- 551 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İZ BIRAKAN KADINLAR (2) CLARA ZETKİN
Yıllardır kutladığımız Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne, bu büyük mücadeleye katkıda bulunan önemli şahsiyetlerden biridir Clara Zetkin. 1857 yılında doğduğunda babası Saksonyanın küçük bir köyünde öğretmenlik yapmaktaydı. Annesi ise, kadınların eşit haklara kavuşması için çeşitli aktivetilerde görev alan, bir kadındı. Kültürlü bir ailede, kitaplarla geçen çocukluğunun ardından, babasının emekli olması nedeniyle Clara ve ailesi Leipzig’e taşınırlar.
Burada öğretmenlik eğitimi almak ister. Ancak o günlerde bir kız çocuğu için bu imkan mevcut değildir. Bu nedenle büyük çabalar sonucunda kadın hakları savunucusu Auguste Schmidt’in kolejinde öğretmenlik eğitimi almaya başlar. 1878’e kadar kaldığı bu okulda, sosyalist hareketle tanışır.Bir zamanlar kültür ve sanatın başkenti sayılan, Fransa’da kadınlar ilk defa 1944 yılında seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Teknolojinin merkezlerinden Japonya’da bu 1945 yılını bulur. Avrupa’nın göbeğinde genel olarak saati ve bankalarıyla ünlenen İsviçre’de ise 1971 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır.
Türkiye’de ise kadınlar 1934 yılında diğer ülkelere nazaran daha erken bir tarihte bu hakkı edinirler. Pek çok kadının kendi adına ve hemcinslerinin hakları için verdiği mücadelenin belki de en önemli adımlarından biri olan seçme ve seçilme hakkı, ne yazık ki yirminci yüzyıla yayılan bir süreçte tam anlamıyla kabul görmüş, ülke vatandaşlarının hemen hemen yarısı yıllarca yok sayılmıştır.
ır. Kadın ve işçi sorunları ile ilgilenmeye ve çeşitli faaliyetlere katılmaya başlar. Aynı yıl Sosyal Demokrat Parti’nin üyesi olur, Daha doğrusu bu partiye katılır. O dönem yasaları kadınların partilere üye olmasını da engellemiştir çünkü. Gelecekteki kocası Rus devrimcilerinden Almanya’da sürgün hayatı yaşayan Marksist Ossip Zetkin’le tanışır. Kafasında daha da oturan Marksist fikirleri yerinde gözlemek için Rusya’ya bir yolculuğa çıkar. Döndüğünde, işçi ve kadın hareketleri için adım atma konusundaki fikirleri yerli yerine oturmuştur. Var gücüyle Sosyal Demokrat Parti’de kadın işçi hareketi için çalışmaya başlar. Ancak Almanya’da anti sosyalist kanunun çıkmasıyla, Ossip Zetkin sınır dışı edilir.
Zetkin Paris’e gider. Bir süre sonra Clara da yurt dışına gider. İlk durağı Avusturya ardından Zürih olacaktır. Burada Almanya için propaganda yazıları yazar, çeviriler yapar. 1882’de Paris’e geldiğinde Ossip Zetkin’le tekrar karşılaşırlar, birlikte yaşamaya başlarlar. Ossip, 1889’da tüberkülozdan ölene kadar bir daha ayrılmazlar. İki de çocuk sahibi olurlar. Paris günleri çift için para yönünden sıkıntılı geçer, ancak sosyalist hareketleri son hızıyla sürdürürler
Clara Zetkin 1910 yılında, onun isminin bu günlere taşınmasında etkili olan en önemli olayı gerçekleştirir. 1857’de Kopenhag Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda tekstil fabrikasında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın ’’Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ olarak kutlanmasını teklif eder ve bu öneri oy birliğiyle kabul edilir. 8 Mart kadınların oy hakkı için mücadelelerinin en önemli simgesi haline gelir. 1911’de Avrupa’da bir milyondan fazla kadın kendilerine eşit haklar tanınması için seslerini yükseltirler.
Yaklaşan savaşın izlerinin yavaş yavaş ortaya çıktığı günlerdir. Yakın arkadaşı Rosa Lüksemburg ile birlikte, Sosyal Demokrat Parti üyeleriyle birlikte düzenlediği savaş karşıtı bir konferans için binlerce kadın bir araya gelir. 1919’ da 3. Enternasyonel’de kadın eğitimin önemini ve komünist mücadeledeki yerine dair bir konuşma yapar. Savaş karşıtı söylemleri nedeniyle tutuklanır. Aynı yıl Almanya Komünist Partisi kurucularından Rosa Lüksemburg ve Karl Liebnecht öldürülür. Oda öldürülme şüphesi içindedir. Bu tarihten sonra sağlığı da bozulmaya başlar.
Rusya ve İtalya’ya gider. Yükselen faşizme karşı yazılar yayımlar, konferanslar verir. Ömrünün geri kalan kısmını Rusya ve Almanya arasında geçirecektir. Kadın ve çocukların sorunlarıyla ilgilenir, işçilerin yaşadığı ortamları yakından gözlemler. 1932 yılında Reichstag’ın başkanı olur. Orada Hitler karşıtı bir konuşma yapar. Son nefesine kadar çalışarak 20 Haziran 1933’te hayata gözlerini yumar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.