişileri test etmek için
gördüğünüz kendinize göre bir yanlışı eleştirmektir.
bunu yürekten samimiyetle yaparak testi geçmiş olursunuz
yazdıklarınız bu bakımdan övgüye değerdir.

TEBRİKLER ÖĞRETMENİM
NİCE SAYGILARIMLA
Filiz Şahin.
Filiz Şahin., @filizsahin-
14.9.2020 13:34:54
Sıkıntı yoksa sıkıntı vardır ile başlayıp rahatsız et ki rahat edesine vardığım bir pazartesi ve bu güne denk gelen güzel yazınız.

Teşekkürler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL