- 42099 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KALEMİ KIRIK YAZAR ACILAR DİYARINDA..
Hoşgeldin..
Gözyaşı ırmaklarımda can çekişen, davetsiz misafirim..
Zavallı benliğinle riyakar münzeviliğinde, endamınla içimi nasıl toprağa gömmüştün. Acı kol geziyor, yatağım dar geliyor. Nasıl büyüdüm acıdan, Alice Harikalar Diyarı’ndan çıktı artık; kalemi kırık yazar acılar diyarında masalını yazıyor. Sığınacağım yürekler, yaslanacağım omuzlar, birden başımı dayayıp ağlayacağım duvarlar oluyor. Yalnızlığımda savaştığım korkular, yinelenen umutlarla anbean takas ediliyor. Çırpınışlar ve dualar karanlık gecelere yazılıyor..
Akıvereyim istiyorum, derin bir uykuya dalıvereyim..Gözyaşlarım ıslatırken satırları, kalemimle huzura kayıvereyim.. Çiçekli bahçem, semadaki köşküm, ıssız cennetlerim.. Ben geleceğim.. Hazırlığınızı yapın, acıdan tükenirken yeniden dirilmek üzereyim..
Rabbim affedicisin..Yorgun ve acılı yıllarımda, mutluyum zannedip her dem acı beslediğim ruhumla yalvarıyorum, al beni buradan ve taşı senin yanına.. Ruhum hasret azaplarında.. Yinelenen bütüncül kaidelerim, benliğimin sınırlarında savaşmaktan yoruldu, yine de durulmadı gözyaşlarım.. Kadınlık ve gururum ve kadınlık gururum çözüldükçe düğümleniyor, düğümlendikçe çözülüyor ve kopuyor ipler, çözülürken düğümler ve ipler kalınlaşıyor, düğümlenirken nefesler.. Darağaçları taşınıyor, sahneler değişiyor, defalarca sallanmış gibiyim şehir meydanlarında.. Küçük düşürülmüş, ezilmiş gibiyim ayaklar(ın) altında. Satırlar da olmasaydı, beni kurtarmaya gelen, depremleri de bilmeyecektim küçük mucizelerle bilinen.. Kimse bilemez bu satırları hangi doğum sancılarıyla yazdığımı. Ve sen de şu an okurken bilemeyeceksin ıstırabımı.. Ne büyük yazarların klasikleri, ne en büyük düşünürlerin vecizeleri.. Şimdi yaşanan 26 yaşında bir kadının doğmamış bebeğine hasreti ve bir 8 Mayısta duyulan selanın ölmemiş eşe atfedilişinde, eş olamayan adama duyduğu sadakati.. Bu işte, acı dedikleri ve mücadele dedikleri..
Kefenli diriler, yaşayan ölüler, acı biriktiriciler geceleri yıldızlardan elem elerler.. Kimseye yağmadan onlar, toplayıp yüzlerine sürerler. Yarı kapalı göz kapakları ne büyük yükler taşır. Taşır da kimseden habersizce, kimse yokken yüklerinden gözleri kapalı yürürler.. Ve kamburdur sırtları; yük üstüne yük bindikçe iki büklüm olur bedenler.. Ayakları prangadan, boynu darağacından ağrır.. Yalnızlık şakağından acımasızca beynine ilerler, ilerledikçe tahrip eder, usulca ölür hücreler..
Bu benim hiç gitmeden, hep gelen tek sevgilim.. Seramonilerinle hoşgeldin..
Yalnızlığım, hoşgeldin..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.