- 476 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Son Kitabı Uçurum'da Bir Gömü üzerine Mustafa Uçurum ile...
“Uçurumda Bir Gömü” Öykü Kitabı Büyük ilgi Gören Yazar Mustafa Uçurum: “ŞİİRLERİM ÖYKÜLERİMİ BESLİYOR”
Soru-Uçurum da Bir Gömü kaçıncı kitabınız. Kısa zamanda 2. baskı yaptı, bunu bekliyor muydunuz?
Mustafa Uçurum- On ikinci kitap Uçurumda Bir Gömü. Aslında riskli bir zamanda okuyucuya ulaştı diyebilirim. Salgının en yoğun olduğu aylarda çıktı. Okuyuculardan iyi bir karşılık gördü ki iki ay içerisinde ikinci baskıyı yaptı.
Şiirlerim öykülerimi besliyor. Ben buna inanıyorum. Öykülerimdeki şiir tadının kaynağı da buradan geliyor. Okuyucuyu şiir havası sinen çalışmaları seviyor. Çünkü şiir hayatın her noktasına renk katar.
Ben öykülerime şiirlerim kadar güvenirim. Çünkü öyküyü ciddiye alarak çalışırım öykülerime. Bu öyküler dergilerde yer aldıkça beğenilmişti okuyucular tarafından. Bu olumlu geri dönüşler beni de umutlandırıyordu. İkinci baskıyı bekliyordum ama ikinci baskının bu kadar çabuk olması beni de mutlu etti. Umutlandırdı. Bu umut hem kendi adıma hem de öykümüz adınadır.
Soru--Ustalık mı kalfalık eseri mi bu kitap?
Mustafa Uçurum- Böyle bir ayrıma girmek istemem. İnsan hayatı boyunca sürekli öğrenir. Bu yüzden talebe olmayı tercih ederim. Yaptığım işi önemsiyorum. Edebiyatı boş zamanların eğlencesi olarak görmedim hiç. Bunun olumlu sonuçlarını da her zaman aldım. Hayal ettiğim birçok güzelliğe kavuştum.
Öykülerimi, öykü ağırlıklı dergilerde göndermeye dikkat ediyorum. Öykülerim doğru adreste yer alsın istiyorum.
Uçurumda Bir Gömü benim ikinci öykü kitabım. Öyküye verdiğim önemin bir göstergesi olarak görüyorum bu kitabımı. Karşılığını da alınca daha sıkı sarılıyorum öykülere. Bulunduğum yeri tayin etmeyi de kendime bir görev olarak görmüyorum. Bunu okuyucuların takdirine bırakıyorum.
Soru- Kitaptaki hikâyeler sanrım çeşitli dergilerde çıkan hikâyeleriniz?
Mustafa Uçurum- Evet, bu öyküler dergilerde yer alan öykülerim. Zaten bizde yayıncılık böyle ilerliyor. Önce dergilerde, gazete köşelerinde yer alır yazılar, şiirler. Daha sonra bunlar derlenip toparlanıp kitap haline gelir. Ben de bu yolu izledim.
Soru- Dergileri seviyorsunuz. Yazmak size ne katıyor?
Mustafa Uçurum- Dergiler benim hayatımın merkezinde yer alıyor. Her ay onlarca dergi takip ediyorum. Yine onlarca dergide yazıyorum. Bir de okuduğum dergilerde beğendiğim yazı ve şiirleri Dünya Bizim sitesinde yayınlıyorum.
Dergisiz edebiyat olmaz. Dergileri bir mektep gibi kullanmak gerek. Dergilerle ünsiyeti olmayan, dergi takip etmeyen, dergilerden bîhaber gençlerin yazdıklarını çok da dikkate almıyorum. Dergi besler, onarır, yol yordam öğretir. 1995’ten bu yana dergilerde yazıyorum. İlk dergimi 1996’da çıkardım. Dergilerden hiç kopmadım. Şimdi de dergilerin yeni sayılarını büyük bir heyecanla takip ediyorum. İnsanın içindeki dergi heyecanı devam ettiği müddetçe yazma iştiyakı da canlılığını koruyacaktır.
Soru-1996’ da ilk derginizi çıkardınız. Dergi çıkarmanın edebiyatınıza katkısı ne oldu?
Mustafa Uçurum- Dergilerle tanışıklığım çocukluk yıllarıma rastlar. Çocuk dergilerini takip ederdim. Daha sonra Bizim Dergâh dergisi, Alperen dergisi, Türk Edebiyatı gibi dergiler bana misafir olmaya başladı. Üniversite yıllarımda edebiyat dergileri ile daha da yakınlaştım. 1993’te Yediiklim dergisine abone oldum. Bunu başka dergiler de takip etti. “1995’te dergilerde yazmaya başladım. 1996’da Sivas’taki arkadaşlarım ile bir dergi çıkarma fikrimiz oldu. Biliyorduk ki dergi en çok da bizi derleyip toplayacaktı. Öyle de oldu. Edebiyat dünyası ile daha yakından tanıştık. Yeni dostlarımız oldu. Dergiye gelen her yazı ve şiir bizi biraz daha pişirdi. Onları değerlendirirken aslında ilk olarak kendimizi değerlendiriyorduk.
Daha sonra Tokatlı yıllarım başladı. Neredeyse hiç çevremin olmadığı bir şehirdi o zaman Tokat benim için. 90’lı yılların sonundan bahsediyorum. Yalnızlığımı çıkardığım yeni dergiler ile avuttum. Hem dergi çıkarttım hem çevremi genişlettim.
Dergi bir okul olur hakkıyla dergilere sarılanlar için. Dergileri okuyarak günümüz edebiyatından haberdar olunur. Edebî türlerin yeni ürünleri ile tanışma fırsatı yakalanmış olur. Günümüz edebiyatının atan kalbi olan dergiler özellikle gençler için yeni ufuklar açar.
Soru-Yazarken nerelerden besleniyorsunuz?
Mustafa Uçurum- Hayat bize sonsuz ilhamlar sunuyor. Yaşadıklarımı iyi gözlemlemeye çalışıyorum. Onlardan payıma düşen imgeleri yakalıyorum. Anılarım da büyük bir kaynaktır benim için. Uzun yıllardır tuttuğum günlüklerim benim için geçmişin bir hazinesi gibi adeta.
Elbette okuduklarım da benim için en önemli kaynaktır. Her kitap bir dünya açar önümde.
Soru- Memleketiniz Tokat edebiyat için bir hazine mi sizce?
Mustafa Uçurum- Tokat’ta olmaktan ve Tokatlı olmaktan son derece mutluyum. Şehrimi seviyorum. Bana huzurlu bir edebiyat ortamı sağlıyor. Yeşilırmak’ın kenarında oturup da ırmağı izlemek bile içimdeki yazma coşkusunu arttırıyor. Şehrin tarihi, doğal dokusu zihnime zenginlikler sunuyor. Ben bu şehirde yazdım tüm kitaplarımı. Demek ki bana çok bereketli gelmiş ki bu şehirden başka yerde yaşamayı düşünmedim hiç.
Soru- Şiir mi hikâye mi roman mı favoriniz?
Mustafa Uçurum- Kendime şiiri ve öyküyü yakın görüyorum. Şiir yazmak, öyküler yazmak ruhuma da iyi geliyor. Şiirle başladım yazmaya. Sonra denemeler geldi, sonra öyküler. Bu türlerde kendimi iyi ifade ettiğime inanıyorum. Roman yazmayı hiç düşünmedim. Roman yazmam herhalde. Öyle uzun soluklu bir yoğunluğa giremem diye düşünüyorum. Şiirler, denemeleri ve öyküler yazmaya devam edeceğim.
Soru- Edebiyat sevgisinin oğlunuz Ahmet Berkay Uçurum’a da geçmesini nasıl karşıladınız?
Mustafa Uçurum- Ahmet Berkay, edebiyat dünyasının içinde doğdu diyebilirim. İlk kitabımın çıktığı ay dünyaya geldi. Her zaman benim yanımda yer aldı; sadece Tokat’ta değil il dışı programlarımda da hep yer aldı. Benim söyleşilerimi en çok dinleyen kişidir desem abartmış olmam.
Böyle bir ortamda, o da şiirler yazdı, programlarda şiirler okudu. 15 Temmuz nöbetlerinde meydanda defalarca şiir okudu. Şiir okumayı seviyor.
Çocuklar büyüklerinden ne görürlerse onu yapmak istiyorlar. Ahmet Berkay da benimle birlikte bulunarak edebiyat dünyasının içinde yer almış oldu. Benim tanıdığım bütün edebiyatçı dostlarımı çok iyi tanır. Onlar için hazırladığı özel bir defteri bile var. Bütün bunlar beni ziyadesiyle mutlu ediyor.
Soru- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Mustafa Uçurum- Gençlere yapacağımız en büyük iyilik onları edebiyatın güzellikleriyle tanıştırmak olsun. İyi kitap önerileri, yol gösteren edebiyat adamları onların yolunu aydınlatacaktır. Okumak, en iyi ufuk açıcıdır. Eğer biz kitaplarla gençlerin yolunu aydınlatmazsak onların yanlış yollara sapmasındaki vebal hepimizin üzerinde olacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.