Dönence.
Bir zamanlar çok yazılan konular vardı, sihir ve şiir üzerine, havas konuları, derin(bu derinlik topluma ve cahile göre bir derinlikmiş) dini bilgiler, Harut ve Marut, islam tarihi, haçlılar, Yahudiler, hazarlar Yahudi Türkler, İskitler (Saka) Şaman Türkler, İsevi Türkler Macar ve Bulgarlar, İslami Türkler Oğuzların bir bölümü, Selçukiler, Atamaniler(osman) gibi.. Derin imparatorluklar ve dünya derin güçleri gibi.. Yazılmaz oldu. Tekrara girildi veya unutuldu, aynı tasavvufi halk şiirleri gibi değerini yitirdi..
Sofiyim; kendi çevresinde dönenlerden mi, yoksa kendini kırbaçlayanlardan mı diye sordu kaptan. Cevapladı simyacı aslen demirci; Hz Muhammed, bir gün cehennemin kapıları açılacak dedi mealinde bir söz eyledi. Ih ıh ..
Wampir dizisinde Muhammedin işi ne veya cehennem kapılarının.. Şöyle bir hadis varmış; “Cehennem için bir gün gelir ki içinde hiç kimse kalmaz.” Zehebi Mizan (7/189) İbni Hacer Tehzibut Tehzib (12/49) Çeşitli açıklamaları konum değil.
Senaristler iyi yerden yakalamış. Bu wampir, kurt adam ve büyücü dizi ve filmlerinin artması gelecekte bunların görüleceği anlamını taşır mı, ihtimal genetiğiyle oynanmış insanlar veya farklı tür üretimleri yapılacaktır. Muhtemelen.
*Japonlar ilk insanlı uçan arabayı denemeye başlamış olabilir mi? Haber başlığı idi yine yakın zamanda. Ekseri Y’ler ve Z’leri tavlamak için bolca robot, yapay zeka vaatleri duyacağız dünyada.
Keşke dede ile torunun aynı kültürde doğup büyüdüğü bir dar çerçevede hayata gelseydik dediğiniz olmadı mı hiç?
Kır ve şehir, bey tebaa, lord çekişmeleri, köylü ilişkileri, aşıklık maşukluk… çevre anlatımı; ağaç çiçek, bulut, nehir, taş, orman, ufuk, hayal, inanç, yakarış ... bir büyük romancının romanından o kültürün ayrıntılarını öğrenebilir misiniz yoksa romancının hayal ve kurgu gücünü mü öğrenmiş olursunuz?
Hani hep derler ya, tarih yazan tarih yapana sadık kalmalı diye. Nedense tarihçi ve dindarlar genelde hep yönetime çalışır tarihte de günümüzde de öyle sanırım.(İlk çeyrek ve yarım asırları hariç) Milletin kendisi, hayatı sadece galeyana getirilen veya herhangi birine krala, beye, lorda destek veren kalabalık olarak görülür. Bireylerin daha doğrusu insanın insana kul ve köleliği, tabiiyeti bittiğinde, kral veya emperyal ne yapacak? Ya genetiği değiştirilmiş insansı köle yaratıklar ya da yapay zeka robotlar. Bu piyasa elma armut buğday gibi tezgahlara konacaktır.
Geriye dönüp baktığımda en büyük hatalarımın tarih ve din merakım olduğunu düşünüyorum. Hatta şiir… Elbette faydası da olmuştur. Tanrı lüzumsuz iş yapar mı, en derininde o yaptırdı der erbabı. Lakin bu kolaya kaçıp Tanrıyı tek irade sahibi veya tüm kainattaki kukla oynatacı olarak düşünmek için de değil, hakikatin kendisi olduğu için eni ve sonunda. Kendini aradan çıkarırsan; ortada O ve olay kalır sadece, zaman akmaya, mekan yerinde durmaya veya değişmeye devam ederken. Wampirin de dilinden dökülür; Aman Tanrım bu da ne, gibi… Tanrısız kültürler istisnadır dünyada.
