- 404 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HATIRLAMAK
….ister miydi..? bu kadar hasret ve yalnızlık yaşayacağını..kimbilir kaç gece göz yaşı dökmüş olmalı vatan topraklarına duyduğu özlem ve o güzelim İzmir Karşıyaka sahilleri için..beraber büyüdüğü arkadaşlarını ailesini..ah annesini sık sık kokusunu aradığı annesini her zaman istedi yanında..her zaman aradı unutması mümkün değildi..yıllar önce gitmiş bulunduğu Florida eyletinin Orlando şehri kışı geç gelen iklimi ile çoğu zaman memleketi İzmir havasını hatırlatıyordu.. nelerle karşılaştığı ve hangi acılarla yoğrularak her şeye rağmen ayakta kalmayı başarmış olması ona bu uzaklığı bu yalnızlığı unutturmuyordu..öylesine ki kendini vurduğu işlerin ağırlığı ve yoğunluğu vız geliyordu…kesmiyordu…bu yürek bu his bu daha yaşanmamış his ve duygu fırtınalarını dindirmeye..ne demekti haftalık 60 saati bulan bir koşuşturma..buraların iş disiplini ve acımasız sistem vahşi kapitalizm durmayı affetmiyor zayıf düşmeye aciz kalmaya merhamet vermiyordu..tek biricik moral kaynağı oğlu ve kızıydı..cennet kokusu iki çocuğuyla geçirdiği anlar en doyumsuz zamanlar olarak görüyor onlar için veriyordu mücadelesini..en iyi şekilde yetişmeleri ruh ve beden sağlıklarının en üst düzeyde olması için ne gerekirse yapıyordu..tüm yorgunluğunu yalnızlığını ve beraberindeki yaşanmamış özel sevinçlerini dahi unutup bebkleriyle olması yetiyordu..biri ilk diğeri lise öğrencisi bir kız bir erkek..işte hayatını sürekli bahar yapan gerçeği..iş gereği akşama kadar gülümsemek zorunda kalışının zor olmadığının arkasındaki neden..aklına yavrularının hayalini kaç kere getirmişti de dayanma gücünü ve her zaman gülümseme moralini tekrar yakalıyordu..evet kendi iç yapısı duygu yönü de buna müsait..ancak çocuklarının kendisine yaşattığı hazzı hiç bir şeyle değişemezdi..onlara ayırdığı vakit o kadar dolu dolu geçiyordu ki..çocukların hatıralarından hiç çıkmayacaktı…uyuma saatlerinden sonra az vakit kala pc.nin başında oyalanmak biraz ruh iklimine esintiler taşımak arzusuyla oturuyordu…bir ara aynaya gözü takıldı..koyu kahve saçlarının altındaki gözleri saçlarıyla uyumluydu..sıcak kahve renginde gülen yüzüne ne kadar anlamlı düşüyordu bakışları..farkında olmadan saçlarında dolaştı elleri bir tarak aradı bir iki hamle yaptı..gözleri nemlendi..boğazı düğümlendi..kalbi sıkıştı..ah derin çok derin bir rengi fark etti sonra uzun zamandır yaşamadığı..sevilmeyi evet sevilmeyi istedi severken karşılığını istediği..sadece güzel sevilmeyi...ah o gülümserken yaşadığı acı ve yalnızlığı saklamayı çok güzel başaran beyaz tenine kahve damlası gibi etkileyici düşen gözleri …her şeyi gören,hisseden,yaşayan,anlatan onlardı..aklına İzmir günleri geldi..çok severdi vapura binmeyi..ah keşke mümkün olsada bunu yaşasa şimdi ama hayal etmek zor değildi..şimdi iskeleye yanaşan bir gemiyi düşündü..Karşıyaka iskelesinden kalkıyor ve yerinde duramayan çocuklar gibi belki elinde bir kağıt helva..saçlarını salıyor İzmir rüzgarına..”bekle beni İzmir sahili tut saçlarımı hadi”..dercesine.. ve oturmayıp denizi,çevreyi seyretmek o keskin yosun kokusunu dönüp duran martıları seyre koyulmak.. güzelim İzmir koyunu egeye açılan engin mavi denizi doya doya içine çekiyor..burada yine gözleri doldu işte..ah neyse...dedi.
2018 / MUSTAFA KAYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.