Gidişat ne olursa olsun din, ırk ve dil üzerindeki ayrılıklar hiç bitmeyecek, dili çevirebilirsin gittikçe kolaylandı, ırk üstünlüğünü tüm kültürlerde görürüz, üstün ırk anlatıları, inanç da mecburen evrilir, uydurulur çağa, ne kadar direnirsen, istersen bu yolda öl, değiştiremezsin gidişatı, çatışmalar: Habil-Kabil, Ruh-Nefis, İyi Kötü vb ayrıştırmaları gibi çatışmalar devam edecek mi bu çağda.. Aslında çağ bizi bağlayan önemli olan bir şey değil, peki önemli olan nedir. Sadece biri, iki yapmak mı? Yalnızlığı bölüşmek mi?
Daha önce defaatle belirtildi; bu çağda ilk resetlemeyi kim yaparsa o yürüyecek. Bu resetleme sayısal üzerine olacak, ekonominin hesap makinesi veya pc programları ile bölünmesi.. Bölgeler göre nesil nüfusları değişiyorsa; japonyada z kuşağı azınlıkta kalırken, Afrikada z kuşağı % 50 ise.. Japonların robotlara ve teknolojiye sarılmaktan başka çareleri yok demektir.
*”60 yaşındaki baba ile 25 yaşındaki oğlu 15 dakika arayla intihar etti.” Dün bir haber başlığı idi ülkemizde. Teferruatı yoktu, olay jandarmaya intikal etmiş, soruşturma başlamıştı..
Zamanla anlarsınız çekirge iseniz; sentez nedir? Belki de anlamaya başladığınızı düşünmek ilk hatanız olacaktır. Cennet annelerin ayakları altındadır sözü istisna dışında doğru gözükür, istisnaya girerseniz söz yalan çıkacaktır. Bereket büyükler ile beraberdir sözü gibi, buradaki büyüklük elbette görecelidir, yaş büyüklüğümü, zihin büyüklüğümü, gönül büyüklüğümü, mal mülk büyüklüğümü, sosyalite ve kültür büyüklüğü mü, makam mansıp büyüklüğü mü… Tüm bu büyüklük bulunduğunuz mekana ve muhatabınıza göre değişir. Denklik ve eşitlik kavramında bereket sözcüğü değerini yitirir.
Kırılım başladığında artık ilk domina taşına dokunulmuştur ve taşların hepsi birer birer birbirlerini düşürecektir. Domina taşlarının başlayan düşüşünü kudretine yemin ettiğimiz bile engelleyemez artık. İlk taş düştüğünde mesela Costantiniyye için bu 1071 Malazgirttir, sonra 1453 te İstanbul olmuştur. 1990 larda Körfez harekatı yapılır ABD tarafından, düşecek olan neresidir? Çin mi, Mısır mı, Türkiye mi, İran mı, Rusya mı? Devletler değerini yitirmeye başladığında ilk düşen birey olur, bir birey düştüyse sıra bir gün size de gelecektir. 200-300 yıl önceki olayların acısı daha yeni çıkar ki; siyahilerin(kölelerin) abd’yi yıkacağı söylentisi gibi. İngiltere de Z neslinin 13-18 yaş aralığında bile iş güç sahibi oldukları, hatta şirket kurdukları düşünülürse; gelişmekte denilen ülkelerin daha ceberrut şekilde yönetileceği ve koltuk için komşularla savaşa girişileceği de kesindir. Krallar tahtlarında daha uzun süre oturmak için halkı bir hedefe kilitler veya daha çok korkutmak zorunda kalır. Lakin çağını yakalamış ülkelerin çocukları, başka ülkelerin dedelerine bile patron olma yolunda ilerler..
Alo, efendim; ustam nasılsın, evin bir sorunu vardı.. … Ne; siyah arkadaşlar mı tutmuş evi, bana söylenmedi öyle bir şey, Kenyalı mı?? Müslüman kardeşler sonuçta biz sevdik abi, siz sevdiyseniz sorun yok da ben bir arayayım yine de..
Alo; abim nasılsın, nasıl gidiyor işler; abi evi tutan siyahi arkadaşlar mı bana söylemedin, abi sormadın ki; hem merak etme, 3 yıl bir evde oturdular hiç sorun çıkmadı, bana güven abi.
Aynaya bak ve sor kendine sonra? Irkçımısın arkadaşım? Ne alaka? Bir diğer düşünce de şudur: apartman içinde her türlü kavgayı edebiliriz, lakin diğer apartman işin içine girerse herkes bir olur. bu birlikte ülke bazındaki hiç bir ayrım düşünülmez veya göz önüne alınmaz. sonuçta diğer apartman düşmanken apartman içi kendi arasında bölünürse apartman elden gider.
Ülkemiz için küçük Amerika dediklerini duyduğumdan beri yeni anlıyorum İstanbulda Çin mahallesi kuruldu mu, kurulmaya başlandı mı? Ihhh ! Çinliler en çok hangi devlet kurumlarına ilgi gösteriyor düşünmek lazım.. Taştan yastık olur da Çinliden Afrikalidan Türke dost da yar da olmaz desem 5 bin yıllık tarihi sürünceme için doğru olur mu? Saf iseniz görmeniz ve anlamanız çok geç olacaktır. Deniz korsanının amiral olması gibi.. Bunu hep tarihte görürsünüz, hem de Karayip Korsanlarında ve ihtimal orada büyü ile uğraşan Kaptan da Kaptan Barbaros Hayrettin Paşa’dan ilhamla alınmıştır. Denizci romanları arasında tek okuduğum Amat olmalı.
*Elon Musk insan beynine ben diyeyim 3-5 yıl siz deyin 10 yıl içinde 4 bağlantısı yani bacağı olan cipleri montelemeye başlayacağız demiş. İlk başta hangi hastalıkların tedavisi için kullanılacakmış peki?? Haber başlığı işte.
Güneşin doğup battığı her yere İlahi kelimatullahı ulaştırmak iken müminin gayesi, bunun yapılma yolu önce devşirmek sonra kılıç zorudur. Tarihin gerçeğini bir şekilde Hristiyan tarihinde de görürüz, İngiltere daha şaman iken ilk Hristiyanlar oraya ayak bastıktan kaç yıl sonra İskandinav ülkeleri Hristiyalığı seçmiştir hesaplamak lazım. Dinlerin yayılma hızını hiç hesaplamayı denemedim. Lakin dinlerin, yayılmak uğruna ilme katkı yaptıklarını ticaret işin içinde olunca da hızlandırdıkları çalışmaları belki de krallıkların Yeni kıta seferleri için yaptıkları desteklerde görebiliriz belki ? Osmanlı Hint seferlerini niye yapmıştı, bahane ne idi? Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez tarihi ve dini düşüncelerde.. Teknoloji vasıtasıyla tarihi hızlandırırsak insanı hızlandırmış olacağız değil mi? Bu yönüyle de sayısallaşma ve robotlaşma haberleri ve gündemleri çok çok hızlı bir şekilde önümüze çıkacak. Bizler ihtimal göreceğiz.
Kedi ulaşamadığı ciğere pis der hesabıdır genelde yalnızlık. Yalnızlıktan dert yanan kişiler genelde büyük yaşlarda olan insanlardır, bu yakınma orta yaşa indiğinde ve daha çok ses duyulmaya başladığında dünya tarihinin akışı kesin değişecektir. Bu ya bölgesel olur ya da kıtasal lakin kesin olur. Hangi babaydı o, Mafya babası değil de, Balkanlardaki baba, kehanet erbabı? Aslında en büyük ilim ve bilgi, sihir bilgisidir. Simya ile teknoloji buluşur ve anlaşırlarsa yandınız evladım, umarım kıvamında pişirir de kısacık hayatınızda hayal bile edemediklerinizi görür ve yaşarsınız. Boş ver deli desinler.
*Alkışlayarak yükseltenler, alkışlayarak düşürür diyordu üstad. Tabi bu sözü ben; aman baba, canım baba diyen şehzadeler ve damatların ülke yönetiminden atalarını kovalamak olarak düşünürdüm genelde. Pireli çulun heybesinde sihirli güçlere sahip bir küre yok daha. Yabancı dil, matematik vb kurslarının yanında ve çok yakınında büyü ve sihir kursları da açılır mı acep 20 yıla kadar ülkemizde? Gelişmiş ülkelerdeki sinema gösterimlerinde olsun, tüm düyadaki dizi ve sinemalarda olsun sihrin konu alındığı yüzde kaçtır genelin içinde? Büyüyü bilenin ihtiyaçları çok azalır kuşkusuz. Önemli olan doğru ve sağlam öğrenmek. Devlet okullarında, mabetlerde bu ilim öğretilmeye de başlanacaktır. Yassağ diye ne kadar diretirsen o kadar çabuk çökersin.
Kalabalıkların afyonu aslında herkesin veya çoğunluğun doğru bildikleridir. Bırakınız bilsinler derler mi hiç insanlara. Herhangi bir çağda diploma veya eğitim bir fark yaratırken bazı çağlarda diploma veya bilgi ters etki yapar. Bundan 15 yıl kadar önce ustaların birbirine seslenerek, hadi gel köyümüze geri dönelim konulu şiirleri ben daha yeni anladım 15 yıl sonra düştü jeton. Kimi okurken Z’ler; o yüzden neyi nasıl nerede anlar ise çabuk anlayabilirler mi bilemiyorum lakin; mesleki sistemlerin savaşacağı bir döneme girildi. Analitik bütçelerden sonra sıra mesleklerin sayısallaştırılmasına geldi.
Ahlak veya vicdan denilen soyut kavramlarla boğuşmak istemez erk; her mesleğin yakındığı belli başlı konular vardır. Meslekler de birbirinden derinde savaşır aslında, işte bu savaşın gün yüzüne daha yeni ve tsunami etkisiyle meydana çıkmaya başlayacağı bir dönem geldi. Hayde…
*Fark etti üstad, nesil gittikçe acımasız olurken, üzüntü mutlak yıkıcı etki yapar ve bunun en güzel tedavisi Y komedi olabilir. Yanılsama, oyalanma diye düşünülse de artık bir çıta aşılmıştır. Başka türlü ara ara depremlerle enerjisini veya fazlalığını dışına atan dünya gibiyiz işte. Yanardağ patlamaları olmasaydı dünyada hiç? Üzüntüyü içte tutmak patlatır insanı.
Orkestrayı çeşitlendirmeli. Kültürel analitik düşüncenin herkesi kendine hapsettiği bir sanal alemde komedileşebilmeli yeni nesiller. Çünkü gülmek en iyi vitamindir. Saçmalamanın en güzel edebiyat olduğu gibi. Bir duvar yıkılıyor dostum. Tozu boğacak bir çoğumuzu. Teknolojiyi 68 kuşağı yönetimine bırakırsanız dünyanın 3. Dünya savaşı ile yeni bir sisteme merhaba diyeceği açık. Eğer yönetime Y ve Z’ler gelirse bu çağ değişimi en az savaş riskiyle yeni çağa merhaba der.
Z olsanız şöyle bir resetleme düşünür müsünüz?
En gelişmiş ülke Abd desek ve başına yetkili organlarına Z gelse;
Abd ekonomik büyüklüğü / abd vatandaşlarının sayısı : ? Madi resetleme, şu tarih şu saatte. Sonrası sil baştan bir bireyselleşme ve dijitalleşme yeniden. Büyük devletlerdeki veya büyümeye aday devletlerdeki iktidar değişimi dünyayı değiştirme gücüne sahiptir.
Turizm denilenin, parite olduğunu da çok geç anlarsınız. 8 avrupa vatandaşı 1 liraya bizim ülkemize turizme gelirken, 8 Türk vatandaşı birleşip ancak içlerinden 1’ini Avrupaya tatile gönderebilir, turizmin genetiği de aslında ülke para değerleriyle yakından ilgilidir. Benim emeklim ay başını düşünürken, elin emeklisi tatili düşünebilir, çünkü kendi ülkesine nazaran 7-8 katı büyüklüğünde bir değeri olduğu bilir diğer ülkelerde. Sen o durumda olsan gezelim Viyanayı, Parisi, görelim Madrid’i der çeker gidersin bir müddet. Çünkü senin gelmeni dört gözle bekleyenler vardır. Gelsin döviz hesabı. Bu genel içindir, yüzde on’luk dilimdekiler pariteyi düşünmez bile..
YORUMLAR
Nesildaşım ne kadar kurt adam , vampir( ki çok severim ) büyücü durumuna girse de yazı ayakları yere basacak şekilde değinmişsin konulara...uzun olmuş ama içeriği bozmadan yazmak da ayrı başarı. Tebrikler....
Bu arada büyücü, vampir konularını fantasik konulara aldım ama bana kalırsa atamaları yere basacaktır bu konularında;)))
Ekonomik koşullar mı zihniyeti , zihniyet mi ekonomik koşulları yönetiyor...ayrilmaz bir bütün bakacak olursak..biri ilerledikçe diğeri de ilerliyor...her seferinde kuşak durumuna bağlıyorsun bir dünyevi diyenler olacaktır lakin...bağlamak çok yanlış gelmiyor bana. Kitlesel özellikler bakımından baktıkça daha genle anlamda kavramak adına aslında mantıklı geliyor...
Bende konuyu fazla dağıtmayım;))) kalemine sağlık.
Bu arada AY kuşağı sardı beni lakin buraya y kuşağı olarak da bir imza atayım;)))
Sağlıcakla
Yinsani
Eksik olma dilerim, takılı kaldı, hayal et; robocop patara yedi, kafası aynı hareketi kısa aralıklarla yapıyor. kuş ak, k k ku ku kuş kuş .... kuşa kuş ku kuşak.. böyle derken aklıma kuş kuşakları olabilir mi acaba diye bir soru geldi, uçan kuşaklar.. uçun kuşlar en sevdiğiniz kuşakların adlandırıldığı yere:))
korana, eğer torundan geçseydi dedeye, bunu dedenin torun sevgisinden deriz..
eğer dededen geçiyorsa buna dedenin ihtiyatsızlğı dikkatsizliği deriz..
sen hiç marketten gelen malzemeyi bulaşık yıkar gibi yıkıyor musun nesildaşım? en sonunda bu işin sonu corana kuşaklarına çıkacak anlaşıldı:(
önce sağlık kuşakları gelir..
Tanrı unutmasın yarattığını diyelim..
Y'den
black_sky
Dede torun örneği on numara oldu...
Geçen zeepline yaptim;))) kuşlar ne şanşlı dedim yahu...ucmak ne güzel olurdu..uçan kusakgillerden olaydık;)))
Ama biz uçsak da kaçsak da yakalayacağız sanırım coronaya....
Marketten aldıklarımı yıkıyorum;))) zaten market içerisinde çalışıyorum kendimi de sürekli yıkıyorum;))))
Eksik olma ve aksi olma nesildaşım ama sen hep yaz yahu
Yinsani
dezenfekte önemli, zaten hayata insana ülkeye vb değer veren herkes coronaya dikkat eder..
bu dönemde elektirik su tel ve internet ücretleri yarıya indirmediler ya ne desem az kalır.,
keşke su parası ve faturasını kaldırsalar corana komple gidene kadar..
ne yazıyorsun durmadan.. ayran mı kola mı...
y kuşağı .. ne kuşağı... bilgisayarı kıracağım kafanda ha.. ikisine de bir şey olmaz.. kalksana ya hu... tamam..
kolaylı gelsin nesildaşım.
y den.
vampir, kurt adam ve büyücü ,,
etrafına bakarsan,zaten varlar,buradalar,,:)
8 kişi toplanıp europaya giremiyorsak, halaya gireriz, europalı halay biliyor mu,,?hayır:)
hasını biz çekeriz,korona halayı,hançer barı,kısa yazsan, dua ederim sana,dualarımda genelde kabul olur ya,,:)hürmetler AY kuşağından,,:)
Yinsani
uzun yazıları baştan ortadan veya sondan birer ifade ile geçeriz. hızlı okuma teknikeri veya mühendisiyiz el birlik.. konsantre karanlık madde rumuzunu oku okumadıysan güzel yazıyor...
lakin iki merhabaya çok güzelleşir çay muhabbeti.. elma pazarında herkes elmacı gibi bir durumda burası, gel abim ablam 3 kg 10 gayme..
Y Kuşağından güzel insan.
saygı huzur ve sağlık dileklerimle..